Abdurrahman Dilipak cenabet midir?

Abdurrahman Dilipak ojeli öğretmenler için 'cenabet' demiş.

Peki cenabet ne demektir ve kime denir?

Bakalım bir;

Cenabet “uzaklaşmak” demektir. Aslen bir Yahudi kültürüdür ve cinsel ilişkide bulunan kişilerin ve cüzzam v.s. gibi hastalıklı insanların ibadethanelerden sakınması durumudur.

İslamiyet’e ise biraz daha genişleyerek girmiştir.

Abdurrahman Dilipak geçen gün “Siz o halinizle Müslümanlara, onların çocuklarının arasında cenabet cenabet dolaşacak ve onlara akıl öğretecek, çağdaşlık dersi vereceksiniz, biz buna ses çıkartmayacağız öyle mi!” demiş.

Kime söylemiş, devletin EBA TV’deki ojeli öğretmenine söylemiş.

Peki onların cenabet olduğunu nerden bilmiş. Yoksa yatak odalarına mı girmiş, yoksa dikiz mi etmiş.

Öyle ya.

İnsanların özel hayatlarına karışarak yatak odalarını seyretmiş, dikiz etmiş gibi beyanda bulunmak Cenabetlik değil mi?

Ülkede onca sorun varken acaba “Şu tırnak boyası olan hanımlar nasıl gusül abdesti, ya da namaz abdesti alıyorlar” diye düşünmek sadece cenabetlik sebebi değildir, biraz zorlama olacak ama, vallahi bu ülkede cinayet sebebidir.

Allah muhafaza..

Pek sayın Dilipak,

İnsanların kişisel dünyasına girerek onları hedef göstermek, kin ve nefret oluşturarak birbirine düşürmek, orasına burasına karışmak, cenabetlik değil midir?

Kimse senin bir yanı düşük o garip takkene karışıyor mu?

Dilipak,

30 Ağustos öncesinde,

2019 yılında gazetesindeki köşende Zafer Bayramına istinaden, Yunanı denize döken Atatürk’le ilgili garip bir yazı yazmak ve tii ye aldın değil mi?

Peki bu cenabetlik değil mi?

Hadi onu bırak,

2018 yılında bir konuşmanda “Biraz önce hutbede bize Çanakkale Savaşı’nın mücahitlerinin ne yüce bir değer için savaştıkları anlatıldı. Necef benim için Çanakkale’den bin kat daha faziletlidir” dedin.

Bu akıl dışı sözleri söylerken yoksa sen cenabet miydin?

E yani “Necef’teki direniş, Çanakkale’deki direnişten daha faziletlidir” demek, o Çanakkale Şehitlerinin kanlarını küçük düşürmeye çalışmak cenabetlik değil midir?

Yoksa nedir?

Ki o şehitler iç çamaşırlarını değiştirerek ve gusül abdesti alarak ölüme gitti. O şehitler arasında öğretmenler de vardı, kadınlar da vardı. Çanakkale şehitlerini küçümseyerek yazı yazmak edebiyat değil, cenabetlikten de öte edepsizliktir.

Dilipak,

Canlı yayında “Bunlar pornocu değil mi? Grup seks yapıp, ensest ilişkiye giren lolita takımından değiller sanki. Uzak doğuya çocuk seksi için gidenler, bu maksatla turistik turlar düzenleyenlerin çıkıp bize ahlak dersi vermeye çalışanlar” v.s. gibi cümleler kullandın. Doğru mu? Doğru

Bu kafa ne kafası?

Bu sözler resmen cenabet kafası değil mi?

Sen 70’lerin sinemasına tekrar dön istersen,

Çünkü fantezi dünyan bayağı geniş.

Bir zamanlar Milli Türk Talebe Birliğine katıldın.

İstanbul’daki 6’nci filoyu kıble yapıp namaza duran o cenabetlerin arasında sen de var mıydın, bilmiyorum ama,

Bence insanlara saldırırken biraz aynaya bak, kendine çeki düzen ver.

Onları homoseksüellikle, lezbiyencilikle veya bel altı ile suçlama.

Bir insanın dili ne kadar pak ise, kendisi de o kadar paktır.

Senin soyadın pak ama, dilin pek pak değil, ölenleri bile ayıracak kadar muzır-ı pek.

Dilipak,

Eğer Öğretmenlerin ojelerinde cenabetlik, sanatçılarda sapıklık arıyorsan yakın çevrene bak.

Öğretmenler sanatçılar ışıktır, aydınlıktır güneştir, onlara karışma.

14 yaşındaki kız çocuğuna cinsel istismarda bulunan Hüseyin Üzmez’i hatırla.

Aynı gazetede dava arkadaşıydınız sanırım galiba.

Başkalarına da bak.

Kabe’de otel odasında cebinde viagra ile öldüğü yazılıp çizilen, senin Akit gazetende Genel Yayın Koordinatörlüğü yapmış olan gazete arkadaşın, köşe arkadaşın, her şeyden önce dava arkadaşın

Hasan Karakaya’ya bak..