Neyin inadıdır bu?

KAYDA GEÇSİN Dehşet verici bir inatlaşma fırtınası ortasındayız . Bu da bir pandemi , çıkarlar merkezli inatlar. Üstelik tüm insanık gibi pandemi...

KAYDA GEÇSİN

Dehşet verici bir inatlaşma fırtınası ortasındayız .

Bu da bir pandemi , çıkarlar merkezli inatlar.

Üstelik tüm insanık gibi pandemi yorgunuyuz.

Hüznümüz artık havada, suda, eğitimde, bilimde, ilimde, inançta, sanatta, dizilerde aklınıza başka neler gelirse hepsinde iyiye karşı bir inat bu .

İnsanların düşünceleriyle katkıda bulunmaktan çekinmeyecekleri ortama ihtiyaçları var ve özellikle bu inadı kırmak için ortak tavıra .

Fikir alışverişlerinde esneklik , uyarlanabilir fikirlerini rahatça söyleyebilecekleri gayrıresmi mecra olarak elbette özel televizonları seçecekler , TRT’nin mevcut yapısı politikaları prosedürleri adhocracy diyebileceğimiz bu tür düşünce platformlarına kapalı ve böyle bir niyette pek yok.

Ne var ki uzun bir süre ekranlarda bütün tartışmalar inatlaşma üzerineydi.

Şimdi bir de daralma var üstüne üstlük . Çok tehlikeli olmaya başladı .

Bu kadarda daraltılmaz alanlar , aynı insanlar aynı laflar aynı düşünceler ve programların sonunda bu sefer de muhabbetten geçilmiyor yakında öpüşüp sarılıp ayrılacaklar .

Ya kavga , ya muhabbet …. izleyici artık ‘ne diyor bunlar’ durumuna geldi hele nasihat vermiyorlar mı , yarabbi bunu hak edecek ne yaptık diye soruyoruz.

Parçası olduğumuz dünyadaki mücadele Covid 19 ile bitmiyor,

dünya çapında yalanlar üzerine kurulu savaşlar uzağımızda değil, burnumuzun dibinde .

Ve ne yazık ki içeride de Bianet Eylül Ayı erkek Şiddeti Çetelesi şöyle diyor :

20 kadın öldürülmüş

97 kadına şiddet uygulanmış

19 kadına tecavüz edilmiş

18 kadın taciz edilmiş

59 kadın seks işçiliğine zorlanmış

20 çocuk istismar edilmiş ,4 çocuk öldürülmüş.

20 kadının ölümü ise şüpheli . Bunlar açığa çıkanlar .

Kadına şiddet aile içinde, eşinden , sevgilisinden , komşusundan ,yani sığınacağı korunması gereken yerlerden gelmiş .

İşte bu , kadını koruyacağı yerde ezen zihniyet hepsinden korkuncu .

Gücü kadına , çocuğa mı yeten bir inatla karşı karşıyayız.

Ve hangisi bu olayların dizilerde var , Ey ‘gerçek’ diye ötüp duranlar ?

Meselemiz bireysel değil , toplumsal bir zihniyet çöküşü , öyle dök içini doktora rahatla ile çözülecek bireysel kupon manyaklar değil karşımızdakiler ,yoksa buyursunlar dükkan onların zaten , onlar mı kim , dar çevre.

Bizi ;

Çene sakalı yerine indirilmiş maske modasına uyan ,

izlemediği dizileri beğeniyormuş gibi yapılan ,

PR harikası ünlülerin elinde maskara bir halk etmeye inat var ,

Halk adına soran sorgulayanlarda kendi mahallelerini sorgulayamaz haldeler , başarılı insanların gözümüzün önünde tasfiye edildiğine susanlar hemen boşalan yere yayılma peşinde,

Oyalama, dikkati başka yöne çekme yani ‘Distraction’ uğruna türlü edepsizliği yapanlara sonsuz hoş görü gösteriliyor , haber olabiliyorlar .

Bayağılıkta inat dehşet verici.

Kaliteye tahammül kalmadı .

Hayal kurmak yerine ‘gerçek’ diye arabesk bir mankafalık dağıtan televizyon dramalarıyla halkı oyalamaya çalışmak ise beyhude,

Birilerinin zihinlerindeki daralma daraltmaya uğraşıyor , aklımızın ruhunu kovalayıp bezdirmek maksat .

Gücümüzün ötesine geçip dayanmalıyız.

Bütün dünya bilir ki , Hayalini kurmadan hiç bir şey yapılamaz, bırakın bu gerçek ayaklarını yiyenleri onları da kurtarmak bize düşer ,peşlerine takılacak değiliz.

Karşımızdaki güçler çok organize ,biz karşılarında başarabilir miyiz ,

Hayatta bazı şeyler başarınca belli olur ,

Kaybettiğimiz düşünce, insan kalitemizi mutlaka yeniden bulmak zorundayız , Kalite eylem değil alışkanlıktır bunu kaybettik ,inatla yok edilmeye devam ediliyor .

İnat ne vatan tanır, ne insanlık , güçsüzlerin gücüdür inat ve itaat ettirene kadar bezdirir , işin aslında özü bu .

Ve asıl şimdi burada duralım ; inadın muhayyele gücü yoktur , kendi kısıtlı hayal gücü kadarına razı olunsun ister, bilmem anlatabildim mi ‘gerçek’lere sığınma palavrasının nedenini .

Leipzig Human Cognitive and Brain Studies (İdrak, Beyin bilimleri) çalışmaları yapan Max Planck enstitüsünün yapmış olduğu araştırmalara göre insanların 1/3 ü mutasyona uğramış bir genden dolayı inatçı oluyorlarmış ve bir özellikleri de yapışkan olmalarıymış, pes etmezlermiş , çok ilginç geldi bana , yüzsüzlük de demek mutasyona uğramış bir genetik sorun , paylaşayım istedim.

Evet bu neyin inadı ortada .

Taziye

Üsküdar Amerikan Kız Lisesi okulumdan iki çok değerli öğretmenimin vefat haberiyle üzüldüm, iki mükemmel insan öğrencilerine değerler katan , güzel anılar bırakan öğretmenlerdi , Mrs. Dorothy Kınacı ve Azade Sucuoğlu’nu ebediyete yolcu ettik , cennet mekan olsun ikisine de . Ailelerine , okul camiamıza, öğrencilerine baş sağlığı dilerim .

Saygı ve Sevgiyle Kayda Geçsin efendim