2023 yılından dileğim

"2023'e girerken dileğim, bundan 10 ay sonra bir 29 Ekim günü, karanlık sokaklar, kapalı kapılar, pencereler, daha da dolu zindanlar görmemek için dileğim bu seçimin gerçek tarihinde yapılmasıdır."

Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en kritik yılına giriyoruz. Öyle görünüyor. Geçmişe bakıldığında, dönemine damga vuran, unutulmayan yıllar elbette oldu ama, bunlar anlık oluşan olaylar nedeniyleydi.

Oysa 2023 yıllardır bekleniyor.

Öncelikle Cumhuriyetin 100. yılı... Türkiye Cumhuriyeti 100 yaşına basıyor. Tahmin ediyoruz ki muhteşem kutlamalara tanık olacağız ülkenin dört bir köşesinde. Halk akın akın meydanlara, sokaklara koşacak, ellerinde Türk bayrakları ile. Pankartlar ile, Mustafa Kemal Atatürk ve yol arkadaşlarının fotoğrafları ile.

Şarkılarla, türkülerle, marşlarla...

Yetmez... 200. yıla umut taşıyacak yepyeni bir Türkiye vizyonunun başlama vuruşu, bu coşkulu kutlamaların sesini bastırmalı.

Cumhuriyeti, reklam arası olarak görmek isteyen zihniyet ise, elinde, içinde ne olduğunu açıklamadığı bir pandora kutusu ile yıllardır 2023 hedefleri koyuyor. 2023 hedefleri doğrultusunda demokratik zemini altımızdan çekerek, bizi parti devletinin sınırları içinde itiraz hakkını elimizden alarak zoraki yaşatmaya çalışıyor. Hayalini kurdukları Osmanlı Devleti'ne yeniden hayat öpücüğü vermek için vatandaşı kulluğa alıştırmaya, kadını ikinci sınıflığa itmeye, yaşam tarzlarını tek tipleştirmeye gayret ediyor. Çağdaş hukukta yer etmiş haklarımız, suç ve günah olarak yeniden işlenmeye çalışılıyor. Ortak yaşam kültüründeki bütün farklılıklar bugün tek tip bir yaşam için feda ettiriliyor.

Bu muğlak 2023 arzusunu gerçekleştirmek için Anayasa, yasalar, ülkenin yüzyıllardan süzülerek gelmiş, yerleşmiş değerlerinde defalarca gedik açıldı. Buna karşı ses yükseltenler birer birer aramızdan alınıp zindanlara götürüldü. Yürütme Gücü devletine dönüşmüş ülkede, yasama etkisizleştirilerek devreden çıkarıldı. İki dudak arasına sıkışmış yargı kararları, ülkeyi 2023 ihtirasına giden yoldaki hukuki ve insani engelleri ortadan kaldırıyor. Bu ahval ve şerait içinde hala seçimi erkene alıp, anayasayı bir kez daha devreden çıkararak bu iktidar şeklini sürdürülmek için canhıraş bir mücadele var.

Muhalefet adına, artık önümüzde yapılması gereken tek önemli hamle var. Bu seçimi erkene almamak. Direnmek. Tek bir kişi iktidarını çeyrek asra tamamlasın diye ülkenin tüm kurumlarını alt üst ederken bu karanlık gidişata yapılan yol temizliğine katkıda bulunmamak. Zira aksi, bu ülkede huzurlu bir gelecek arayan vatandaşa ihanettir.

Muhalefet 2023 kararlarının başına şunu yazmalıdır: Bu iktidarın her arzu ettiği anayasal değişikliğe artık çanak taşımamak. Hiçbirine...

2023'e girerken dileğim, bundan 10 ay sonra bir 29 Ekim günü, karanlık sokaklar, kapalı kapılar, pencereler, daha da dolu zindanlar görmemek için dileğim bu seçimin gerçek tarihinde yapılmasıdır.

2023'te umut ve seyahat dolu yazılarla tekrar buluşmayı dilerim. Sağlıkla, mutlulukla kalın.

Etiketler
Melda Onur Seçim