Deprem bölgesinde çocuklar yetersiz besleniyor, bodurluk artıyor

Yemek yapma olanaklarının, gıda saklama koşullarının yeterli olmadığı, ortak mutfak kullanımının devam ettiği, çadırların kurulduğu bölgelerde gider ve altyapı olmadığı için kötü koku ve hijyen sorunları devam ettiği vurgulanıyor.

Türk Tabipleri Birliği (TTB)-Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Hatay’ın Samandağ, Antakya, Defne ilçelerinde toplamda 5 yaş altı 564 çocuğun (%94) (288 kız ve 276 erkek) gıda güvencesi ve gıda güvenliğine yönelik bir araştırma yaptı. Konteynır kent, toplu çadır kent, düzensiz çadır toplulukları ve hasarsız kendi evinde kalanlar da bu çalışmaya dahil edildi. Araştırma çocukların yeterli ve dengeli beslenmesinde dolayısıyla da büyüme ve gelişimde büyük sorunlar yaşadığına dikkat çekiyor. Beş yaşın altındaki çocukların, acil durumlarda akut yetersiz beslenmeye karşı özellikle savunmasız olduğu ve genellikle böyle zamanlarda yetersiz beslenme belirtileri gösteren ilk grup olduklarına dikkat çekiliyor. Ayrıca ailelerin neredeyse yarısının suya erişiminin olmaması bunun en önemli nedeninin ise dağıtım eksikliği, yetersizliği ve su kesintisi olarak saptanıyor.

Yemek yapma olanaklarının, gıda saklama koşullarının yeterli olmadığı, ortak mutfak kullanımının devam ettiği, çadırların kurulduğu bölgelerde gider ve altyapı olmadığı için kötü koku ve hijyen sorunları devam ettiği vurgulanıyor. Su sanitasyon hizmetlerinin neredeyse olmadığı ve buna bağlı depremin tüm yıkıcılığı ile baş etmeye çalışanların insan onuruna yaraşır olmayan barınma alanlarında yaşamaya çalışması kabul edilebilir değil. Raporda, gerek yemek yapılan alanın gerekse mevsimsel koşullara bağlı ısınma için tercih edilmek mecburiyetinde bırakılan koşulların olası yaralanmalara, bir yangının veya elektrik akımının hane halkının can güvenliği için geri dönüşü mümkün olmayan sonuçlara neden olacağı ifade ediliyor. Geçtiğimiz günlerde Samandağ ilçesine bağlı sutaşı mahallesinde elektrik nedenli başlayan yangında iki çocuğun yaşamını yitirmesinin örnek gösteriliyor.

Tabi benim bu raporda en çok dikkatimi çeken veri, yetersiz beslenmeden kaynaklı beş yaş altı çocukların %6,2’sinde bodurluk oranı. Yıllardır çocuklardaki bu soruna vurgu yapıyorum özellikle hamilelik döneminde annelerin sağlıklı ve dengeli beslenmesi gerekiyor. Beş yaş altı çocukların yetersiz beslenmesi sonucu bodurluk oranı artmaya devam ediyor. Çocuklukta yetersiz beslenme aynı zamanda eşitsizliğin bir göstergesi ve çocuk hakları ihlalidir. Bodurlukla mücadele etmeliyiz, hiçbir çocuğun gelişimde yaşadığı sorunlar onların sorunu değil bizim utanç duyacağımız ve hemen müdahale ederek politika üretmemiz gereken sorunlardır.

Çalışmada öne çıkan sonuçlar şöyle :

  • Samandağ, Antakya, Defne ilçelerindeki toplamda 564 çocuğa ulaşılmıştır.
  • Ailelerin dörtte üçünden (%76,3) fazlasının güvenceli bir işi yoktur, yarısından fazlası (%56,7) düzenli gelire sahip değildir.
  • Ailelerin %10,3’ünün kendine ait mutfağı yoktur.
  • Ailelerin sadece üçte birinin (%33,5) gıdaya düzenli erişimi vardır.
  • Ailelerin neredeyse yarısının suya erişimi yok ya da yetersizdir. Bunun nedeni olarak dağıtım eksikliği, yetersizliği ve su kesintisi saptanmıştır.
  • Günlük öğüne sahip olmayan çocuklar yaşla birlikte artmaktadır ve dört yaşta %7,2’yi bulmaktadır.
  • Beş yaş altı çocukların sebze ve meyve ile tahıl tüketiminin yeterliliği diğer besin gruplarına göre daha yüksektir (sırasıyla %62 ve %44,3), yine de istenen düzeylerin çok altındadır.
  • Et ve et ürünleri, yağ, baklagil ve süt ve sütü ürünleri yeterli tüketimleri oldukça düşüktür.
  • Beş yaş altı çocukların %6,2’sinde bodurluk (%3,7’si bodur, %2,5’i çok bodur); %8,9’unda zayıflık (%5,5’i zayıf, %3,4’ü çok zayıf) ve %4,4’ün aşırı kiloluluk belirlenmiştir.
  • Bodurluk sıklığı iki yaşın altında daha yüksektir (0-11 ay çocuklarda %11,3 ve 12-23 ay çocuklarda %10,5).
  • Yaşa göre zayıflık en fazla 0-11 aylık çocuklarda görülmektedir.

Önerilerin bir kısmı ise şöyle sıralandı:

  • Acilen mutfak koşullarının iyileştirilmesi, mutfaksız hanenin kalmaması.
  • Çocuklara uygun, kültüre ve yerele özgü, yeterli gıda desteğinin sağlanması.
  • Tüm nüfusu hedefleyen ancak yüksek riskli grupları da gören gıda desteklerinin oluşturulması.
  • Kronik hastalığı olan, vitamin mineral yetersizliği olan çocuklar gibi yüksek riskli gruplarının sağlık takiplerinin yapılması.
  • Beslenme durumunun tüm nüfusta takibinin yapılması.
  • Beslenme kolileri oluşturulurken sadece kuru gıda konulmaması, çocuklara uygun protein kaynaklarının (yumurta, paketli süt, et ürünleri) kolilere eklenmesi.
  • Gıda ve su desteğinin adaletli dağıtımının sağlanması,
  • Geçici yaşam alanlarından kalıcı yaşam alanlarına geçişin hızlandırılması.
  • Saklama koşullarının iyileştirilmesi, buzdolabı desteğinin artırılması.
  • Elektrik kesintisi, su kesintisi gibi kesintilerin en aza indirilmesi.
  • Emziren kadınların nitelikli gıda açısından desteklenmesi.
  • Çevresel hijyenin sağlanması.
  • Su, sanitasyon, hijyen koşullarının sağlanması.
  • Hanelerin ekonomik anlamda güçlendirilmesi, iş olanaklarının artırılması.
  • Tarım toplumu olan Hatay halkının tarım arazilerinin üzerinde kentlerin yeniden inşa edilmesinin önüne geçilmesi.