Otobüs…

Marmaray, metrobüs, hızlı tren, uçak, Doğu Ekspresi derken otobüs nerden çıktı diye merak edebilirsiniz. Ama bu toplu taşıma aracı değil adı “otobüs!” olan oyunla ilgili bir değerlendirme yazısı.

Marmaray, metrobüs, hızlı tren, uçak, Doğu Ekspresi derken otobüs nerden çıktı diye merak edebilirsiniz. Ama bu toplu taşıma aracı değil adı “otobüs!” olan oyunla ilgili bir değerlendirme yazısı. 27 Mart Dünya Tiyatro Günü nedeniyle bir oyun tanıtmak istedim ve bu oyunu seçtim…

Kadıköy Belediyesi Kriton Curi Parkı Gönüllü Evi Gençlik Tiyatrosu Bulgar tiyatrocu ve yazar Stanislas Stratiev’in Otobüs adlı toplumsal taşlama niteliği taşıyan, toplumun değişimini anlatan, farklı yolcuların kendi dünyalarını ve yaşama bakışlarını, aralarındaki tartışmaları dile getiren ünlü oyununu yönetmen Güney Saraçoğlu eşliğinde sahneledi.

Öncelikle altı çizilmesi gereken şu ki; yazar, olaylara çok katmanlı bakan, sadece ülkesindeki değil, diğer ülkelerdeki sosyal, kültürel, ekonomik, siyasal değişimleri de mercek altına alan, toplumun farklı kesimlerinin ruh hallerini yansıtan bir oyun yazmış, iyi de etmiş, izleyen herkes kendinden bir şeyler buluyor oyunda.

Yönetmen Güney Saraçoğlu; sanatsal yeteneğine bu kez de yönetim kabiliyetini, takım ruhu başarısını, gençlerle çalışmanın özverisini, oğlu Kuzey Can Saraçoğlu’yla aynı sahneyi paylaşmanın gururunu da eklemiş. Çok da başarılı olmuş.

Sosyal ve siyasal içerikli, bol göndermeli oyunda farklı meslek gruplarından gelen, farklı yaşlarda olan yolcular son durağı bilinmeyen bir otobüste kendi iç dünyalarını ve yaşama bakışlarını tartışma diliyle, zaman zaman tansiyonu yükseltecek, ortamı gerecek sözlerle ele alırken salonla sahnenin buluşmasına ön ayak oldular.

Oyun bana neler mi hissettirdi?

Sadece seyirci olarak değil, tiyatro tarihi derslerine giren biri olarak elimden geldiğince, dilimin döndüğünce sıralamaya çalışırsam; sahnesini arayan gençler, çocuklarına destek olan aileler, profesyonellerle yarışacak yetenekteki gönüllüler, hayallerinde her yeri sahne gören oyuncular, zor koşullara rağmen harikalar yaratan yönetici ve teknik kadro, sanata arka çıkan, el veren duyarlı seyirciler! İzleyicilerde derin izler bıraktı desem!

Yetinmeyip; Toplumsal taşlama içeriği taşıyan oyuna herkes kendi iç sesini, kendi özel ve özgün dünyasını, yaşama bakışını çok doğal, samimi ve sahici bir biçimde sahneye taşıdı diye ilave etsem!

Yönetmen Güney Saraçoğlu başta olmak üzere, dekor sorumlusu Fikri Özgür, müzik sorumlusu Kerem Özkılıç, sahneyi dolduran, oyunculuklarıyla umut vaat eden gençleri, emek veren gönüllülükleri kutladığımı ve onları ayakta alkışladığımı ifade etsem!

Akıllı rolünde Gökçe Türkmen, akılsız rolünde Sude Çakmak, hakkını vererek üstlendiği Virtüöz rolünde Ege Güventürk, delikanlı rolünde Arda Bayındırlı, sorumsuz rolünde Uğur Bekâr, genç kızı canlandıran Damla Gündoğan, ajan rolünde Barış Çetin, genç otobüs şoförünü canlandıran Kuzey Can Saraçoğlu’nun üstlendikleri rolleri başarıyla sahneye taşıdıklarını yazsam. Yine Alper Çelenk, Gülten Karahan Aldomirovsi, Nihat Yıldız, Berra Aydın, Hayat Melis Tatar, Melisa Akpınar, Selen Orhon, Seran Yıldırım’ı çok başarılı bulduğumun altını çizsem!

Özetle! Oyuna yönelik izlenim yazımı çok beğeneceğinizden emin olarak(!) Önce genel değerlendirme yapıp, kişisel kanımı en sona bırakırsam bu yazıyı neden mi yazdım? Ben izledim çok beğendim, sizlerde izleyin istediğim için…

27 Mart Dünya Tiyatro Günü kutlu olsun…

Türk Tiyatrosunun Türk toplumunun gelişiminde çok önemli bir yeri ve rolü olduğunu, yazarıyla- oyuncusuyla- mekânıyla tarihi kimliğiyle de bir okul görevi üstlendiği gerçeğini unutmayalım…

Kuş uçmaz kervan geçmez Anadolu topraklarına yapılan sanatsal çıkarmaların mimarları olan ışıkçısından dekorcusuna, perdecisinden biletçisine, başroldekinden anlatıcısına o güzel insanları, birer fedai gibi Anadolu aydınlanmasında yer ve görev alan bu güzel insanların değerini bilelim…

Rol gereği kral, kraliçe, prens, prenses, kont, kontes, zengin olan ama aslında emeklerinin karşılığını hiçbir zaman alamayan bu çilekeş insanların, gerçek yaşamlarında alçakgönüllü bir hayat süren ve bazen de bir huzur evinin ışıksız odalarında kendi yalnızlıklarına gömülerek “perde!” dediklerini hatırlayalım…

Kutlama notu: 27 Mart Dünya Tiyatro Günü tüm sanatseverlere kutlu olsun. Otobüs oyuncularının emeklerine, katkılarına, çabalarına saygıyla ve devamını dileyerek…