Yoksulluk, kadın için ekonomik şiddettir

Kadınlarla ilgili hak temelli mücadele veren politikacıların, sivil toplum örgütlerinin yoksulluk içinde yaşayan kadınlarla daha yakından çalışmalar yapmaları ekonomik şiddetin ve kadının hayata karşı daha fazla güven duymasını sağlayacaktır.

Bugün 25 Kasım “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü”, kadınlar; dünyanın her yerinde en fazla şiddete uğrayan aynı zamanda ucuz işgücünün, mülksüzlerin, işsizlerin kısacası yoksulların çoğunluğunu oluşturur.

Türkiye’de ise ekonomik krizin de etkisiyle, kadın yoksulluğu artmakta, çocuklarıyla birlikte yoksulluğun bedelini en ağır biçimde ödemektedir. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) 2019 yılı verilerine göre Türkiye’de kadına şiddet oranı yüzde 38. Neredeyse 10 kadından 4’ü hayatında erkek şiddetine maruz kalıyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun raporuna göre 2021 yılında Türkiye’de 280 kadın cinayeti yaşanırken 217 de şüpheli kadın ölümü gerçekleşti.

KADIN YOKSULLUĞU STATİK DEĞİL DİNAMİK BİR SÜREÇTİR

Türkiye’de kadına yönelik yapılan araştırmalarda şiddeti etkileyen faktörlerden biri de yoksulluk, kadınlara yönelik sosyal koruma ve sosyal güvence eksikliği gibi nedenler ekonomik şiddeti de körüklüyor. Sosyal güvenlik politikaları belirlenirken, kadınların ekonomik olarak güvencelerini ve bağımsızlıklarını sağlamak elzemdir. Kadınların güvenliklerini sağlamanın en önemli yolu bağımsız bir gelir elde etme olanaklarını yaratmaktır. Çünkü kadına yönelik ekonomik şiddetin en önemli nedeni kadınların hiçbir mali özerkliğe sahip olmaması. Özellikle yoksulluk içine yaşayan bir kadının kendi kıt kanat biriktirdiği kaynaklar evde sürekli eşi, babası vb. aile bireyleri tarafından kontrol altındadır, bu nedenle İstanbul Sözleşmesi ekonomik şiddeti, hem kadına yönelik şiddet hem de aile içi şiddet olarak tanımlar. Kadınlara yönelik ekonomik şiddet kadınların iş ve eğitim fırsatlarına erişiminin önünde de bir engeldir. Birleşmiş Milletler’e göre yoksulluğun kadınlaşmasında iki önemli nokta var. Bunlardan birincisi; dünya üzerinde yaşayan nüfusun, günde 1 dolarla veya daha az gelirle yaşayanların önemli bir çoğunluğunu kadınların oluşturması, ikinci nokta ise; kadın yoksulluğunun statik değil dinamik bir süreç olduğunun anlaşılması gerektiğidir.

Kadın Yoksulluğu’nun önemli nedenlerinden biri de kadının işgücüne katılım oranının düşük olması, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dayalı iş bölümü, eğitim dışında kalma, temel ihtiyaçlar noktasında erkeğe bağımlı olma, siyasi karar alma mekanizmalarında azınlıkta kalma, sağlık hizmetlerine erişimdeki zorluk ve sosyal hizmetlere erişim konusundaki çeşitli engellerdir. Bu nedenle Cumhuriyet Halk Partisi’nin Aile Destekleri Sigortası ailelere asgari gelir güvencesi sağlanması ve bu gelirin kadına verilerek kullanılmasını sağlaması açısından aynı zamanda kadına yönelik ekonomik şiddeti de azaltacak bir programdır. Ayrıca, kadın istihdamının artması ve istihdamda sürekliliğinin sağlanması, çocukları için kreş ve gündüz bakımevi ve kadın sığınma evinden ayrılan kadınların istihdamda yer almalarını sağlayıcı hizmet modelleri geliştirilmesi gerekmektedir. Özellikle engelli, boşanmış, çevresi tarafından dışlanmış gibi özel durumları olan ve kadınlar için eğitim, güçlendirme ve mesleki eğitim kurslarına ihtiyaç var.

En önemlisi, eğitim sisteminden başlayarak okul öncesi ve ilköğretimden itibaren kız çocukların eğitime başlaması ve devam edebilmesi için bölgesel sosyal sorunlar dikkatle incelenerek kırsal ve kentsel alanda acil tedbirlere ihtiyaç var.

Son olarak şunu söyleyebilirim bir saha ziyaretimde gündelikçi olarak çalışan eşinden şiddet gördüğü için ayrılan bir yalnız anne şunu söylemişti. “Daha önce de öğün atladığımız oldu. Ama şimdi her sabah çocuğumun beslenme çantasına ne koyacağım endişesiyle kalkıyorum. Onun aç kalacağını düşünmek beni kahrediyor.”

Kadınlarla ilgili hak temelli mücadele veren politikacıların, sivil toplum örgütlerinin yoksulluk içinde yaşayan kadınlarla daha yakından çalışmalar yapmaları ekonomik şiddete ve hayata karşı daha fazla güven duymasını sağlayacaktır.

Etiketler
Hacer Foggo Yoksulluk Şiddet