Makarnaya Adanmış Bir Mekan
İstanbul'un Anadolu Yakası'nda, Kadıköy'ün yükselen semti Yeldeğirmeni, tarihi dokusu ve kozmopolit yapısıyla dikkat çekiyor. 19. yüzyıldan kalma Art-Nouveau apartmanları ile yenilikçi tasarım anlayışının iç içe geçtiği bu semt, sanat ve gastronominin yeni buluşma noktalarından biri olarak öne çıkıyor.
Farklı kültürlerden insanların bir arada yaşadığı bu canlı ve renkli semtte, La Pasta Mamma, "İyi Malzeme, Gerçek Makarna" mottosuyla, taze makarnaya adanmış bir gastronomi deneyimi sunuyor.
Restoran, geleneksel İtalyan tariflerinden ilham alarak hazırladığı makarnalarıyla misafirlerini ağırlıyor.
La Pasta Mamma’da makarnalar 1946'dan beri kullanılan orijinal reçetelere sadık kalınarak hazırlanıyor.
Her gün taze olarak yoğrulan yumurtalı makarnalar, Parmigiano Reggiano, soğuk sıkım sızma zeytinyağı ve yerel pazarlardan tedarik edilen mevsim ürünleriyle buluşuyor.
Geçtiğimiz günlerde ziyaret ettiğim La Pasta Mamma, sıcak ve samimi atmosferiyle beni hemen etkiledi.
40 kişilik kapasitesiyle rahat bir ortam sunan mekanda, açık mutfağa karşı konumlanan şefin masasında makarnanın taze taze kesilişini izleyebiliyorsunuz.
Bu sempatik restoranın kalbinde 6-8 kişilik gruplar için büyük bir ahşap masa bulunsa da iki kişilik yemekler için sakin köşeler de mevcut.
Menüde yer alan sekiz çeşit makarna arasında benim ilgimi en fazla limonlu "Fettuccine al Limone", yavaş pişirilmiş kuzu etli "Fettuccine Agnello" ve üç çeşit mantarla hazırlanan "Fettuccine ai Funghi di Casa" çekti.
La Pasta Mamma’nın Şefi Davide Boggian ile yaptığım ayaküstü sohbette taze makarnanın sırlarını ve La Pasta Mamma'nın mutfak felsefesini daha yakından öğrenme fırsatı buldum.
Boggian, İtalyan mutfağının temel taşlarından biri olan taze makarnanın, kaliteli malzeme ve doğru tekniklerle hazırlandığında eşsiz bir lezzet sunduğunu belirtiyor.
Yüksek kaliteli un, taze yumurta ve tuzun, taze makarnanın kalitesini belirleyen en önemli unsurlar olduğunu vurguluyor.
La Pasta Mamma'da taze olarak yoğrulan hamurun dinlendirilmesi, makarnanın ideal kalınlıkta açılmasını ve mükemmel şekilde pişirilmesini sağlıyor.
Taze makarnanın pişirme süresinin kısa olması ve soslarla buluştuğunda lezzetinin zirveye ulaşması, bu deneyimi unutulmaz kılıyor.
Şef Davide Boggian’dan arzu eden misafirlerin günlük hazırlanan taze makarnaları evde pişirmek üzere paketli olarak da satın alabileceklerini de öğrendim.
La Pata Mamma’nın lezzetli makarnalarını tadarken restoranın kurucusu Selçuk Güler ile de tanışma ve sohbet etme imkanım oldu.
Selçuk Bey bu yeni girişimle artizan taze makarnayı daha ulaşılabilir kılmayı hedeflediklerinin altını özellikle çizdi.
Güler'in belirttiğine göre, kaliteli bir makarna tabağını uygun fiyatlarla sunmak, La Pasta Mamma'nın önceliklerinin başında geliyor.
Bu yaklaşım, özel bir yemek deneyimi arayan genç profesyonellerden, keyifli bir akşam geçirmek isteyen ailelere kadar geniş bir kitleye hitap ediyor.
La Pasta Mamma sadece lezzetiyle değil, aynı zamanda Yeldeğirmeni'ne kattığı değerle de dikkat çekiyor.
Bu şirin restoran hem semt sakinlerine hem de İstanbul'un diğer bölgelerinden gelenlere, taze el yapımı makarnalar ve lezzetli soslarla gastronomik bir deneyim yaşatıyor.
Bu nedenle İstanbul'un çok kültürlü yapısını yansıtan bu semtte misafirlerini ağırlayan La Pasta Mamma’nın makarna tutkunları için ideal bir durak olduğunu söyleyebilirim.
