Polis şiddeti, bir tutuklama, terk edilmiş binalar ve Bergüzar'ın gözyaşları

KAYDA GEÇSİN POLİS ŞİDDETİ Dünya ile paralel giden iki sorunla başlayalım, bu globalleştiğimize veya dünyadan kopmadığımıza teselli olsun, sorun morun bizde...

KAYDA GEÇSİN

POLİS ŞİDDETİ

Dünya ile paralel giden iki sorunla başlayalım, bu globalleştiğimize veya dünyadan kopmadığımıza teselli olsun, sorun morun bizde de var aynısı kabilinden saçmalık.

Hindistan’da polis şiddetine karşı Haziran ayında sokaklara dökülen Avukatlar malum, lakin polis şiddeti hala devam ediyor.

En çarpıcı iddia ise bu polis şiddetinin nedenlerinin ‘Koloni’ dönemlerine dayandığı. O zamanlardan beri polisin yapısının insanlara hizmet yerine kontrol altında tutma alışkanlığından kaynaklandığı ve bir türlü kurtulamadığı .

Koloni döneminde halkın doğru gitmeyen şeylere itiraz, meydan okumaları polis tarafından bastırılıyormuş, şimdi de değişen bir şey yok diyen çok. İnsan hakları gözlemcileri, entelektüeller, azınlıklar polis şiddet ve tacizi hakkında car car konuşurken nedense bu konuyu gündeme getirmiyorlar sitemi ise halka ait !

Öte yandan aynı halk çürüme ve alenen işlenen suçlardan öyle bezmiş durumdaki kimi zaman polisin bu orantısız gücünü destekler hale gelmiş. Buyrun bakalım.

Neyse bize ne , biz hiç bir koşulda ne koloni ne manda olmayı asla, kabul etmedik, her ne kadar olmak isteyen Halidelere şimdi bile methiye düzenler olsa da hala tabiatımızda özgürlük esastır, bir spor kulübü kutlamasında bile araya laf sokuşturanları unutmadık Cumhuriyetçilere uyku durak yok .

TERK EDİLEN OFİS BİNALARI

Bu arada dünya Covid 19 sonrası çok ciddi bir başka sorunla karşı karşıya , o da boşalan büyük ofisler, iş yerleri.

Sahi ne olacak bu yerler, bu gökdelenler, at atamazsın sat satamazsın , bir yere kaldırıp sokmazsın… Öte yandan insanlar ofis dedikoduları , el sıkma gibi yakın temaslardan uzak evlerinden çalışmaya , ona göre düzen kurmaya alışmışlar bile. Terk edilmiş çalışma ofislerinin yerine koydukları huzurlu ortamdan sonra kim dönmek ister ki eskiye.

O iğrenç binalar layığını buldu.

ABD’DE TUTUKLANAN BAŞKAN DANIŞMANI

Bu haber bizimle benzerlik taşımıyor, alakasız .

Trump’ın eski danışmanı stratejisti Steve Bannon, Perşembe günü meşhur ‘Meksika Sınır Duvarı’ yapımıyla ilgili yolsuzluklarla ilgisi olduğu gerekçesiyle tutuklanıyor. Duvar için toplanan online paralardan ‘sifonlama’ olmuş ve Mr. Bannon 1 milyon doları kendi masrafaları için harcamakla suçlanıyor, savcılık iddiası bu. İşin içinde olduğu iddia edilen 3 kişi ile birlikte tutuklanan Bannon için 20 yıl istenirken , kendisi suçlu olduğunu kabul etmemiş ve yolsuzlukla suçlandığı para miktarının 5 misli miktarda para karşılığı kefaletle serbest bırakılmış! Bu da nasıl bir adalet sistemiyse enteresan. 1 milyon çalmakla suçlanıp 5 milyon kefaletle serbest bırakılıyor .

Tutuklandığında ise yakın arkadaşı Çinli İş adamı Guo Wengui’nin 45 metrelik yatındaymış, Çinli İş adamı kendi kendini ülkesinden gönüllü sürgün etmiş durumdaymış , ülkesinde tecavüz, adam kaçırma, rüşvet dahil pek çok suçtan aranıyor! Komik olan ilk suçlamalar kendisinini suçlayanlara bizzat Guo’da tarafından yapılmış velhasıl komünist partiyi fena sinirlendirmiş , papaz olmuşlar, bu durumda kime inanacağız , şaşırıyoruz !

İnsanlar boşuna işine gelene inanmıyor artık .

Haziran ayında Guo ve Bannon ‘ Federal State of New China” ilan ederek Çin hükümetini ‘tanımayoruz’ demişlerdi.

Bu ABD’nin eskisinden sıkılınca yeni devlet kurma inisyatifi pek moda oldu demek! Ben seni beğenmedim yerine başka devlet ilan ediyorum, ohh Maaşallah .

Bütün bu haberleri New York Times’da okumak ise ayrı bir eğlence insan bir kere daha ne düşüneceğini şaşırıyor.

Şimdi geldik dünyada eşi görülmemiş bir habere.

Bergüzar’ın Gözyaşları

Dünya bu minvalde dönerken Bergüzarın gözyaşları çocukları kurtardı öyle mi ? Bir ağladı sorun çözüldü, hemen bakanlık harekete mi geçti diye mi anlayalım.

Pandemi gibi bir felakette zor koşullarda bir şeyler yapmaya çalışan sağlık bakanlığı, sağlık görevlileri filan hikaye , koskoca devlete Bergüzar gözyaşlarıyla ayar verdi öyle mi, bunu mu anlayalım,

Yoksa devletin, iktidarın kıymetli ve bu ekran ünlülerinin PR’larını aynı şirket mi yapıyor ve bir taşla iki kuş vurayım derken

koskoca devletin disiplini, prestiji feda edilmekten çekinilmiyor bu nasıl propaganda. Çok üzüntü verici.

İktidarla işbirliği her zaman zengin çıkarır ama Pırlanta reklamında gözleri parlayanla, gözyaşlarıyla devlete ayar veren aynı kişi olunca kime ne faydası etkisi oluyor acaba.

Devlet popüler kültüre bu kadar güvenip arasına soktuğu yurttaşla devletin güvenini zehirleyici toksik propogandaları bir daha gözden geçirmeli, bu nedir böyle.

İlaca muhtaç hasta yavruların, yakınlarının gözyaşları Bergüzar olmasa yetmiyor imajı gerçek olmasada çok çirkin.

Bir de artık kerameti iyice üstlerine alınıp teşekkür ediyor.

İktidarın baş tacı ettiği ünlülerin kimler oldukları kimsenin meçhulü değil maaşallah iştah sorunları da yok, ailece zenginlikten pay alanlar var. Sette çocuk pışpışlayandan tutun, ne yapayım 1.5 milyon dolar ev borcum var çalışmaya mecburum diye acındırana , kendini güya farkında olmadan teşhir edip atlayıp zıplayıp tanımadığı teknelerde duş alanına,

Baş tacı edilme kriterleri ise pek sanatkarane olmayıp olması gerektiği gibi bir türlü klasikleşemeyen değerlenemeyen popüler kültürün parçaları ve iktidara yakın olmaları. Ona da kim itiraz edebilir, ama bunun da bir sınırı olur, bu dünyada görülmemiş haddini bilmezlik ve resmen devlete hakaret, çocuğun değil ama bunun göz yaşları mı etkiledi devleti, yönetenleri insaf yahu. Saygıyla Kayda Geçsin, Memelekette Saygı Kaldıysa

Etiketler
Polis Polis şiddeti Şiddet