'Are you talking to me ?'

“Psikiyatri bazı kimselerin akıllarını kaçırma nedenleriyle ilgilenir ama asıl sorun, insanların çoğunluğunun neden akıllarını kaçırmadığıdır.” der Erich Fromm. Bu nedenledir ki “Taxi Driver” ın sosyolojik ve politik okuması da çok mühimdir.

Taxi Driver
1976 yapımı
Martin Scorsese

1981 yılında Jodie Foster'ın canlandırdığı Iris karakterine aşık bir meczubun ,dönemin Amerikan başkanı Ronald Reagan'a başarısız bir suikast girişimiyle dünyanın gündemine bir kez daha gelen Taxi Driver filmi, sadece psikopatlara değil, yalnızlık ve uyumsuzluk kavramları üzerine kafa yoran sinemaseverlere de 40 yılı aşkın bir süredir ilham kaynağı olmaya devam ediyor.

Oldukça düşük bütçeyle ve usta oyuncularla çekilen film , Amerika'daki muhafazakar çevreleri son derece rahatsız ederken ,diğer yandan Cannes'da Altın Palmiye alıp, 4 dalda Oscar'a aday olarak Amerikan sinema tarihinin klasikleri arasında yerini alır.

'Are you talking to me ?' - Resim : 1

Karakterin yalnızlığı
Yabancılaşma
Ötekileştirme
Varolma çabası
Amerikan sistem eleştirisi
Ve elbette bir New York filmidir.
Yoz bir NY tablosu...

Projeyi reddeden Brian de Palma'dan yönetmenliği devralan Martin Scorsese'nin centilmence hakkını teslim ettiği gibi Taxi Driver, esasen ünlü senarist Paul Schrader'in filmidir.

'Are you talking to me ?' - Resim : 2

Gençliğinde ticari araç şöförlüğü yapmış olan senarist , metninde kendi deneyimlerinden de faydalanır.

Schrader, intiharın eşiğindeyken izbe bir otel odasına kapanıp sadece 10 günde "yalnızlık patolojisine" dair bu yıkıcı senaryoyu yazarken, masada dolu bir silah onu motive etmek için durmaktadır.

'Are you talking to me ?' - Resim : 3

Açılış sekansında isimleri , kan ve şiddetin rengi kırmızı renkle yazılmış görürüz ..
Ve bir cehennem tasviri olarak dumanlar
Ve kameranın alt açıdan çekimiyle ,bir canavar gibi ekrana giren taksi..

“Taxi Driver“ ismi kuşkusuz bir anonimleştirme içerir.
Travis’in geçmişine dair Vietnam gazisi olması dışında hiçbir şey bilmeyiz.
Hep taksinin içindedir.
Gözlemcidir.
Topluma dışarıdan bakar.
Taksi, toplumun, sokakların hem içinde hem dışında olabilmek adına nefis bir metafordur.

Önce gözlerini ve bakışlarını görürüz.
Dünyaya onun gözünden bakmamızı , empati kurmamızı değil ama onu anlamamızı ister yönetmen

Sonra onun bakışlarından NY’u görürüz
Film boyunca da NY’u onun gözlerinden görmeye devam ederiz
Ama net göremez Travis.
Işıklar ve karanlığın karmaşası..
Ve yağmur yağar..
Karanlık ve kötülük..
Ve yozlaşma..

“Psikiyatri bazı kimselerin akıllarını kaçırma nedenleriyle ilgilenir ama asıl sorun, insanların çoğunluğunun neden akıllarını kaçırmadığıdır.” der Erich Fromm.

Bu nedenledir ki “Taxi Driver” ın sosyolojik ve politik okuması da çok mühimdir.