Ahu Özyurt ve 4 Beyefendi Kabahat Nöbeti ve Kemal Kılıçdaroğlu

Zeki insan gerektirmeyen bir sistemin karanlık dehlizlerinde yürüyoruz ‘gündüz gece! ‘ , menzile ererişince bize ne olacak korkusundan uyku durak kalmadı.

Zeki insanlar yerine yıllardır ahlaksız , yeteneksiz, , kurnaz olmayı çağdaşlık ve marifet sanan umursamazlar konuldu ya, durmak yok vaz geçilmiyor .

Bunlar dindar olsa ne olur , namaz kılmasa ne olur , laikim dese Cumhuriyete ne faydası olur .

Haberlerde çöpten yemek arayan görüntülerin olmadığı gün yok , ‘artistim’ diye geçinen bu iktidarın gözbebekleri artık iktidara da zararlı ,

oturmuşlar ilk pastırma ısmarladığımız günü hatırlıyormusun mealinde romans yapıyorlar reklama , duygusallığa , angutluğa bakar mısınız .

Artık bu halde mi bir zamanlar en zeki insanların elindeki reklam sektörü , Allah için bu kadar aptallık onlara yakışmıyor , yoksa hiç işim olmadı kendileriyle daha doğrusu onların benimle , diğer ailece ne denirse yapmaya hazırları geçtim bir kalem önemsizler , nedense iktidar çevreleri önemli buluyor , kimin nereden memleketlisi bilemem , işimde değil .

Zekanın yerine konulan edepsizlik, yüzsüzlük , kurnazlık tercih edilirse dahası korunur , beslenir ve inatla halka sevdirilmeye dikte edilmeye çalışılırsa sonumuz ne olur ? Bok olur.

TRT dizilerinde birinde kendine ait olmayan yorganı iade eden namuslu vatandaş örneğinden namus dersi ise komedinin en ilkel formu olmayı bırakın , alanların şaşkınlıkları da zaten namus mamus kavramının onları şaşırttığına bakılırsa durumun içindeler , ama ders alıyorlar , aferin koca tosunlara

Bu işlerin savunulacak yanı kaldı mı ?

Amerikan Düşmanlarının aynı zamanda ABD yalakaları olduğu başka ülke var mı ?

Bu nedir yahu sabahtan akşama düşmanlık ve eşzamanlı yalakalık .

Adamlar Mayısta bütün nüfuslarını aşılamış olacaklar , kiminle dans ediyorsunuz ?

Hiç olmadı netflix westernlerinden nasıl kurulduklarını ne bedeller ödediklerini nelerden asla vaz geçmediklerini izleyin kovboylu movboylu belki kafanıza girer palavraları yutmazsınız , yoksa en güçlünün peşinde bir gelişmenin size hiç acımayacağını anlarsınız.

Ya günlük programlarda hem de iddialı , adamım diye kendini övmeden durmayanların hala ‘ Kimden yanasın Cem’den mi Beyazıd’dan ‘ mı diye soranı var, çoğaltabilirsiniz örnekleri , ‘ Hürremden yana mısın , Mahidevran’dan yana mı ?’ gibilerden, bir türlü bu güne gelemeyen zihinsel inatlaşmalar güya entelektüel metafor yapıyor mevzuya doğrudan girmek sıkıyor tabii !

Öte yandan ölmüş adamlardan yana taraf tutarak , ola ola tarihin yeniden yazılmasını önleyebiliyor musun , laikliği koruyabiliyor musun ey koca kafa ?

Yumurtaya can veren Allahım kurtar bizi bunlardan .

Sorunun yanıtına gelince Ben kayıtsız şartsız Cumhuriyetten Yanayım bu yüzden senin gibilerin iki yüzlülüğünden illalah ettim , elimden yazmaktan başkası gelmiyor .

Tarihi ise patronlara göre okumak zorunda olduklarından , sanayi devriminden vaz geçmemizin hikayesi olan İngiliz Ticaret anlaşması’nı anlatan yok !

Filmini tövbe yapan hiç yok ! Varsa yoksa mağdur edebiyatı , muhacir pişmanlıkları ne geldik diye , sanki kal diyen vardı geldikleri yerde , birde ona mı gitsem buna mı üçgenleri, annesini orospuluğuna mazeret hasta çocuk hikayeleri, Sistemi sorgulayan baş kaldıran kadın yok ama ! Sizin kaleminiz kırmak sonra neyse…..

Prof. Karakaş geçenlerde Gresham Kanunundan bahisle ‘iyi para kötü parayı kovar ‘hikayesini bir kere daha hatırlattı.

Artık İyi olan herşeyi kovuyor bu sistem , altın gümüş ve en acısı insan .

İyi insanlar ya kendileri kaçıyor , ya kovuluyor geride kalanların ise durumu içler acısı iyi kaliteli kalmak açlık demek.

Geçenlerde bir gençlik hatası yüzünden yaka paça hayatı karartılıp kapı dışarı edilen matematikçinin çok acı ölümü arkasından umursamazlar tombul teyzenin etrafında şarkı söylüyorlardı . Giden rahmetli belli , kalanlar belli,

insaf yahu , bu ne merhametsizliktir.

Bunların hangi konuda fikri olabildi ki söyleyebilsinler, onun için şarkı söylemeye devam şekilsizler.

Kapital sus pus , reklamları ise bu halde , bir kahve cezvesi reklamı izledim korku filmi gibi entelektüel olacağız diye çok zorlamışlar , canım yaa heves iyi de tövbe ettirir insanı kahveden . .

Başka bir tövbe spor dünyasından , Fenerbahçe’nin haline bakın ondan da tövbe etmeye az kaldı ! Galatasaray çok mu iyi , onu da Galatasaraylılar yazsın , gitgide tövbekarlar nüfusu oluyoruz .

Kim neyi niçin savunuyor iyice zavallı bir komedi oldu ekranlar , zaten bir avuç insan kaldı hala iktidarı savunan .

Sokakta gazeteci dövmenin , İstanbul sözleşmesinden çekilmenin , Özlem hanımın öfkesinin, pandemide üstüste maskesiz şarkı söyleyen tezahürat yapan göbek atan kalabalıkların , Hamilelere sokak yasağı koymanın , Kadınlara yürüyüşlerinde Bariyerler koymanın , Kabataş yalan ve yalancılarının savunulacak yanı olabilir mi yahu .

Yandaş ekrancı elitin artık iktidarı savunmakta zorlanınca haklı olarak muhalefete hücuma geçmekten başka çareleri kalmıyor .

Hemen her gece Sayın Kılıçdaroğlu’ndan hesap sormak , hesabı ona yıkmak komedi halini aldı . Bir ‘ Ey Bay Kemal , damadın nerede diye sormadıkları kaldı , her an onu da sorarlar , o da burada diye gösterir.

Bu arada savunulması imkansız ne varsa iktidardan yana savunmaya hazır olduğunu gönüllü yırtınan köşeler tamamen etkisiz.

Onlar zaten iktidarın hep yanındaydılar . İstanbul sözleşmesi, andımız kadınların içler hale düşmesi ne zaman umurları oldu , yabancı kanal yabancı gazetelerdi onlar .

Şimdi ;

İktidarın Bitmiş Aşkının , kimsenin hatırlamadığı eski bir kahramanı oldular, artık ne şarap, ne peynir tabağı, ne marka giysiler kimsenin umuru , varsa yoksa ne olacağız sorusu akıllarda hala yırtınıyor dikkat çekmek için !

Ekranlarda insanın içini açan tek şey Şemsa Denizsel’in Strawberry Shortcake tarifi , sonuç pek çarpık curpuk ama olsun öyle olur short cake cetvelle yapılamaz kaldı ki , zaten shortcake’i bırakıp insanın Şemsa Hanımı yiyesi geliyor öyle tatlı anlatıyor. Bana hep, bu güzeller güzeli kadının anlatacak çok şeyi var ,

bu yemek işi nereden çıktı diye içimden geçirtiyor .

Arda ve Mehmet Bey’i katiyen incitmek istemem onların tariflerini uyguluyor ama Şemsa Hanımın Shortcake’ini izlemeyi seviyorum .

Gelelim ekranların bir başka izleten kadını Ahu Özyurt’a..

Perşembe akşamları Ahu Özyurt’un TV100 de ‘Sağlı Sollu’ programını izlemeyen kaybeder.

Program su gibi akıyor , bakmayın adının ‘sağlı Sollu’ olduğuna sağı solu belli değil , zaten günümüzde ‘Sol’ Davutoğlu ve Babacan’ı savununca ve Meral Hanıma övgüler yağdırınca sağım solum sobe olduk.

Bu perişan zihin dünyamızda sıkmadan , sözünü esirgemeden şahane bir program yapıyorlar .

Barış Yarkadaş’ın her program efsane olan yorum ve duyumları karşısında Metin beyin itirazları gülmekten trend topic yaptı .

4 zeki afacan çocuğu dövmeden sövmeden, kırmadan idare eden yuva öğretmeni gibi Ahu Özyurt .

Gürkan Hacır, Barış Yarkadaş, Metin Özkan , ve Hadi Özışık , elbette Metin Özkan ve Hadi Özışık’ın işleri daha zor, adamlar sonuçta gazeteci kökenli neyin savunulmaz hal aldığını bilmezler mi, kolay mı ekranda savunulmayacak şeyleri savunmak , işte böyle anlarda CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu nöbetçi kabahatliler olarak imdatlarına yetişiyor, çok da sevimliler Gürkan ve Barış müdahele etmese CHP her şeyin sorumlusu iktidar zannedilebilir !

Ama Allah için kaliteli bir dialog, içtenlik ve sınırları zorlamayan tam aksi moraliteyi yükselten mizah var, neredeyse aa demokrasi geldi diyeceğiz.

Ekranlarda işine , diline hakim 4 beyefendi ve 1 hanımefendi neler yapabilir görüyoruz, bu noktada TV 100 tebrike şayan , iktidara yakın olup dengeyi mükemmel tutturan bir program yapıyor yoksa kim niye izlesin gücün izlenmeyen kanallar kovoyunda bir başka vagon olur , öyle olmuyor mu zaten filim, dizi, reklam , onca olanak bunca fiyasko arasında onlar parlıyor. Ziyan olmasınlar sakın ha….