En Büyük Komplo’dan Bahseden Yok

KAYDA GEÇSİN Bir avuç insana ait ; bir avuç insandan bahseden ve bir avuç insanı ilgilendiren işlerle oyalayan medya kime ait olursa olsun kısır...

KAYDA GEÇSİN

Bir avuç insana ait ; bir avuç insandan bahseden ve bir avuç insanı ilgilendiren işlerle oyalayan medya kime ait olursa olsun kısır döngüsüne inatla devam ediyor.

Yeni böyle olmadı uzun süredir böyleydi .

Bir profesör üniversitelerden birinde kızı, oğulları , damatları , gelinlerini yerleştirmiş , bir hayret bir hayret ….sakın medyadan örnek almış olmasın , medya ve medyatikleri hep beraber bu modeli kullanmıyorlar mıydı ? Kendilerinden olmayanların anası bellenmedi , dışlanmadı mı senelerce ?

Yeniler ise eklemlendi bu modele hiç inkar etmesinler kendilerine yer açmayı medyada devrim sandılar ve sonunda bir pay kavgası çıktı ki sormayın .

İş uyduruk ödüllere filan dayandı , çok can sıkıcı çok .

Can sıkıntısı vermenin para ettiği , can sıkarak para kazanılan bir medya

canımıza yetti , İngilizcesi ‘ enough is enough’ .

Elbette kamu yararını ön planda tutan ile patron yararına çalışan medya arasında fark olacak , bütün dünyada da böyle, ancak check balance sistemi ‘insaf’ ölçüsünü ayarlıyor denge kaybolursa sorun başlıyor bizde ipin ucu kaçtı uzun süredir , insaf kalmadı .

Yoksa zenginleri güldüren şaklabanla halkı güldüren arasındaki fark gibi gerçek gazetecilerle gazeteci geçinenler arasındaki fark zaten gün gibi aşikar , ki dayanışmalarından da belli oluyor , yok ben iki tarafı da idare ederim hiç olmuyor. Bunlar yinede sorun değil , seçim.

Ama tek güç olmaları insafsızlık.

Ne var ki , halk ne yaptıklarını gördü kim olduklarını biliyor hele gençler küçük rüşvetlerle susmaya da niyetli görünmüyorlar .

Bu arada ,

Tekrar dönüp dolaşıp Amadeus’a geldik , zamanlama harika !

Kıymetli Işıl’ın ismiyle müsemma ışıl ışıl sahne üslubunda oyunu fırsat olursa izlemek isterim .

Peter Sheffer’ı yazdığı Amadeus oyununu Devlet Tiyatrolarında izlediğim yıl Salieri’yi Can Gürzap, Amadeus’u Nur içinde yatsın Alev Sezer, İmparatoru Allah gani gani rahmet eylesin Nur subaşı oynuyordu .

Yıl 1984, yönetmen Yücel Erten .

Entelektüel yanı ağır basan bir yönetmen Yücel Erten , oyunun siyasi yanını dekor kostümlere boğmadan kıymetli sözlerini dans ettirmişti oyuncularıyla, repliklerin kareografisi olur mu, olmuştu.

Oyun eline güç geçiren yeteneksizlerin her şeye rağmen çaresizliği karşısında yeteneklilerin şımarıklığı , kibrinin çatışması ötesinde Hristiyanlığın iki yüzlü bakışını anlatır , Salieri Tanriya hesaplaşır yeteneksizliği yüzünden .

Nitekim kollarını açıp Benediksion kutsama duasını andırır biçimde o dillere pelesenk olan son sözlerini söyler , hatırladığım kadar mealen ‘ Sıradanlık ; her yerde, sizlerin günahlarını ben çıkarıyorum ‘ der.

Salieri hırslı ama yeteneksizlerin temsilcisidir , yetenekli olanı öldürerek tarihe geçer.

Bizim medya Salieri’si de böyle geçti tarihe , hem de çoktur sanat katliamından bıraktığı cesetleri , Salieri masum kalır.

Oyunun içinde ‘ act of absolving ‘ suçluluktan arınma Roma katolik Teolojisine göre günah çıkartma vardır .

İsa’nın verdiği yetkilerle papazlara çıkarılan günah; ‘I absolve thee from thy sins in the name of the Father and of the Son and of the Holy Spirit.” diyince Papaz günah çıkartılmış olunur !

Buyrun pirüpak yola devam , oyunda Salieri hem günahkar hem bütün sıradan insanların günahlarını çıkartan papazdır.

Bireylerin yeteneklerinden , bunu algılayabilen , içselleştiren toplumlardan çıkan , dev adımlarla ilerleyen, ilerletendir sanat .

Amadeus örneğinde olduğu gibi halktan , hatta çoğu zaman popüler kültürden alır gücünü , sarayın yalakası Salieri hayatı Amadeus’a zehir etmiştir ama onun karşısında yüzyıllar süren bir yenilginin lanetine uğramıştır, sıradan ve kaybedenlerin simgesi yapmıştır yazar Salieri ‘yi ,

Çünkü yazarlar iyilerin intikamını alırlar , gazetecilerde.

Bizim Salieri’yi bakalım kim yazacak kimler oynayacak …

Sanatkar sıradan bir insan değildir, nitekim Peter Shaffer ‘in ölümsüz eseri Amadeus’da Saleri’nin Amadeus’un önünü kesmek için yaptığı bütün melanetler sonunda , bir günah çıkartmadır son sözleri

‘Siz sıradan insanlar bütün günahlarınızı ben çıkartıyorum ’ der.

Hiç olmazsa günahını kabul etmiştir Salieri, dahası Mozart olmak istediği ama olamadığı gerçeğini …. kıskanır ama hayrandır fakat heyhat ahlaksızdır .

Lorca öldürüldü mezarı belli değil faşizme karşı durdu , Gauguin hastalık ve parasızlıkla mücadele etti , Caravaggio ayrı bir trajedi hiç biri sıradan değildi .

Sanatçılar hakça bir ortamda daha iyi için rekabet ederler öyle birbirlerine galalarda goygoyculuk filan da yapmazlar , yeteneksizlerin övüldüğü zengin edildiği yerde ise çok acı çekerler.

Sanatçıların her birinin eserlerinden armağanlar sunabildiği zaman arınan bir memleket isteriz , bu medya bunu önledi .

Doğru eleştiri yapanların yuhalandığı , vatan hainliğiyle itham edildiği korkutulduğu, dışlandığı bir medya nelere mal oldu .

Hala konuşuyorlar .

Yenilgi karşısında ‘Yanılmışız Arkadaş’ diyebilenlerin özür dilediği bir medyadan hala uzağız kendilerini aklayıp paklamaya uğraşıyorlar .

Kerametleri kendilerden menkul para babası şöhretlerin şımarık , teşhirci , övünen , sabır taşıran arsızlığına halkın haklı ama gecikmiş tepkileri karşısında onları önceden uyaran bir irade , güç olmak yerine yaratıcısı olan bir medya halktan nasıl helallik isteyecek acaba ?

Gauguin'in Nafea Faa Ipoipo? (Benimle Ne Zaman Evleneceksin?) tablosunu 2015 yılının Şubat ayında Katar Emirliği 300 milyon dolar ödeyerek satın almış.

Bu meblağ o tarihe kadar bir sanat eserine verilen en yüksek fiyat derler .

Ben de toprak satan değil sanatkarlarının bir dokunuşuna servetler ödenen bir memleket isterim , bu medya ile olmaz, olsa dükkan sizin .

Yeteneksizleri azaltmadan tam aksi onların zenginliğini arttırarak fakirleşen bir toplum bu medyanın eseri.

Sanatta cehalet , yeteneksizlik ustaca kullanıldı en büyük komplo buydu , her komplodan bahseden var bundan bahseden hiç yok ,

Aşk Olsun , Aşk Olsun ….. Aç koynunu kuş dolsun.

Saygıyla Kayda Geçsin