Ege’nin Saklı Cenneti Edremit: Denize, Doğaya ve Lezzete Yolculuk
Denizle doğayı bir araya getiren ender yerlerden biri olan Edremit, hem sessizliği sevenlere hem de kalabalıktan keyif alanlara hitap ediyor. Edremit sahillerinde güneşi batırabilir, damağınızı şenlendirecek lezzetler deneyebilir ve muhteşem doğasında yürüyüş yapabilirsiniz.
Ege ile Marmara’nın kesiştiği noktada, zeytin ağaçlarının gölgesinde bir kasaba: Edremit. Balıkesir’in en gözde yaz duraklarından biri olan bu ilçe, hem doğasıyla hem de tarihi dokusuyla misafirlerine "iyi ki geldim" dedirtiyor. Özellikle yaz aylarında tatilcilerin akınına uğrayan Edremit, sessizlikle eğlenceyi, tarih ile denizi aynı anda sunuyor.
Edremit deyince akla ilk gelen kuşkusuz Edremit Körfezi'nin serin suları. İlçeye bağlı Altınoluk, Akçay ve Güre plajları, bölgenin en çok tercih edilen yüzme noktaları arasında. Altınoluk, temiz denizi ve mavi bayraklı plajlarıyla öne çıkarken, Akçay özellikle aileler için oldukça ideal. Sahil boyunca uzanan yürüyüş yolları, sabah serinliğinde deniz havası almak isteyenlerin vazgeçilmezi. Güre Plajı ise biraz daha sakin, daha yerel ve huzurlu bir alternatif arayanlara hitap ediyor.
Deniz kadar doğa da Edremit’in hazinelerinden biri. Kazdağları Milli Parkı, Edremit’in hemen kuzeyinde yükseliyor ve serin dağ havasıyla yaz sıcağından kaçmak isteyenler için ideal. Hasanboğuldu Şelalesi ve Sütüven Şelalesi, piknik yapmak, serin sularda ayakları suya sokmak ya da bir termos çay eşliğinde doğayı dinlemek için birebir. Aynı zamanda Kazdağları, Türkiye’nin oksijen oranı en yüksek yerlerinden biri olarak kabul ediliyor.
ZEYTİNİN BAŞKENTİ
Edremit’te zeytinin ve zeytinyağının ayrı bir yeri var. İlçe merkezinde ve çevresindeki köylerde kurulan pazarlarda, her tür zeytin ve zeytinyağına ulaşmak mümkün. Özellikle sabah kahvaltılarında sunulan yöresel otlar, köy peynirleri ve çıtır ekmekle birleşince, basit ama unutulmaz sofralar kuruluyor.
SONBAHARDA DA GÜZEL: EDREMİT DÖRT MEVSİM YAŞANIR
Edremit, yalnızca yaz tatili için değil, ilkbahar ve sonbahar aylarında da ziyaret edilmeye değer. Kalabalıktan uzak, daha serin ve huzurlu bir atmosfer arayanlar için eylül ve ekim ayları, hem denize girmek hem de doğa yürüyüşleri yapmak için ideal tarihler. Kazdağları'nın sararan yaprakları arasında yapılan bir yürüyüş, terapi etkisi yaratabilir.