Taklit-Tağşiş Listesi Yurttaştan Gizleniyor! Açıklanırsa Gıda İşletmelerine Para Cezaları Kesilecek

"Taklit-Tağşiş Listesi’nin yayımlanma ihtimali kalmadı AKP hükümeti için. Liste yurttaştan gizleniyor. Açıklanırsa çok fazla gıda işletmesine para cezaları kesilecek. AKP hükümeti için başka bir kriz başlayacak."

Gıda sahtekarlarını ifşa eden son Taklit-Tağşiş Listesi Mart 2022’de yayımlandı. Tarım ve Orman Bakanlığı yaklaşık üç yıldır bu listeyi açıklamayarak yurttaştan gizliyor. Üstelik Avrupa Birliği kanunlarına uyum çerçevesinde kısa aralıklı belirli sürelerde ve düzenli olarak yurttaşa açıklama zorunluluğu varken bunu yapıyor. İktidar eliyle hem yurttaşın gıda hakkı ihlal ediliyor hem de gıda sahtekarları korunuyor.

GIDA SAHTEKARLIĞININ CAYDIRICI BİR KARŞILIĞI YOK

Taklit-Tağşiş Listesi’nin çok basit bir amacı var. Gıda sahtekarlığı yapanları yurttaşa düzenli olarak bildirerek, herkesin gözü önünde bu sahtekarları adalete teslim etmek. Sorunun başlangıç noktalarından biri de burası aslında. Amerika ve Avrupa’da gıda politikaları gıda hukukunun üzerinde temellendiriliyorken Türkiye’de gıda politikalarının altı boş. Bir yandan da Türkiye’de gıda hukuku adalet sistemine girsin diye mücadele veriyoruz.

Hal böyle olunca Türkiye’de gıda sahtekarlığı Türk Ceza Kanunu’nun iki maddesine dayandırılabiliyor. Ya gıdaya zehir katıldığının kesin olarak kanıtlanması gerek ya da bozulmuş, değiştirilmiş gıda ticaretinin yapıldığının kesin olarak kanıtlanması gerek. Taklit veya tağşiş ürün değiştirilmiş gıda ticaretine giriyor. Ama orada başka bir zorluk var. Değiştirilmiş gıdanın insan hayatını tehlikeye sokacak biçimde olduğunun kanıtlanması gerek. İnsan hayatına zarar vermiyor. Bir araştırma, bilimsel bir çalışma, kesin bir bağ yok.

İşin sonunda gıda sahtekarlığı yapan işletme için kayda değer olmayan bir para cezasıyla konu kapanıyor. Tekrarlanırsa bu gıda işletmesi kapatılıyor, sahibi olan kişiye gıda işletmesi kurma yasağı getiriliyor. Bu gıda işletmesi sahibi de eşinin, dostunun üzerine gıda işletmesi kurup yeni bir isimle sahtekarlığa devam ediyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı, taklit-tağşiş yapan gıda işletmelerini gıda denetimlerinde denk geldikçe yakalıyor. İhbar üzerine de yakalananlar oluyor. Bunları hızlı bir şekilde yurttaşla paylaşmak yerine masanın çekmecesinde saklıyor. Bir PR şovuyla yurttaşa açıklıyor. Tarım ve Orman Bakanlığı bunu yapana kadar bir skandal patlak verirse de masanın çekmecesinde saklayanlar hemen kurum içinde bir cadı avı başlatıyor. Uygun yazışmayla bildirmeyen personeli tespit edebilirse günah keçisi o ilan ediliyor.
Bir süre PR şovu yapabilmek için yayımlanmadı bu Taklit-Tağşiş Listesi. Sonrasında da ekonomik sorunlar çok derinleşti. Gelinen noktada Taklit-Tağşiş Listesi’nin yayımlanma ihtimali kalmadı AKP hükümeti için. Liste yurttaştan gizleniyor. Açıklanırsa çok fazla gıda işletmesine para cezaları kesilecek. AKP hükümeti için başka bir kriz başlayacak.

KAYIT DIŞI GIDA ÜRETİMİ DE ARTIYOR

Öte yandan kayıt dışı gıda üretimi de hızla artıyor. Instagram’da, Twitter’da, TikTok’ta birçok hesap sahibi analizi yapılmamış, nasıl üretildiği belli olmayan, vergisi ödenmeyen gıdaları doğal, organik adı altında yurttaşlara satmaya çalışıyor. Bunu yaparken de gıda bilimi kötülenerek bir komplo teorisi ortaya atılıyor, bunun üzerine bir pazarlama stratejisi kuruluyor.

Sadece sosyal medya kanallarında değil, çevrimiçi alışveriş sitelerinde de bu kayıt dışı üretilen gıdalar satışa sunuluyor. Çünkü gıda hukuku olmadığı, bu alanda bir çalışma yapılmadığı için kayıt dışı üretilen gıdaların satışında çevrimiçi alışveriş sitelerinin cezai bir yükümlülüğü bulunmuyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı bu alana da dokunmuyor. Dokunmamasının en büyük nedeni de normal şartlarda geçimini sağlayamayan bu kayıt dışı gıda üreticilerinin geçimini sağlayabilmeye başlayan ve iyi bir şeyler yapmaya çalışan mazlum yurttaşlar olarak görmesi. Ceza kesilse bu kayıt dışı gıda üretim alanları kapatılsa ya da resmi olarak gıda işletmesi olsa, bu üretimi gerçekleştiren mazlum yurttaşlar kendilerine cephe alacak. Ya vergi verecekler, yatırım yapacaklar ya da başladıkları noktaya geri dönecek, ekonomik olarak gerileyecekler. Bir taraftan da bu kadar gıda güvensizliğinin olduğu ortamda komplo teorileriyle güvensiz gıdaların güvenilir gıda olarak satılmasına göz yumulmasa yurttaşın öfkesi de yönlendirilemeyecek. Durup dururken niye kendi ayağına sıksın şimdi?

Yurttaşın gıda hakkı böyle ihlal ediliyor, gıda güvensizliği böyle artıyor, gıda sahtekarlığı böyle teşvik ediliyor.