Alien

Türkçeye hatalı bir biçimde "Yaratık" olarak tercüme edilen "Yabancı- Alien" ve Sigourney Weaver'in canlandırdığı Ripley karakterinin oluşturduğu ikili de seri boyunca devam edecek tutkulu bir arzu/nefret ilişkisinin iki tarafı olur.

Sinema tarihinin çekimi tamamlanamamış en sansasyonel projesi olan Jodorowsky'nin Dune filmi için bir araya gelen efsane kadroda yazar olarak yer alan Dan O'Bannon'un senaryosunu yazdığı, aynı ekipten H.R. Giger'ın da Dune projesi kapsamında tasarımını yaptığı ve Francis Bacon'ın bir eserinden esinlendiği dünyayı hayata geçirdiği, usta yönetmen Ridley Scott yönetiminde 1979 yılında tamamlanan Alien, bir çok takip filmine yol açacak bir bilimkurgu /korku klasiğidir.

Alien - Resim : 1

Filmin senaryosu, yediği berbat bir hamburger yüzünden gıda zehirlenmesi teşhisiyle hastanelik olan Dan O’Bannon'ın hastanede yatarken, karnında yaşayan bir canavar tahayyül etmesi ve yazar Ron Shusett'nin insanları ağızlarından gebe bırakan bir yaratık tasavvurunun bir araya gelmesi ile oluşur.

Ticari bir uzay gemisi olan Nostromo'nun işçi sınıfından oluşan ekibi, rutin bir görevdeyken, içlerinden birinin yüzüne yapışan ve bir sonra da gizemli bir şekilde yok olan yaratığın ardından oturdukları neşeli sofradan, seyircilerle birlikte dehşet içinde kalkar. John Hurt'ün karnından dışarı fırlayarak "doğan" ve dişleri olan bir penis görünümündeki bu fallik canavar, filmin "öteki" ne dair toplumsal korkularımızdan , tecavüze uğrayan bir erkeğin doğurması fantezisine kadar psikanalitik okumalara da açık olan katmanlı senaryosuyla kült bir figüre dönüşür.

Alien - Resim : 2

Türkçeye hatalı bir biçimde "Yaratık" olarak tercüme edilen "Yabancı- Alien" ve Sigourney Weaver'in canlandırdığı Ripley karakterinin oluşturduğu ikili de seri boyunca devam edecek tutkulu bir arzu/nefret ilişkisinin iki tarafı olur.

Filmin oldukça durağan geçen neredeyse bir saatlik kısmının ardından, yaratığın Kane karakterinin karnını yararak doğacağı sahnenin çekimlerinin olacağı güne dair, diğer 6 oyuncunun tek bildiği senaryoda yazan üç kelimeden ibarettir: "This thing emerges - Bu şey ortaya çıkar" .

Yaratığın güçlü bir şekilde dışarı çıkabilmesi için sıkıştırılmış hava ve sıcak nedeniyle berbat bir koku yaymaya başlamış hayvan sakatatı ve kanıyla doldurulmuş mekanik bir göğse kafasını omuzlarını ve kolunu sokmuş olan Sir John Hurt'ü sette yatarken bulan oyuncu kadrosuna, adamakıllı bir şok ve tiksinti duygusu yaşatabilmek adına sahnede gerçek kan ve bağırsak kullanıldığı söylenmez.

Alien - Resim : 3

İlk çekimde Hurt'ün t-shirtü yırtılmayınca, yapılan son bir ince ayarlama sonucu sahne 4 kamerayla ve bir kerede çekilir. İşler o kadar yolunda gider ki Parker karakterini canlandıran Yaphet Kotto akşam tamamen şok içinde evine döndüğünde karısıyla konuşmayı reddederek kendisini odasına kilitler. Lambert karakterini canlandıran Veronica Cartwright'ın yüzüne sıçrayan şiddetli kan nedeniyle attığı çığlığı takiben kayıp yere düşmesi de senaryoda olmayan ve çekim sırasında oluşan doğal bir panik anıdır.

Sigourney Weaver ise verdiği bir röportajda sete girdiği anda teknik ekibin hepsini yağmurluk giymiş olarak gördüğünde dramatik bir şey olacağını anladığını açıklar.

Bravo dergisi tarafından 2004 yılında hazırlanan "Sinema Tarihinin En Korkunç 100 Sahnesi" listesinde Jaws'ın ardından ikinci sırada yer alan sahnenin, 1987 yapımı Spaceballs filminde göğsünden yine Alienvari bir yaratık fırlayan John Hurt'ün "Oh, olamaz! Yine mi!" repliğiyle parodisi de yapılacaktır.