Türk Mutfağını Dünya Sofralarına Taşıyan Genç Şef ile Tanışın

Şef Ecem Karakuş, Türk mutfağından aldığı ilhamı dünyanın farklı mutfaklarıyla harmanlayarak kendine özgü bir gastronomi dili yaratan genç ve vizyoner bir şef. Şu anda La Folie Douce grubunun Val d’Isère şubesindeki Cucucina restoranın mutfağını yöneten Karakuş, farklı kültürlerden edindiği deneyimlerle mutfağına yenilikçi ve çok yönlü bir bakış açısı kazandırıyor.

Gerçekleştirdiğimiz röportajda Bangkok’tan Fransa’ya uzanan kariyer yolculuğunu, Türk mutfağını uluslararası arenada tanıtmak için attığı adımları ve aldığı ödüllerin motivasyonuna olan katkısını büyük bir samimiyetle anlattı.

Türk Mutfağını Dünya Sofralarına Taşıyan Genç Şef ile Tanışın - Resim : 1

Ecem Şefim istersen sohbetimize önce seni kısaca tanıyarak başlayalım.

Şu anda La Folie Douce grubunun Val d’Isère şubesindeki Cucucina restoranın şefliğini yapıyorum. Gastronomi alanında kendimi sürekli geliştiren ve farklı mutfak kültürlerini bir araya getirmeyi hedefleyen bir şefim. Mutfak yolculuğum, Türk mutfağından esinlenerek başladığım bu serüvende dünyanın dört bir yanındaki mutfakları keşfetme fırsatını yakalamamla daha da zenginleşti.

Mutfak yolculuğun ne zaman ve nasıl başladı?

Yemek yapmaya olan ilgim çocuk yaşlarda başladı; aile sofralarındaki keyifli anılarım bu ilgiyi besledi. Üniversitede Özyeğin Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları bölümüne girdim ve burada Le Cordon Bleu ile iş birliği içinde eğitim aldım. Eğitimimin formasyonu ve disiplinli yaklaşım, mutfak kültürümü zenginleştirdi ve profesyonel mutfak dünyasına güçlü bir giriş yapmamı sağladı.

Bugün bu yolculukta istediğin noktada mısın?

Evet, şu anda olduğum noktadan memnunum, ancak kocaman ya da büyük hedefleri olan biri değilim. Sadece yaptığım işi severek yapıyorum ve bunun sonucunda doğal olarak başarı ve destekler geliyor. Mutluyum. Hedefim, hem geleneksel hem yenilikçi teknikleri bir araya getirerek küresel gastronomi sahnesine anlamlı bir iz bırakmak.

Türk Mutfağını Dünya Sofralarına Taşıyan Genç Şef ile Tanışın - Resim : 2

Kariyerinin başından bu yana geçen süreçte, seni en çok etkileyen ve yönlendiren deneyimler neler?

Dünyanın birçok farklı ülkesinde ve şehrinde çalışma deneyimleri bana çok şey kattı. İlk yurt dışı deneyimim Bangkok'taydı ve burası benim için bir dönüm noktası oldu; insanlarının yemekle kurduğu bağ ve takdir kültürü gözlerimi açtı. Michelin yıldızlı restoranlarda çalışmak disiplini ve detaycılığı öğretti. Ayrıca hem seyahatlerim hem de çalıştığım farklı ülke ve şehirlerdeki projelerim, kültürel çeşitliliği deneyimleme ve bunu mutfağıma yansıtma konusunda ilham verici oldu.

Gastronomi eğitimin sırasında aldığın disiplinler arası derslerin, bugün mutfaktaki yaklaşımına nasıl bir etkisi oldu?

Aldığım gıda bilimi, finans, hukuk ve servis gibi birçok disiplinler arası dersler, mutfakta sadece yaratıcı değil, aynı zamanda analitik bir bakış açısına sahip olmama yardımcı oldu. Örneğin, gıda bilimi dersleri, malzemeleri nasıl daha iyi anlayabileceğimi ve dönüştürebileceğimi öğretirken, finans dersleri bütçe yönetiminde işime yarıyor. Bu multidisipliner yaklaşım, sürdürülebilirlik ve inovasyonu mutfağıma entegre etmemi sağladı.

Farklı ülkelerde edindiğin deneyimlerin, mutfak kültürünü nasıl şekillendirdiğini düşünüyorsun?

Farklı ülkelerde çalışmak, malzemelere, tekniklere ve sunumlara olan bakış açımı genişletti. İstanbul’daki geleneksel tatları, bulunduğum ve çalıştığım ülkelerdeki modern yaklaşımlarla birleştirerek çok yönlü bir mutfak anlayışı oluşturdum. Her kültür, mutfak yolculuğuma farklı bir dokunuş ekledi.

Türk Mutfağını Dünya Sofralarına Taşıyan Genç Şef ile Tanışın - Resim : 3

Fransa'da çalışırken, Türk mutfağını ve yerel ürünlerimizi tanıtmak için hangi adımları attın ve bu çalışmalar nasıl karşılandı?

Genel olarak yaptığım her menüde Türk mutfağına ait bir ürün ya da teknik kullanıyorum ve bu teknik veya ürünün ismini Türkçe yazıyorum. Ayrıca, gastronomi çevrelerinde Türk mutfağını tanıtıcı konuşmalar yapıyor, dünya çapındaki şef arkadaşlarıma tarif ve teknik destek sağlıyorum. Bu çalışmalar büyük ilgi gördü ve Türk mutfağına olan merakı artırdı.

Menünüzde Türk mutfağından esinlenerek oluşturduğun spesiyaller neler ve misafirlerinizin bu lezzetlere tepkisi nasıl oluyor?

Songes Restaurant'ta sunduğum börek, sosyal medyada trend olup birçok kişinin bu lezzeti öğrenmek istemesine yol açtı. Paris’te şef arkadaşlarımla yaptığım ocakbaşı ve döner pop-up etkinlikleri büyük beğeni topladı. Marseille pop-up'ımda vegan olarak dönüştürdüğüm lahana sarma, Senegal’deki özel davetimde kullandığım sumak ve isot gibi detaylar da unutulmaz oldu. Misafirler bu lezzetlere hayran kaldı ve çoğu, Türk mutfağını daha yakından tanımak istediğini belirtti.

Mutfakta çalışmanın yanı sıra gastronominin farklı alanlarında da edindiğin deneyimlerin ile gelecekte mutfak dışında başka bir alanda çalışmayı düşünüyor musun?

Restoran işletmeciliği ve tarımla ilgili bazı fikirlerim var. Ayrıca sanata olan düşkünlüğüm, yemeği sanatla buluşturacak projeler üzerinde çalışmama ilham veriyor. Zamanla bu fikirlerimi somutlaştırmayı planlıyorum.

Türk Mutfağını Dünya Sofralarına Taşıyan Genç Şef ile Tanışın - Resim : 4

Mutfakta karşılaştığın zorluklara rağmen seni bu alanda devam etmeye motive eden unsurlar nelerdir?

İşimin en güzel yanı, emeğimin karşılığını hızlıca alabilmek. İnsanların memnuniyetini dinlemek, hem stresimi hem de yorgunluğumu alıyor. Bu kadar hızlı ve zor bir kulvarda çalışırken devamlı dinç ve motive olmalısınız. Şu an, hayatımın en motive dönemlerinden birindeyim; işim takdir ediliyor ve yaratıcılığım için geniş bir alan tanınıyor.

Geçtiğimiz günlerde aldığın Mutfak Dostları Derneği tarafından verilen Altın Kaşık Ödülleri’nde 'Yılın Genç Şefi' ödülünün kariyerinde nasıl bir etki yaratacağını ve gelecekteki hedeflerini nasıl şekillendireceğini düşünüyorsun?

Bu ödül, benim için çok değerli bir motivasyon kaynağı oldu. Gelecekte daha fazla uluslararası projede yer alma ve Türk mutfağını tanıtma yolunda bana güç verecek. Farklı ülkelerde tek başıma çıktığım bu yolda emeğimin fark edilmesi beni çok duygulandırdı ve yalnız olmadığımı hissettirdi.

Türk mutfağının uluslararası arenada daha fazla tanınması için genç şeflere ne gibi tavsiyelerde bulunursun?

Kendi köklerinizi doğru kaynaklardan öğrenin, konfor alanınızdan çıkmaktan korkmayın ve hata yapmaya açık olun. Kültürünüzle gurur duyun; bu, uluslararası arenada sizi farklılaştıracaktır. Ayrıca sıkı çalışmanın karşılığını alacağınızdan emin olun.

Türk Mutfağını Dünya Sofralarına Taşıyan Genç Şef ile Tanışın - Resim : 5

Gelecekte hayata geçirmeyi planladığın projeler veya hayallerin neler?

Farklı ülkelerde pop-up etkinlikleri yapmak istiyorum. Her pop-up, yeni tabak yaratma fırsatı sunuyor ve bu anlar beni mesleğimde en çok heyecanlandıran unsurlar. Uzun vadede ise, köklerimi ve farklı kültürlerden edindiğim tecrübelerimi yansıtacağım, doğanın ve sanatın bir arada olduğu bir restoran açmayı hayal ediyorum.