Eğitimde bir Rousseau ve Gökalp etkileşimi; Kazım Naim Duru

“Muallim, ünvanını sihriyle çocuk üzerinde nüfuzu haizdir. Bunu ilim ile de arttırırsa o nüfuz elbette ki yerini bulur. O vakit muallim, telkinleriyle olduğu...

“Muallim, ünvanını sihriyle çocuk üzerinde nüfuzu haizdir. Bunu ilim ile de arttırırsa o nüfuz elbette ki yerini bulur. O vakit muallim, telkinleriyle olduğu kadar, kendi tavırlarıyla örnek olmak suretiyle de çocuğun ruhu üzerinde müessirdir. İşte terbiye budur.”

Eğitimde bir Rousseau ve Gökalp etkileşimi; Kazım Naim Duru - Resim : 1

1876-1967 yılları arasında yaşamış Kazım Nami Duru eğitimimiz adına incelenmesi gereken önemli isimlerdendir.

Anadolu Terbiye Mecmuası’nı yayınlamış olan öğretmen Kazım Nami Duru, genel müdürlük ve müfettişlik de yapmıştır. Dergilerde yazılar yazmış olan Duru milletvekili olduğu dönemde “Yeni Kültür” isimli bir öğretmen meslek dergisi çıkarmıştır.

Tecrübî Pedagoji, Altı Kitabı ile Birlikte Rousseau gibi çeviri eserleri yanında, Mekteplerde Ahlakı Nasıl Telkin Etmeli, Muallimin Meslek Ahlakı gibi çalışmaları olduğu gibi,Ziya Gökalp üzerine de çalışmıştır. O,Osmanlı II. Meşrutiyet dönemi eğitimini şöyle anlatır: “Osmanlı Devleti II. Meşrutiyet Dönemi’nde dinsel bir eğitim vermek istiyordu. Fakat bu eğitim İslamındört mezhebinden sadece Hanefi mezhebine göre bir dinsel eğitimdi. Günlük işlerde öteki mezheplerin de kabul ettiği esaslar geçerliydi. Buna,eğitim demek bile pek uygun değildir. Öğretim demek daha doğrudur. Okul boş inançları yıkmakla uğraşmaz; din dersi veren hocalar çoğunlukla bilgisiz oldukları için boş inançları bile,dinsel kurallar biçiminde çocuklara telkin edilmeye çalışılırdı”(Binbaşıoğlu,2014). Burada naturalizmin etkisinde kaldığı görülmektedir.

Feriha Baymur, Duru'nun eğitime bakışını “Örneğin ilk öğretmenliğe başladığımda okullarda sürdürülen takrir ve ezbercilik yolundan ayrılmış, çocukken babasının emir eri Kütahyalı İbrahim'den öğrendiği gibi kırlara çıkarak onlara doğayı olduğu gibi doğrudan doğruya inceleterek öğretmeye çalışmıştır(UNESCO, 1987). Duru milli eğitimde sistem ve öğretim yöntemlerine dair de “tek mektep” sistemini savunmuş, öğrencilerin yaşama daha iyi hazırlanmaları için “yeni bir okul modeli” önermiş, test yerine yazılı sınavların gelmesi için mücadele etmiş, nitelikli öğretmen yetiştirmek için açılacak öğretmen okullarında “tatbikat okullarının” bulunması gerektiğini belirtmiştir(UNESCO,1987). Göründüğü üzere Duru dönemin eğitim sorunlarına yönelik çözüm önerileri getirmeye çalışmıştır.

Eğitimin dinamik olması gerektiğini, çocuğun bedensel ve ruhsal yönünden önemsenmesini savunan Duru Ziya Gökalp’ten etkilenmiş biri olarak üçüncü olarakta ahlak eğitimine de önem verir ve karakter eğitimini amaçlar. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin…