Turizm Bağır Bağır Bağırıyor: 'Bitiyoruz'
Bir yanda savaş, bir yanda güçlü TL turizmi yıpratıyor. Parası olan bölgedeki savaşlardan korkuyor, olmayanlara ise pahalı geliyoruz.
Turizmci dostlarım ile konuştum. Hepsi aynı şeyi söylüyor: “Bir bu savaş eksikti.” İsrail İran’a saldırdı, İran karşılık verdi ve zaten azalma eğilimindeki rezervasyonlar hepten öldü.
Söylenenlerden derlediklerim kısaca şöyle; Rusya Ukrayna savaşı turizmimizi yüzde 10 etkilemişti. Üzerine İsrail-İran savaşı tuz biber ekti. En az yüzde 15 de o etkiledi. Etti mi sana yüzde 25 bölgedeki savaş zararı. Savaşa giren biz olmadığımız halde, risk algısı yüzünden bildiğin zarardayız. Bir de savaşan ülkelerin bizim doğal turizm pazarımız olduğu düşünülürse durum ortada. Rus ve Ukraynalı turistler zaten azalmıştı. Turizmciler son savaş ile birlikte Ortadoğulu turistlerin de rezervasyon iptallerine başladığını vurguluyor. İranlılar zaten geldiyse bile geri dönüyor.
Türkiye’ye gelen turistleri ikiye ayırır isek, para harcayan turistlerin çatışmalardan ve hele savaşlardan çok etkilendiği biliniyor. Arada binlerce kilometre de olsa sanki hepimiz aynı yerdeymişiz gibi davranıyor. Gelmekten vazgeçiveriyor.
Parası az olan için de farklı bir durum var. Onlara göre Türkiye artık pahalı. Çünkü Türk Lirası güçlü. Yabancı turistler bile enflasyona uyum sağlayamıyor. Otellerin ve tatil köylerinin masrafları Türk Lirası olarak arttığı için, eh döviz de aynı oranda artmadığına göre yabancı para kazanan birine haliyle pahalı geliyoruz. Turistler geçmişte iyi bir lokantada 2 kişi diyelim ki 100 dolara yemek yiyebiliyor iken şimdi bu rakam 200 dolar olmuş durumda. Ülkesinde senelik yüzde 3-5 enflasyona alışık olan turistlerin tüyleri haliyle havalanıveriyor.
Bir de turizmcimize kendimizin ettiği var maalesef. Turizmde yüzde 8 olan KDV 10’a çıktı biliyorsunuz. Buna yüzde 2 de konaklama vergisi eklendi. Üstüne bir de yüzde 0,5 turizm tanıtım vergisi. Yüzde 8’lik vergi oldu mu sana 12,5. Yüzde 50’nin üzerinde artış. Turizmciler bundan da yakınıyor.
Marmaris'teki süfli görüntülere müdahale kesin ve çabuk oldu. Ortalık bu kalitesiz görüntülerden kurtuldu. Ancak diğer taraftan daha köklü bir tavra ihtiyaç olduğu da açık.
