Bitmeyen hikaye: Trump yargılanacak mı?

ABD bir siyasetçinin sanık kürsüsüne oturmasını sakinlikle karşılamayacak kadar gergin, zira 6 Ocak Kongre Baskını’nda kıl payı ülkeyi uçurumdan çeken kurumlar eskisi kadar güçlü olmayabilir.

Bitmeyen hikaye: Trump yargılanacak mı? - Resim : 1

Dün 1.5 senedir faaliyet gösteren 6 Ocak Kongre Baskını Komitesi, Trump hakkındaki nihai raporunu açıkladı. Rapora göre, ABD eski başkanı Donald Trump 6 Ocak Kongre Baskını’nın organize edilmesinden sorumluydu, hatta baskın başladıktan sonra bilerek ve isteyerek baskıncıların geri çekilmesine yönelik bir mesaj vermemişti.

2 Trump karşıtı Cumhuriyetçi’nin de yer aldığı komite nihai olarak ABD Adalet Bakanlığı’na bir tavsiye verdi. Bu tavsiyeye göre, Adalet Bakanlığı Trump’a yönelik 4 suç isnadıyla soruşturma başlatmalıydı: ABD’ye karşı komplo kurmak, isyana teşvik, yalan haber yaymak ve bir hukuki süreci baltalamak. Bu suçlar oldukça ağır ve suçlu bulunması durumunda hapis cezası alınabilecek nitelikte suçlar.

Trump’ın açıklaması ise oldukça netti: “Benim tekrar başkan seçilmemi dava yoluyla engellemeye çalışıyorlar.”

NE OLACAK?

Kongre Baskını Komitesi’nin verdiği tavsiye kararı, hiçbir şekilde bağlayıcı bir karar değil. Fakat Komite bu verdiği tavsiye kararını, nihai raporuna dayandırarak verdi. Bu nihai raporda ise yüzlerce önemli tanık ifadesi ve delil var. Tanık ifadeleri yeminli ifade, deliller ise hukuki süreçler izlenerek elde edildi. Bu nedenle ABD Adalet Bakanlığı, bu delilleri incelediği zaman halihazırda ilerlemiş bir hukuki sürece tanık olacak.

Ivanka Trump’tan Trump’ın yakın çalışma ekibine kadar bir sürü etkin isim yemin ederek Trump hakkında detaylı itiraflarda bulundu. Bunlardan bazıları halkla paylaşılırken bazıları süreci etkilememek adına henüz gizli tutuluyor. Fakat komite üyelerinin nihai çıkarımı oldukça net: Trump hiçbir şekilde bir siyasi pozisyon için uygun biri değil ve 4 suçu işlemiş bir sanık olarak yargılanmalı.

ABD Adalet Bakanlığı, Biden hükümetine bağlı bir birim. İdeal düzlemde, aldığı her kararı bağımsız ve hukuki gözeterek almak zorunda. Fakat Trump’a soruşturma açılıp açılmayacağı meselesi sadece hukuki ve teorik bir dilemma değil.

Trump, hali hazırda ABD Adalet Bakanlığı’nın açtığı iki soruşturmanın parçası: Georgia eyaletindeki seçim yetkililerini etkileyerek seçim sonuçlarına müdahale ettiği ve FBI baskınıyla ortaya çıkan gizli devlet belgelerini hukuka aykırı bir şekilde başkanlığı sona erdikten sonra özel konutuna götürdüğü iddiası.

ABD Adalet Bakanlığı, sürecin siyasi olarak değerlendirilmemesini sağlamak amacıyla Trump dönemi Beyaz Saray’ın siyasi olaylarla ilgili izlediği yöntemi kullandı ve özel bir savcıyı göreve getirdi. Trump hakkındaki federal soruşturmalarla Jack Smith adındaki eski Adalet Bakanlığı ve Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde görülen Kosova Savaş Suçları Davası savcısı ilgilenecek. Jack Smith’in görevi Trump hakkında süreçlerin hızlı ve tarafsız işlemesini garanti altına almak..

RAKİBİNİ YARGILAMAK

ABD Adalet Bakanlığı’nın, Komite’nin tavsiye kararına uyması durumunda ise Trump hakkındaki soruşturma önceki soruşturmalara nazaran daha hızlı işleyecek, çünkü deliller aslında toplanmış durumda. Bu nedenle bir mahkemenin diğer soruşturmalarda olduğu gibi uzun bir süre boyunca delil toplaması, sıfırdan bir davayı kurgulaması söz konusu olmayacak, hazır bazı veriler üzerinden bir hüküm kurulması mümkün olacak.

Fakat, ABD Adalet Bakanlığı’nın Trump hakkında bir karar vermesi durumunda bu mecburen siyasi bir karar olacak. Biden henüz 2024’te başkan adayı olup olmayacağına karar vermese de Trump 2024 adaylığını açıkladı bile. Resmen aday olması için Cumhuriyetçi Parti önseçimini kazanması gerekse de Trump hakkında bir soruşturma açılması bir siyasetçinin yargılanması anlamına gelecek.

Her ne kadar son günlerde Trump’a yönelik destek düşse de böyle bir mağduriyet Trump’ın parti içindeki desteğini yeniden kazanmasına vesile olabilir, Biden’a yönelik eleştirileri arttırabilir.

ABD Adalet Bakanlığı bu nedenle sadece hukuki bir karar vermeyecek, belki de verdiği kararla 2024 seçimlerinin kaderini yönlendirecek. ABD ise bir siyasetçinin sanık kürsüsüne oturmasını sakinlikle karşılamayacak kadar gergin, zira 6 Ocak Kongre Baskını’nda kıl payı ülkeyi uçurumdan çeken kurumlar eskisi kadar güçlü olmayabilir.

Etiketler
ABD Kongre