Tarım ve Orman Bakanı Neden İstifa Etmeli?
Bakan olabilmek bambaşka bir durum. Çok değerli yetkinlikler ve aşamalar gerektiriyor. Bugün adı Bakanlık ama uygulamada sekreterlik. Tarım ve Orman Bakanı da gıda politikaları üzerine çalışacağına, hepimize parmak sallıyor.
ŞEFFAFLIK KRİZİ: HALK BİLGİLENDİRİLMİYOR
Bakanlar, Meclis’in dışından atama usulüyle göreve geliyor. Halkın seçmediği, seçim için yeterliliği bulunup bulunmadığı belli olmayan, mal beyanında bulunmayan biri, bu aşamalardan geçerek bizim seçtiğimiz vekillerin güven oyunu almıyor. Sürecin en başı hatalı. Esas görevi bize karşı tamamen şeffaf bir şekilde hesap vermek olan bakan figürü de yönetim vizyonu da yok.
Tarım ve Orman Bakanı “Sanki yediğimiz her gıdada çok fazla pestisit varmış, çiftçilerimizin tamamı bunu yapıyormuş gibi vatandaşımızı paniğe sevk edici konuların gündeme getirilmesini iyi niyetli görmüyoruz.” diyor. Bizi kimse paniğe sevk etmiyor. Bizim derdimiz biziz. En ücra köydeki yurttaşın nasıl gıdalarla beslendiği. Hepimizin tüm insan hakları korunarak en sağlıklı ve kaliteli gıdaya erişebilmesi.
Sorunları anlatıyoruz. Yetmiyor, bilimsel olarak kanıtlıyoruz. Yetmiyor, Tarım ve Orman Bakanlığı da kendi verilerini açsın ve karşılaştıralım, tartışalım diye uğraşıyoruz. Sonuç, koca bir hiç. Kötü niyetli, bizi paniğe sürükleyen, devlet sırlarını bize açıklayan kişiler oluyoruz. Analiz sonuçlarını açıklamak Türkiye’de suç.
Pestisit sorunları sadece küçük bir parça. Katkı maddelerinin uygunsuz kullanımı, gıda zehirlenmeleri, yoksulluk ve açlık, nitelikten uzak gıda denetimleri, edinilememiş gıda güvenliği kültürü, niteliksiz ve dengesiz ara eleman ve uzman eğitimi, gıda kaynaklı hastalık yükleri, iklim krizine karşı plansızlık, üretim verimliliği sorunları, ulusal gıda güvenliği düzeyi diye liste uzayıp gidiyor.
YENİ BAKANLIK YAPISI VE GÜVEN İHTİYACI
Bakanlığın mevcut yaklaşımı bu çok boyutlu sorunlara çözüm üretmekten çok uzak. Bizimle sağlıklı bir iletişim kurulamıyor, bilimsel temelli bir tartışma ortamı da yaratılmıyor. Böyle bir ortamda güven de kalmıyor. Mevcut haliyle bu yönetimin varacağı hiçbir yer yok. Sorunlar sadece büyüyor.
Halk adına yönetmek, birbirimizi dinlemeyi, süreci şeffaflaştırmayı ve özgür tartışma ortamı yaratmayı gerektiriyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın katılımcı, veriye dayalı, halka hesap verebilecek ve ortak aklı önceleyecek şekilde yeniden yapılandırılmalı.