Seni seviyoruz Truman! Yeter ki uyanma...

Filmi çok ama çok sevme nedenim kullandığı çok zeki kadrajlarla Truman Show filmini seyreden bizleri , Truman Show’u yani realite şovu izleyen seyirciyle özdeşleştirmesi ve bizi kendimiz hakkında düşündürtmesi... bu çok kıymetlidir işte !..

Truman Show
Peter Weir,1988

Seni seviyoruz Truman! Yeter ki uyanma... - Resim : 1
Bizler artık bir senaryoya indirgenmiş toplumsalın hayatı kaymış okuyucularıyız. “ der Baudeillard.
Bizi bu bağlamda kendimizle yüzleştirir Truman Show.
Malcolm X, "Medya dünyadaki en güçlü varlık. Masumları suçlu yapma ve suçluyu masum yapma gücüne sahipler. Medya, kitlelerin zihinlerini, fikirlerini, davranışlarını ve tutumlarını etkileme gücüne sahiptir. “ demiş.
Anaakım sinemanın zirve yılı olan 1999’un hemen arifesindeyiz.
Amerikan toplumunun kulaklarından para çıktığı, ancak müthiş varoluşsal sorunlar yaşadığı ,tüketim toplumundan ikrah ettiği zamanın ruhu.
Nefis filmler zamanı..
Peki Truman Show’u diğerlerinden ayıran nedir ?
Matrix gibi Mesih v.s. yeni Hristiyanlık üzeri spiritüelizm kara propagandasına girmemesi.
Amerikan Beauty gibi varoluşçu Kierkegaard’çı spiritüelizm yanılgısına taşımaması, aile ve bekaret kutsama batağına düşmemesi.
Fight Club gibi sahte katarsisler yaşatmaması..
Bakın, Truman Show’da neler görürüz :
Disiplin toplumunun yerini, gözetleme toplumunun alışını görürüz.
Truman Show, Foucault’nun Disiplin Toplumunun ve Bentham’ın Panoptikonunun harika ve mutlak bir alegorisidir aynı zamanda .

Seni seviyoruz Truman! Yeter ki uyanma... - Resim : 2
Truman’ın yani insanoğlunun attığı her adım ,aldığı her nefes kontrol edilir.
Herkes Truman’ı görür, Truman kimseyi göremez.
Ancak panoptikonda gören tek kişidir, görülen ise kalabalıktır ,halktır ya..
Burada bakanlar kalabalıktır İşte.. sadece bakışlarının erki artık kendilerinde değildir.
Yani artık iktidar bakmıyor.Kimin nereye bakacağına karar veriyor.
Yeni iktidar böyle kuruluyor.
Truman uyandığı an o minnoş sevgi kasabasının yaldızlarının hemen döküldüğünü ve faşizmin tepesine nasıl indiğini görürüz.
İktidarın halkı yönetmek için kullandığı en güzel yöntemin korkular ve fobiler yaratmak olduğunu görürüz.
Amerikan rüyasının iflasını görürüz.
Görünürde herşeyin pek cici olduğu Amerikan taşrasının izole sapkınlığını görürüz.
Medyanın yeni Tanrı olduğunu görürüz.
Ruhunu şeytana ,yani medya kapitalizmine satmış Tanrı kompleksi yaşayan sanatçıyı görürüz.
İnsanlığın yeni başdüşmanı Neo-liberalizmi ve onun hain silahı psikopolitikayı görürüz.
Bir asırdır “sosyalizm insanları tektipleştirecek” diye kara propaganda yapan kapitalizmin insanları nasıl tektipleştirdiğini görürüz.
“Best place to work “ soytarılığını görürüz.
Bakınız Christof’un başını çektiği o medya şirketi tam bir “great place to work” tür.
Vizyoner bir liderleri var. Ki o da “leading by example “ yapıyor .Çalışmaktan evine gidemiyor da pijamayla dolaşıyor.
İnsanların hayatlarına “anlam katıyorlar”.
Böylece kendileri de “anlam buluyor”.
Kedilerini işe getirebiliyorlar.
Ve tabii şirketin indoor basket sahaları da var.
Bu aslında “Dışarıda top oynayacak zamanınız yok. Hayatınızı buraya adamanız karşılığında size çakma bir top sahası veriyoruz.” hareketidir ama olsun.

Seni seviyoruz Truman! Yeter ki uyanma... - Resim : 3
Filmin uyanış sahnesi nefistir.
Yanlış bir şeyler var duygusu...
Uyanış yavaş yavaş başlar.
Çok sembolik ve sinema dilinin bütün unsurlarının muazzam kullanıldığı bir sahnedir.
Filmi çok ama çok sevme nedenim kullandığı çok zeki kadrajlarla Truman Show filmini seyreden bizleri , Truman Show’u yani realite şovu izleyen seyirciyle özdeşleştirmesi ve bizi kendimiz hakkında düşündürtmesi... bu çok kıymetlidir işte !..
Ve tabii filmin finali...
Gül bahçesi vadetmez.
Adeta çığlık atarak yeniden doğan, mağdurluktan mağrurluğa geçen Truman‘ın önünde açılan kapı, harika ve çok dürüst bir tercihle karanlıktır.
Zira Truman o kapıdan geçerek kendisini reality şovda 7/24 izleyen o gerizekalıların arasına karışacaktır.
Yayın biter, show biter, Tanrı ölür. Christof’un kafası öne düşer.
Ancak yeni bir show başlar.
Zira sinek ölmüştür, ancak bataklık kurumamıştır.
Çok zeki, çok dürüst, çok gerçekçi ama bir o kadar da ümit var filmdir Truman Show.