Kamu iletişimi 101: Gıda güvenliğinde iletişimin önemi

Türkiye’nin gıda güvenliği durumunu açıp TikTok’tan izliyorlar. Bu kafayla Avrupa Birliği’ne girilmez. Avrupa Birliği’ne girmek değil mesele, bir ilerleme aracı sadece. Bu kafayla bir arpa boyu ileri gidilmez.

Son yılların en sansasyonel konusu gıda güvenliği. Bilen de konuşuyor, bilmeyen de. Ortada gıda güvenliğine dair nefis bir bilgi kirliliği var. Gıda politikaları da anlatılan sansasyonel şeyleri çürütemeyecek açıklar barındırıyor. Bu alanda bir tek Tarım ve Orman Bakanlığı konuşmuyor. Pardon, konuşuyor ama fotoğraf çektirip denetim sayısı açıklıyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı, Gıda Güvenliğini Halka Anlatmıyor

Tarım ve Orman Bakanlığı, gıdayı temsil eden kamu otoritesi kâğıt üzerinde. Gıda güvenliğinde, gıda politikalarında, gıda hakkında otoritesini kaybedeli uzun yıllar oluyor. Yandaş reklam şirketlerine çektirilen kamu spotlarıyla 60-90 saniye arasında bir şeyler gevelemeyi çok benimsediler. AKP hükümeti, kendisi gibi kamu kurumları da üstenci bir hale getirdi. Tarım ve Orman Bakanlığı, hiçbir bilgi kirliliğini çürütmüyor.

Gelişmiş ülkelerde bu durum tam tersi. Kamu kurumları yurttaşlarla iç içe. Gıda güvenliğine dair kirli bilgiler çürütülüyor. Yurttaşa karşı sorumlu davranılıyor, gıda denetim sonuçları halkla paylaşılıyor. Geri çağırmalar kamuoyuna duyuruluyor. Gıda politikaları ve gıda güvenliğine dair yurttaşa yönelik atölye çalışmaları düzenleniyor.

Influencerlar Yalan Bilgiyle Gıda Güvenliğini Tehlikeye Atıyor

Gıdayla ilgili paylaşımlar sosyal mecralarda çok hızlı tüketiliyor. Etkileşimi çok yüksek ve o kanalı yakaladığınızda çok büyük bir takipçi kitlesine de sahip olabiliyorsunuz. Bilimsel veri o doğru kanal değil. Onun tüketicisi yok henüz Türkiye’de.

Tavuğunu deterjanla yıkayan mı ararsın, oyuncakçıdan aldığı mikroskopla yoğurt inceleyen mi ararsın, taklit-tağşiş nasıl yapılır diye anlatan mı ararsın? Hepsi var bizde. Tarım ve Orman Bakanlığı köşesine çekilmiş çekirdek çitliyor. Yurttaşın gıda güvenliğine ve gıda bilimine dair güveni ciddi oranda sarsılıyor. Üstüne de gıda denetim sisteminin iflası eklenince evlere şenlik bir durum ortaya çıkıyor.

Bu Gıda Güvenliği Düzeyiyle Avrupa Birliği’ne Girmek İstiyoruz

Avrupa Birliği gıdayla ilgili yapılması gereken çalışmaları net bir şekilde ifade etmiş. Bu çalışmaların yapılıp gıdayla ilgili 12. Fasıl’ın kapatılması gerekiyor. Fakat bu 12. Fasıl’da yıllardır bir adım ilerleme yok. İlerleme olmadığı gibi bilgi kirliliği de hızla artıyor. Türkiye’nin gıda güvenliği durumunu açıp TikTok’tan izliyorlar. Bu kafayla Avrupa Birliği’ne girilmez. Avrupa Birliği’ne girmek değil mesele, bir ilerleme aracı sadece. Bu kafayla bir arpa boyu ileri gidilmez.