FBI’ın hedefindeki Trump, “muhtar bile olamayacak mı?”

8 Ağustos sabah saatlerinde FBI, Donald Trump’ın Florida’daki Mar-a-Lago’daki evinde habersiz bir arama gerçekleştirdi. FBI, Donald Trump’ın kasasını açtı, geniş bir ekiple operasyon düzenledi.

Bu ABD tarihinde bir ilkti. İlk kez eski bir ABD Başkanı’nın evi görevi bıraktıktan sonra FBI tarafından arandı, eski bir ABD başkanı federal bir soruşturmanın parçası oldu.

New York Times’in haberine göre, FBI’ın arama yapmasının sebebi 18 sayılı Kanun’un 2071. Paragrafı uyarınca Trump’ın Beyaz Saray’daki gizli belgeleri ofis dışarısında hukuka aykırı bir şekilde çıkardığı iddiasıydı. İddiaya göre, Trump, başkanlık döneminde düzenlediği, imzaladığı, yazdığı belgeleri kanuna aykırı bir şekilde görevi bittikten sonra Beyaz Saray’dan kutular halinde çıkarmış ve Florida’daki özel konutuna götürmüştü.

SİFONU ÇEKEN TRUMP’IN İPİNİ KİM ÇEKTİ?

New York Times, Maggie Haberman’ın Ekim ayında çıkacak kitabında Trump’ın Beyaz Saray belgelerini yırtıp klozete attığını ve sifonu çekerek imha ettiğini ileri sürdü. Haberman’ın kaynakları Beyaz Saray çalışanları ve hatta Trump’ın ailesinin içindeki isimlerdi. Haberman’a anonim konuşan kaynaklar gazeteciye sifon resimlerini verdi ve Haberman böylece Trump’ın gizli belgeleri attığı klozet deliklerinin resimlerini paylaştı.

Yine New York Times, Nisan ayında Biden hükümetine bağlı Adalet Bakanlığı’nın gizli belgeleri imha etmek veya saklamak suçu nedeniyle federal bir soruşturma açtığını haberleştirdi. Bu haberden ve Haberman’ın iddialarının yayılmasının kısa bir süre sonra 8 Ağustos sabahı FBI, Trump’ın evine sürpriz bir baskın düzenledi.

FBI’ıj Trump hakkında arama kararı alması için öncelikle bir mahkemeye başvurup yargıç onayı alması gerekiyor. ABD anayasasında korunan konut gizliliği hakkı ve arama kararı için yargı kararı olması gerekliliği için bu arama kararının verilmesi şart. Bu arama kararının yargıç tarafından verilmesi içinse yargıcın şüphelinin soruşturma konusu olan suçu işlediğine dair makul bir şüpheye sahip olması ve somut emarelerin bulunması gerekiyor. Yani FBI’ın, Trump hakkında bir arama kararı edinmesi için yargıcı ikna edecek somut delillere hali hazırda sahip olması şart.

Bu nedenle FBI’ın bu arama sonucunda elinin boş dönmesi, herhangi bir gizli belgenin Trump tarafından hukuka aykırı bir şekilde tutuluyor olduğunu veya geçmişte tutulduğunu tespit etmemesi oldukça düşük bir olasılık.

TRUMP, MUHTAR BİLE OLAMAYACAK MI?

Trump’ın ihlal ettiği iddia edilen 18 sayılı Kanun’un 2071. paragrafına göre, bu suçun cezası 3 yıla kadar hapis cezası. Fakat kanun maddesine göre, bu suçtan ceza alan, hüküm giyen kişinin ABD’deki herhangi bir siyasi pozisyona gelmesi yasaklanıyor, yani siyasi bir yasak öngörülüyor.

Trump, eğer bu soruşturma sonucunda ve arama neticesinde FBI tarafından ve federal savcılar tarafından suçu işlemekle suçlanır, ilk derece federal mahkeme ise Trump aleyhine karar verirse ve suçlu bulursa Trump’ın siyasi olarak yasaklanacağını öngörmek oldukça olası. Elbette Trump böyle bir kararı Yüksek Mahkeme’ye kadar taşıyabilir, temyiz yollarını kullanır ve bu süreçlerde geçmişte kendisinin atadığı yargıçların insafına sığınabilir. Fakat Trump’ın 2024 başkan adaylığını açıklamasına aylar kala hakkında siyasi yasak doğurabilecek bir yargı sürecinin başlaması oldukça gergin bir süreç.

Özellikle bu soruşturmanın suçlayıcı tarafının Biden hükümetine bağlı, fakat bağımsız hareket ettiğini belirten Adalet Bakanlığı ve FBI olması ABD’deki siyasi gerginliği arttırıyor ve Cumhuriyetçiler tarafından “derin devletin Trump’ı engellemek için yürüttüğü bir siyasi hamle” olarak değerlendiriliyor.

Trump hakkındaki sürecin nasıl ilerleyeceği belirsiz, fakat önümüzdeki günlerde Trump’ın yargı süreçleri dünyada adım adım takip edilecek.