Gıda Hakkı İhlallerine Karşı İzleme Merkezi Şart mı? Türkiye’de Gıda Güvenliği Krizi

Gıda hakkı ihlalleri ağırlaşıyor. Yetersiz besleniyoruz. Gıda zehirlenmeleri yaşıyoruz. Pestisit ve toksin kalıntılarına maruz kalıyoruz. Sağlığımızdan oluyoruz. Haklarımızı bilmediğimiz için talep etmiyoruz. Talep edenlerimize de haklarımız satılmak isteniyor.

Sahip olduğumuz temel hak ve özgürlükleri bilmiyoruz. Hepimizi birbirimize bağlayan Anayasa’yı bilmiyoruz. Ne ilkokulda ne lisede bu konularla ilgili ders görüyoruz. Sahip olduğumuz temel hakları, iktidarın bize bahşettiği ayrıcalıklar gibi algılıyoruz. Anayasa’yı aklımızın ermediği, karışmamamız gereken, sadece devleti yönetenlerin anlayabileceği bir metin olarak görüyoruz.

Bu bilinmezlik içinde ihlal edilen hak ve özgürlüklerimizle ilgili bir talepte bulunamıyoruz. Devleti yönetenler, bu karanlıkta haklarını talep edenlerimizi “başkaldıran” olarak hedef gösteriyor. Gıda hakkı, en çok ve en derin ihlal edilen temel haklarımızın başında geliyor.

Vücudumuzun ihtiyacı olan vitamin, mineral ve dengeli besin öğelerini içeren sağlıklı gıdalara ekonomik ve fiziksel olarak erişemiyoruz. Toplumda, ekonomik ve sosyal olarak ayrıcalıklı bir kesim bu gıdalara rahatlıkla erişebiliyor. Bu yüzden çocuklarımız gelişim bozuklukları yaşıyor. Toplum olarak obezleşiyoruz.

Gıda zehirlenmeleri durmaksızın sürüyor. Basına yansıyanların çok ötesinde sayıda vaka yaşanıyor. Gıda güvenliği ilkeleri ihlal ediliyor, gıda bilimi yok sayılıyor, gıda mühendisleri dışlanıyor. Bu yüzden neredeyse her gıda, her an zehirleyici hale geliyor.

Pestisit ve toksin krizleriyle boğuşuyoruz. Soframıza gelen herhangi bir gıdada bir değil, birden fazla pestisit kalıntısı bulunuyor. Beslenirken aynı zamanda pestisit kokteyli tüketiyoruz. Aynı şey toksinler için de geçerli. Kalıntı içermeyen gıda talep ettiğimizde, bize yalnızca özel koşullarda, gıda bilimine uygun ortamda üretilmiş ve fiyatı en az beş katına çıkmış ürünler öneriliyor.

Temel haklarımızı bize parayla satmaya çalışıyorlar.

Gıda Hakkı İzleme Merkezi Nasıl Çalışmalı?

Artık bilimsel özerkliğe sahip bir Ulusal Gıda Güvenliği Kurumu’na ihtiyacımız var. Bu kurumda uzman heyetleri, gıda ve gıda denetimiyle ilgili daireler, bir yönetim meclisi olmalı. Böylece en temel haklarımızı siyasi çıkar aracı olmaktan çıkarmalıyız. Bu kurum içinde Gıda Hakkı İhlalleri İzleme Merkezi kurmalıyız.

Gıda denetimleri ve blokzincir tabanlı tedarik zinciri izlenebilirliğiyle tüm gıda ihlallerini kayıt altına almalıyız. Kırılgan gruplar üzerine derinlemesine araştırmalar yürütmeliyiz. Kamu iletişimiyle temel haklarımızı anlatmalı, ciddi ihlaller karşısında nasıl bir yol izleneceğini öğretmeliyiz. Gıda hakkı ihlallerini düzenli biçimde kamuya açıklamalı, verileri şeffaf ve erişilebilir kılmalıyız.

En önemlisi, hayati ihlallerin yaşandığı gıda güvenliği krizlerinde hızla önlem alabilmek ve koordinasyonu sağlamak için Acil Uyarı Sistemi kurmalıyız.

Sorunları gizleyerek bir yere varamayız. Tek tek çözmemiz gerekiyor. Bunun için sorun çözmeyi bilen, vizyoner, hesap verebilir insanlara ve iktidarlara ihtiyacımız var.

Etiketler
Türkiye gıda tarım