Gıda israfının ekonomiye maliyeti ne kadar?

Danimarka’da sivil toplum örgütleri gıda israfına yönelik ciddi çalışmalar yapıyor. İngiltere’nin yurttaşı bilinçlendirdiği bir programı var. Türkiye’de sıfır atık. Sorun nerede? Sorun yok, sıfır atık.

Gıda israfı küresel bir sorun. Ekonomiye, dolaylı yoldan hepimizin cebine çok büyük bir etkisi var. Her devlet kendine göre bir önlem alıyor. Türkiye de bir önlem alıyor ama aldığı önlem hiçbir işe yaramıyor. İsrafın kök nedeni tespit edilmemiş, gıda politikaları geliştirilmemiş, sorunun diğerlerine görece daha az olduğu alanda PR’lık bir çalışma gerçekleşiyor. Sıfır atık, sayın Emine Erdoğan’ın himayelerinde üstelik.

GIDA DAHA YOLDAYKEN İSRAF EDİLİYOR

Türkiye’deki sorun Dünya’nın geri kalanından daha farklı. Gıdayı daha yoldayken israf ediyoruz. Yaş meyve-sebzenin %41-43’ü daha hasat, taşıma ve üretim aşamasındaki hatalar ve gıda güvenliği açıkları nedeniyle zayi oluyor. Bu kayıpların mali değeri 850 Milyon Dolar’dan fazla. Türk Lirası olarak 23,8 Milyar. Bu bedeli gıdayı israf edenler mi ödüyor? Hayır, gıda satış fiyatında hepimizin cebine yansıtılıyor.

Muasır medeniyetler seviyesindeki ülkelerde bu kayıpların oranı %2-4 seviyelerinde. Nasıl bu seviyeye kadar indirebiliyorlar? Gıda kayıplarının çok olduğunu fark edince 1970 yılında 41 muasır medeniyet seviyesindeki ülke gıda taşımacılığı için bir standart getirip bir anlaşma imzalıyor. Bu anlaşmayla beraber hangi gıda hangi yolla, hangi kasa tipiyle, hangi sıcaklık seviyelerinde taşınacak ve bunun izlenebilirliği nasıl olacak onu kesinleştiriyorlar.

DAYANIŞMA EKONOMİSİ VE DÖNGÜSEL GIDA EKONOMİSİ NEDEN UYGULANMIYOR?

Türkiye de bu anlaşmaya taraf. Taraf ama ülke içerisindeki gıda taşımacılığında bunu uygulamıyor, yurtdışına ihraç edilecek gıdalarda mecburiyetten uyguluyor. Öyle ya, ne gerek var? Muasır medeniyetler seviyesi gereksiz şeyler üretiyor. Durum böyle olunca gıda israfı istenilen seviyeye düşürülemiyor. Düşüremediği gibi döngüsel gıda ekonomisinin önüne de set çekiyor. Gıda atıkları yeni bir ürünün ham maddesi olarak kullanılamıyor.

Ne olacak şimdi? Küçük ve orta ölçekli gıda işletmelerine gıda israfını azaltın baskısı yapılacak. Yenebilecek durumdaysa atma, gıda güvenliği riski azsa göz ardı edilebilir, şu atığı da azaltın. Sonucunda gıda mühendisinin ana yetkilerinden birine çizik atılmış, gıda güvenliğini tehlikeye düşüren bir durum ortaya çıkıyor. Sıfır atık eşittir çöpe atma. Olsun, sıfır atık PR’ından önemli mi?

SIFIR ATIK DÜNYA’DA GERÇEKTEN ÇALIŞABİLİR BİR PROJE Mİ?

Bitti mi? Bitmedi. Bir de uluslararası PR’ımız olsun. Sayın Emine Erdoğan himayelerinde BM’de sunalım. Muasır medeniyetler seviyesi uygular, hiç kuşku yok. Çünkü onların hasat, taşıma ve üretim aşamalarında çok yüksek bir kaybı yok. Birleşmiş Milletler zaten bu projeleri çeşitlendirmek istiyor, ne gelse kabul edecek. Sonuç, dönüp PR’ını bütün Dünya bunu uygulayacak, AKP üretti şeklinde oluyor.

Güney Kore’nin muazzam bir gıda atık yönetim sistemi var. Tarladan ev çöpüne kadar her aşamaya hakimler. Fransa market raflarında israfın fazla olduğunu keşfedince Süpermarket Yasası’yla tarihi yaklaşan ürünlerin bağışlanmasını zorunlu kıldı. Danimarka’da sivil toplum örgütleri gıda israfına yönelik ciddi çalışmalar yapıyor. İngiltere’nin yurttaşı bilinçlendirdiği bir programı var. Türkiye’de sıfır atık. Sorun nerede? Sorun yok, sıfır atık.