Solo

Han Solo da başka bazı karakterler gibi John Lucas’ın hayranı olduğu Akira Kurosawa’dan özellikle de Seven Samurai’dan esinlenilmiştir...

Han Solo..

Millenium Falcon..

Yeni binyıla (milenyuma) yavaş yavaş yaklaşmaktadır .

Hem dünya ,hem teknoloji, hem sinema..

Solo takılan biridir Han.

Öyle disipline, emir komutaya gelmez.

Sahtekardır, fırsatçıdır, yalancıdır, kaçakçıdır, düzenbazdır, biraz maçodur.

Fırlamadır, esprilidir, iyi kalplidir, yakışıklıdır.

Cesurdur ve iyilerin tarafındadır.

Ama hep de gönülsüzdür.

Tam bir antikahramandır.

Prensesi elbet o kapacaktır.

Sinemanın Mr. No’sudur.

Belinde silahıyla gezen kovboydur.

“Aşina sürprizler” kavramı, hikaye anlatıcılığının da sinemanın da altın formülüdür.

Aşina olacak, yadırgatmayacaksın.

Sürprizli olacak, sıkmayacaksın.

Tam da Han Solo karakteri gibi.

İnançsız bir hergeledir Han.

Gönülsüz bir paralı askerden, idealleri için savaşan bir kahramana evrilecektir.

Han Solo da başka bazı karakterler gibi John Lucas’ın hayranı olduğu Akira Kurosawa’dan özellikle de Seven Samurai’dan esinlenilmiştir.

Solo - Resim : 1

Millenium Falcon’un ön camı bir örümcek ağına benzer.

Öte yandan bir Mandala’ya yani çembere de benzer.

Mandala, kozmosu ve göksel tanrıları temsil eder.

Niyetinizi, dileğinizi mandalanın ortasına koyduğunuzda ,bu enerjiyi sabitlediğinizde dileğiniz gerçekleşir.

Bizimkileri her felaketten korur Falcon.

Zira Millenium Falcon da kaptanı Han Solo gibidir.

Dışarıdan bakıldığında döküntü ve güvenilmez görünür ama iş zora bindiğinde bir kurtarıcı olup çıkar herkes için.

Solo - Resim : 2

Millennium Falcon’un düşman saldırısı altındayken çöplerin arasına karışarak onların içinden kolayca manevra yapabilmesi de ironiktir.

Çünkü bakıldığında Falcon da biraz thrashtir.

Sürekli bozulur, arızalanır.

Han Solo da Millenium Falcon da “çöp”tür.

Kristeva’nın abjectidir biraz.

Sistemin dışına atılmıştır.

Tam da bu nedenle caziptir ve çekicidir.

Solo - Resim : 3

Han Solo hep darlanır.

Sık sık gidesi gelir.

Evrimsel biyoloji profesörü Sapolsky hocama selam ederek söyleyelim tam bir rekabetçi tür (tournament species )dir Han.

Bağlasan durmaz.

Lakin Leia, bu gorili adam edecek, evinin erkeği, çocuklarının babası yapacaktır.

Serinin ikinci filmi İmparator’un Dönüşü’nün hemen başlarında Han Solo’yu bir eşikte görürüz.

Lea’ya bir bakıp dönüp giderse gider ama o prensesle arasındaki engeli aşmayı tercih eder.

Veda etmek için bile olsa Leia’nın karşısına geçip ona doğru yukarı bakması ile aslında o da duygularını belli eder.

Ve fakat prensesten soğuk ve net bir hadi hoşçakal gelince Han Solo dağılır.

Bakışlarıyla ve tavırlarıyla “Hadi ya ..gerçekten mi ..Gitme kal demeyecek misin.” der.

Böylece kompozisyonda birinin yukarıda diğerinin aşağıda durmasının sadece rütbeden olmadığını , fındık kadar boyu olan Prensesin koskoca Solo’yu avucuna aldığını anlarız.

Nezaketsizdir Han.

Bu Leia’yı hem sinir eder, hem de tahrik..

Star Wars’tan öğrendik.

Kadınlar nazik erkekleri değil serserileri sever !..