Altı üstü 3 puan…

Ferdi'nin pasında Joshua King fırlıyor, kaleciyi de geçiyor ve takımını öne geçiriyor.

Joshua King hücum presle topu kapıyor ve Valencia'ya veriyor,

Joshua King yatarak müdahale ve bir hücum daha başlatıyor Sarı Lacivertliler.

Forması Samuel Johnson gibi terden üstüne yapışmış.

Kim Joshua King?

Bir hafta önce çöp ilan edilen topçularımızdan biri.

Güçlü ve inatçı,

Deplasman maçında önde basmanı sağlayacak bir topçu

Yanında kim var?

İki golüne asist ekleyen Valencia,

Daha üç beş gün önce sat sat sat nidaları arasında andığımız topçumuz.

Nasıl oynadılar?

Çok iyi.

Perşembe aynı topu oynayabilirler mi, ya da haftaya, bilmiyoruz.

Ama şunu görebiliyoruz.

Bir hoca geldi.

Ağır bir hoca, inat da biraz.

Bir oyun planı olan ve bunu yerleştirmeye çalışan bir hoca.

King'i transfer olur olmaz sahaya attı, fizik gücüne baktı.

Topçu kendisi de idmansızım, hazır değilim, dedi zaten.

Hoca kafasındaki plana bakıyordu, onun söylediklerine değil.

Hala da öyle yapıyor.

Ama sahada gördükleri planını etkiliyor, boşa bakmıyor, önlem alıyor.

Mesela Ümraniye maçında orta sahayı tek bırakmanın sonucunu gördü.

Oraya geçen yıl ikinci dönem fark yaratan Zajc'ı monte etti.

Hücuma hızlı gitme prensibi devam etse de orta sahayı oyunun içine kattı.

Adım attı anlayacağınız.

Lige göre hamle yaptı.

Yarın Pedro geldiğinde ne yapacak bilmiyorum.

Ya da santrafor eklendiğinde üçüncü bölgeyi nasıl kuracak?

Plan onun kafasında çünkü.

Gelişimine büyük önem verdiğini sürekli söyleyip, kendisine de anlattığı Arda'yı nasıl monte edecek?

Süresi genişleyecek mi?

Az süre verildiğinde kendisini göstermek için normalde tarzında olmayan şeyler denediğini gördü.

Süreyi mi genişletecek, yoksa süre içerisinde aldığı verimi artırmak için Arda'yı mı ikna edecek?

Göreceğiz.

Şimdilik biri Messi biri Alex iki golün tadını çıkaralım.

Sahadaki doğru yerde olma alışkanlığının hayatta da hep var olmasını umalım.

Hiçbirimizin gözünün tutmadığı Gustavo biraderimde ısrar edecek mi, bilmediğimiz yönleri ortaya çıkacak mı, Alioski kardeşimiz sahaya sol bekten mi dahil olacak sol önden mi, Ferdi bu denklemin neresinde olacak, Osayi bu mentionda var mı?

Benim kafamda bunların hepsinin kendimce yanıtları var.

Hatta Crespo'ya da üç oda bu salon yer var kafamdaki mimari planda.

Emre'ye süper patlamalarının yanına katkı verecek üç beş cümlem de var.

Ama aslolan hocanın kafasında bunların nerede durduğu.

O sahaya sürecek, uygulayacak, deneyecek, biz izleyeceğiz.

Aklımıza yazdığımız 11 ile sahaya çıkanı kıyaslayacağız.

Önce izlemekten, dönüşümü görmekten keyif alacağız.

Geçen hafta ne dediğimi unutmadım merak etmeyin.

Sürekli başa dönmelerden, yeniden denemelerden, hayal kırıklıklarından yorulduğumuzu biliyorum.

Tam da bunu söylüyorum.

Aynı hatalar orada duruyor.

Kimseyi bir günde göklere çıkarmamız gerekmiyor.

Daha dün topçularla dalga geçme videoları yapanlar bu kez attıkları gollere afili müziklerle şimşekler çakan efektler ekliyor.

Günü yakalamak güzel de bu kadar günlük yaşamamak gerekiyor.

Takım üç hafta nefes alsın demiştik ya, soluk borusundan küçük bir hava girdiğini hissediyorum.

Biraz açılalım derin derin içlerine çeksinler.

Mert Hakan'ın, İrfan'ın forma kapma mücadelesini izleyelim.

Arda'nın eşsiz yeteneklerinin bilgelikle büyüyüşüne tanıklık edelim.

Hocaya bırakalım kararı.

Bir kez olsun, öylesine değil, laf olsun diye değil, gerçekten hocaya bırakalım.

Ve tek bir şey isteyelim ondan.

Her ne olursa olsun adil olsun.

Biz en çok adaletsizlikten yakındık ya hep.

Bizim takımımızda forma rekabeti adil olsun.

Gerisi de mümkünse, güzellik olsun.

Yani altı üstü 3 puan değil işte

Altında hüzün var üstünde avuç avuç umut olsun.

Bu mektup buradan Samandıra'ya selam olsun.

Arda gülsün, dünya gülsün..