Merdan'ın son yazısı, iki tavsiye...

Silivri'de kaleme aldığı Birgün'deki son yazısından iki paragraf üzerinden selam çakayım bu kez Merdan'a...

FAZLA ALIŞMA, ÇÜNKÜ...

Önce şu paragraf: "Buradaki halı sahada başka arkadaşlarla birlikte spor yapma, top oynama ve sohbet etme hakkını kazanacağım. Gerçi sporumu her sabah havalandırma avlusunda yapıyorum ama arkadaşlarla birlikte olmak görüşmek burada çok değerli. Özellikle tek kalanlar için. Bakalım, Canlar ve diğer Gezici arkadaşlarla birlikte spora çıkmak için dilekçe vereceğim. "

Bak evlat bunlar güzel düşünceler, değerli zaman planlaması... Ancak oraya fazla alışma, çünkü ekimin ilk haftasındaki ilk duruşmana fazla yok. Şurada 70 gün kaldı. İddianameni inceledim. Hatta kendim incelemekle kalmadım, çok önemli bir hukukçu akademisyene incelettim. Gözüken o ki Beştepe ve payandaları hukuku zorlayarak güya senin burnunu sürtmek sevdasında!

İddianameyi incelediğinde hukukçu akademisyen dostumuz şu özet değerlendirmede bulundu:

"Konuşmanın tümünün deşifresi olursa, söylenenlerde terör örgütü propagandası olmadığı daha iyi anlaşılır..."

Demek istediğim, ilk duruşmada tahliye olacaksın. Hukuk daha fazla zorlanamaz ki... Bakma bu arada ikinci bir başka dava açılmasına... Dert, dava; burun sürtmek yukarıda da altını çizdiğim gibi. Sana da çok söker ya bunlar!..

GEÇ DE OLSA FUTBOLA HEVES İYİ DE...

Gelelim diğer paragrafa: "Bu arkadaşlar heyecanlı maçlar yapıyormuş avukat arkadaşlarımızın söylediğine göre. Haftada bir de olsa keyifli bir durum. Osman Kavala sıkı top oynuyormuş. Hırslı ve sıkı… Eğer avukat arkadaşlarımız hoş bir 'dedikodu' yapmadılarsa -bu olasılık var- ne yalan söyleyeyim bu durum beni şaşırttı; çünkü adeta bir tevekkül için için sessiz fakat kararlı ve soylu bir direniş sergileyen o sakin Osman Kavala’nın sıkı bir topçu olması güzel bir sürpriz. Ben böyle hırslı bir maç yapacak kişinin Can olabileceğini düşünürdüm. Haksız mıyım? Bakalım heyecanla halı sahada buluşacağımız günleri (birkaç gün kaldı) bekliyorum. Bir aksilik olmazsa göreceğiz kimin nasıl oynadığını."

Merdan'ın çok geç de olsa futbola heves etmesine doğrusu sevindim. Çünkü çocukluğunda, gençliğinde ve sonrasında aramızda futbola ilgi duymayan, futbol oynamayan az sayıda arkadaştan birisidir. Çocukluk ve gençlik yıllarımızın muhiti Şişli-Kağıthane idi (Kağıthane, o zaman Şişli'den bir köyü idi. 1983 sonrasında Kağıthane ilçe yapıldı ve Merdan’ın mahallesi Hürriyet ile bizim mahalle Gürsel de Çağlayan ile birlikte Kağıthane'ye bağlandı. Şimdi yerinde adliye olan Çağlayan Sahası da nice profesyonel futbolcu da yetiştiren futbol mabedimizdi). Bizim mahallenin efsane takımı 1960'ların başlarında kurulan Adaspor, Merdan’ların mahallenin birçok takımı içinde efsane olan Eğitimspor'du. Adaspor, Gürsel'in "Birinciada" kesimindeydi. Lokali ise yıllarca Cafer'in Kahve oldu. Sonra da Mahmut'un Kahve. Eğitimspor ise Merdan’ların oturduğu Manolya sokağı kesen ve Ziyapaşa İlkokulu'na paralel uzanan Eğitim Sokak'ta kuruluydu. 50. Yıl Çağlayan Lisemizin resmi futbol takımı da hazırlık maçlarını civardaki mahalle takımlarıyla Çağlayan Sahası'nda yapardı. Bendenizin de forma giydiği bu takım çevrede namağluptü. Çağlayan Sahası'ndan 70'li, 80'li, 90'lı yıllarda 50'ye yakın profesyonel futbolcu yetişti ki bunların içinde Süper Lig’de forma giyenlerin sayısı az değil. İlk aklıma gelenler; Yetiş, Serdar, B. Metin, Rauf, K. Metin, Hüseyin (GS), Burhan (BJK), Ramazan-Kara Tren- (Altay), Necdet, Yunus, Kadir, Atilla, Yılmaz, Kemalettin ve daha kimler kimler... Çağlayan'da yetişen Aşur ve Servet de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Şişli İETT'den takım arkadaşıdır. Aşur, Erdoğan'ın takım kaptanı idi. B. Metin, aramızdan A Milli olan bir futbolcudur.

Fakat Merdan'la yolumuz futbola ilişkin bir yerde kesişti. Merdan, Yurt gazetesi genel yayın yönetmeni olunca gazetede yazmamı önerdi. O zaman daha yeni siyasi danışman olduğum için ve ağırlığımı o noktayı organize etmeye vermem gerektiği için siyaset değil de futbol yazmam konusunda antak kaldık. Futbolun ekonomi politiğini "Çapraz" adını verdiğim köşemde bir buçuk yıl kadar yazdım. Ayrıca BJK'yı da takip ettim, maç yorumlarını kaleme aldım.

Bunları anlatarak Merdan’ı eski günlere, çocukluk ve gençliğine, kendisini şekillendiren muhitine götürmek istedim biraz da. Ama bir de öneride bulunayım; Silivri’de beton zeminde bu saatten sonra top oynayayım derken aman sakatlanma, dikkat et. Hatta ille top oyunu oynayacaksan futbol yerine voleybol oyna daha iyi. Zaten ortak dostumuz Bülent'e de bir dahaki ziyarette bir voleybol topu götürmesini önereceğim.

O GÜNLER NERDE, ŞİMDİ NERDE

O günler nerde, şimdi nerde... Canım Birinciada, yedi yılımı geçirdiğim 50. Yıl Çağlayan Lisesi, Çağlayan Sahası, Eğitim Sokak, Cafer'in Kahve, Garib'in Kahve... Birbirimizi yetiştirdiğimiz bizim çocuklar... Merdan'a da hepinize de selam olsun.