Casusluk Soruşturması Neden Uzadı? Uyuşturucu Kullanan Ünlüler ‘İlk Kez Yakalanmış’

Türkiye yine iki ayrı başlıkta aynı ruh hâlinde buluştu: merak, şaşkınlık ve cevapsız sorular.

A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Bir yanda toplumun her kesimini derinden etkileyen Güllü’nün ölümü…

Diğer yanda HaberTürk Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy’un tutuklanmasına uzanan uyuşturucu soruşturması.

İki dosya birbirinden tamamen farklı gibi görünüyor. Ancak ortak bir noktaları var: Kamuoyu bilgiye değil, sürece tanıklık ediyor. Sonuca değil, görüntüye maruz kalıyoruz.

Mehmet Akif Ersoy ve dosya kapsamında adı geçen isimler Adli Tıp Kurumu’na götürüldü, uyuşturucu taramasından geçirildi. Vücutlarında herhangi bir maddeye rastlanıp rastlanmayacağı henüz bilinmiyor. Fakat daha test sonuçları bile ortada yokken, isimler çoktan mahkûm edildi bile.

Bu tablo bize, geçtiğimiz haftalarda yaşanan bir başka “ünlüler operasyonunu” hatırlatıyor.

Bir sabah uyandık, Hadise’den İrem Derici’ye kadar birçok tanınmış isim gözaltına alınmıştı. Ev baskınları, servis edilen görüntüler, manşetler… Günlerce süren bir medya fırtınası yaşandı. Sonuçta aralarında Dilan Polat, Derin Talu, Berrak Tüzünataç, Birce Akalay, Kubilay Aka, Metin Akdülger ve Kaan Yıldırım’ın da bulunduğu sekiz kişinin uyuşturucu kullandığı tespit edildi.

Ancak uyuşturucu kullandığı tespit edilen isimlerin tamamının daha önce bu suçtan işlem görmediği belirlendi. Hukuken “ilk kez” yakalanmış sayılıyorlar. Bu da dosyaların büyük olasılıkla erteleme kararıyla kapanacağı anlamına geliyor. Beş yıl boyunca kasıtlı bir suç işlemezlerse, dosyalar düşecek, kayıtlar silinecek.

Yani yaşanan onca gürültü, onca teşhir, onca itibar kaybı…

Hukuki karşılığı neredeyse yok.

Gelelim bir diğer dosyaya.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Necati Özkan ve Merdan Yanardağ hakkında yürütülen “siyasal casusluk” soruşturmasının tamamlanmak üzere olduğu düşünülüyordu. En azından savunma tarafının beklentisi buydu.

Ancak son anda yeni bir gelişme yaşandı.

Soruşturmanın fitilini ateşleyen ihbarcı Seher Alaçam’ın oğlu Ümit Alaçam, annesine ait bir telefonu daha savcılığa teslim etti. İddiaya göre telefonda kripto bir yazışma programı var ve savcılık bu programı çözmeye çalışıyor.

Telefonda gerçekten böyle bir program var mı, varsa da suç içeren bir yazışma bulunuyor mu, henüz kimse bilmiyor. Bildiğimiz tek şey şu: Bu telefon, iddianamenin yazılmasını bir süre daha erteleyecek.