CHP'nin üye kampanyası; nasıl, zorluklar, fırsatlar

CHP'nin iktidara ulaşması, müzmin muhalif konumdan çıkması için büyümesi şart. Büyümesi de gençleşerek ve aktif kadınlara ulaşarak üye sayısının bir kaça katlanmasına ve bunun seçmende sağlayacağı olumlu dalgalanmaya bağlı.

26 Kasım'daki "CHP İl Başkanları İstanbul Buluşması"nda genel başkan Özgür Özel'in özellikle üye kampanyası ile ilgili sözlerini dikkatle dinledim. Çünkü çok öteden beri CHP'nin üye sayısının sistemli bir yönelimle iki-üç katına çıkarılması gerektiğini gerekçeleriyle savunuyorum, yazıyorum, anlatıyorum.
Özel'den söz konusu buluşmada konuyla ilgili güzel şeyler duydum ve ümitlendim. Özetle şunların altını çizdi Özel:

GENEL BAŞKAN ÖZEL'İN DEDİKLERİ

1)38. Olağan Kurultaydaki değişim sonrasında üye kaybı ilk haftada durdu, ikinci haftada ise spontane olarak yeni üye kayıtları başladı.
2)Yeni üyelerin yüzde 73'ü gençler ve kadınlar.
3)Örneğin Erzurum'da 150 genç partiye üye olmak için geldiğinde il başkanı genel başkan ile canlı bağlantı kurdu.
4)Genel bir hedef koyulmayacak üye kampanyasında; her ilin, ilçenin özelliklerine göre herkesin kendi hedefi olacak.

ÜYE SAYISININ ARTMASINDAKİ MURAD

Önce şunu belirteyim; CHP’nin üye sayısının artmasının yararı sayıdan ibaret olmayacaktır. Eğer, taban örgütleri üyesini partide olmayan kesimlerle artırırsa, bunu yaparken yaşlı olan partiyi gençleştirmeye de katkısı olacak şekilde gençlere ağırlık verirse, emekli kadınların da dışına çıkarak aktif kadınlara açılırsa bu şekilde artan üye sayısı seçmende de karşılık bulacak ve seçimlerde ilave seçmen getirecektir. Ancak taban örgütleri üst yönetime sayı artışı göstermek için rastgele üye yaparsa, zaten var olan üyelerinin ailelerini, akrabalarını, hemşerilerini vb. üyeleştirirse bunun pek bir yararı olmaz. O yüzden örgütlerden sorumlu genel başkan yardımcısı, hatta zaman zaman bizzat genel başkan il başkanlarından rapor istemeli ve üye kampanyasını denetlemelidir. İl ve ilçe başkanlarına kampanyaya start verirken üye artışından muradın ne olduğu iyi anlatılmalıdır.

VAR OLANLAR YERİNE OLMAYANLARA AĞIRLIK

"Olmayan kesimlerden üye kaydı" bahsini açayım... Taban örgütlerinde bir "kontrol" kaygısı olduğu için belde ve ilçe başkanları üye kayıtlarını genelde kendisine yakın olan kesimlerden, hemşeri, inanç kesimi vb. yoğunluklardan yapabiliyor. Siyaset biliminde altın kurallardan birisi de "özdeşleşme duygusu". Her seçmen kesimi örgütte, aday listelerinde vb. kendisini görmek ister. O nedenle her taban örgütü beldesinde, ilçesinde kimler varsa üç aşağı beş yukarı hepsini üye yapısında, örgütte ve belediye meclis listesinde vb. yansıtmalıdır ki seçmen de orada kendisini görsün. Örneğin, (×) metropol ilçede (y) hemşeri grubu 8 bin üyeden 3 binini oluşturuyorsa ve söz konusu ilçede altı-yedi hemşeri grubu daha varsa ve buna karşın üye sayısını artırmak adına (y) hemşeri grubundan 3 bin daha üye yapılmasının bir esprisi yoktur. Ancak üye sayısı daha az olan diğer gruplardan beşyüzer üye yapmak daha iyidir çünkü böylelikle daha farklı seçmen kesimleriyle buluşulur. Aynı durum belli bir inanç grubunun öne çıktığı durumda da geçerlidir; aynı inanç grubuna dayalı üye artırılmasının esprisi yoktur, ilave seçmene katkısı olmaz. Fakat o inanç grubunun dışına çıkılarak üye sayısı artırılması durumunda bu adım seçmende olumlu karşılık bulur.

ÖZDEŞLEŞME DUYGUSU

Sonuçta, özdeşleşme duygusu gereği seçmen kendisini partide görürse yaklaşır ve oy verir. Aksi halde uzaklaşır ve oy vermez. Zaten CHP'nin yüzde 22 oy tuzağına düşmesinin nedeni de bundan kaynaklanıyor büyük ölçüde. Örneğin yaşadığım İzmir'de Cumhur İttifakı'nın oyu son genel seçimde yüzde 38,6 olmuşsa; AK Parti girdiği bütün yerel seçimlerde yüzde 30-35 oy almışsa nedenlerinden birisi CHP’nin verdiği özdeşleşme duygusu açığıdır. Yoksa beş dönemdir Büyükşehir ve ilçe ve ilçe belediyelerinin ezici çoğunluğunu yöneten CHP'nin AK Parti'ye o kadar oy gitmemesini sağlaması gerekirdi. Lakin, kabahat partinin örgütlenme politikalarında... Kabahat özdeşleşme duygusunun ihmal edilmesinden... Kabahat küçük ölçekteki grupların aşırı dikkate alınıp çok büyük grupların görmezden gelinmesinde... Daha açık not edeyim; Balkan kökenlilileri, Yunanistan (Adalar, Batı Trakya, Mora, Selanik) kökenlileri (benim gibi enişteleri ile birlikte belki İzmir'in yarısına yakını) ihmal edemezsiniz. Ederseniz reaksiyon alırsınız.

Başka bir örneği İstanbul'dan vereyim... İstanbul'da CHP’de "Karadeniz" denilince akla önce Rize ve Trabzon geliyor. Biraz da Ordu. Oysa İstanbul'u Osmanlı'dan bu yana mesken tutan Giresun ve Kastamonulular var ve nüfus olarak Doğu Karadeniz kesimine göre çok fazlalar. Keza, Orta Karadeniz'den Ordu, Sinop ve Samsunlularla dolu İstanbul. Fakat partide, yerel yönetimlerde ve TBMM Grubundaki temsiliyete bakıldığında paradoks ortada. O zaman da seçmen sizden uzaklaşıyor, seçmenden kopuyorsunuz.

BİR TAKVİMLE YÜRÜMEK, HEDEF KOYMAK GEREK

CHP MYK'sının ülke genelindeki oy haritasına bakarak oy alamadığı veya az oy aldığı ilçe ve illerde de üye kaydına ağırlık vermesi gerekiyor. Oy alınan ancak ikinci ve üçüncü parti olunan yerlerde de atılım yapılmalıdır.

Aslında ülke düzeyinde belli bir hedef konularak üye kampanyasını yapmak daha yerinde olabilirdi. Örneğin, yerel seçimlere kadar yüzde 50 artış hedefi konulabilirdi. Bu da yerel seçime olumlu yansırdı. Ki bu yerel seçimde başarıya çok ihtiyaç var. Sonrasında da başlangıç sayısına göre her altı ayda bir yüzde 25 hedefi sürdürülebilir ve bir dahaki genel seçimlere kadar üye sayısı üç katına çıkarılabilir.

'YIĞMA ÜYELER' AYIKLANMALI

Tabiî malum, geçmiş dönemlerde "gereği halinde bazılarının işine yaraması kaygısıyla yapılan yığma üyeler" yüzünden 1 milyon 350 bin civarındaki üyenin özellikle metropollerde yüzde 40 civarındaki kısmının 'naylon' olduğu aşikar. Böylelikle, bir yandan üye yaparken taban örgütlerinin her üyeye ulaşması, adreste olmayan, telefonla veya sosyal medyadan ulaşılamayan kağıt üzerindeki üyeleri ayıklaması da şart (Üyelikten çıkarırsınız, ortaya çıkıp itiraz eden olursa düzeltirsiniz).

VASATI KIRMAK İÇİN TARAMA VE DAVET

Yeni üye olacak kimselerin bizzat partide form doldurması, iki üyenin şehadeti gerekiyor. Üye kampanyasında partinin kuyruğu dikildikçe, genel başkan ve kadrosunun etkinliği arttıkça kendiliğinden bir yeni üye yönelimi olacaktır. Ancak belde, ilçe ve il başkanlıklarının sadece kendiliğinden gelen yeni üyelerle yetinmemesi de şart. Tarama ve davet usulüyle de partinin dünya görüşüne uygun, katkı sunacak eğitim düzeyi yüksek simalar, kanaat önderleri, çeşitli alanlarda beldede, ilçedeki yetişmiş pırıltılı yüzler partiye kazandırılmalıdır. Bu tip üye kayıtları partideki "vasatın" aşılmasında da rol oynayacaktır. Kabul edilmeli ki CHP'nin bir "vasatizm" sorunu da var. CHP'nin her yerde dünya görüşüne uygun "en iyileri" bünyesine alması kaçınılmaz. CHP, evet, bir "halk partisi" olmalıdır ama ilerlemeye katkısı olacak ve elini taşın altına koyacak elitleri de bünyesine taşımalıdır. Vasatı aşmalıdır. Özel'in koyduğu çıtayı atlamak, CHP'nin misyonu vasatı aşmadan gerçekleşemez.

KOLAY DEĞİL AMA İLLE GEREKİYOR

Şunu da biliyorum; birçok yerde iktidarın tutumundan dolayı yurttaşlar partiye üye olmaktan çekiniyor. İş bulma, memuriyete girme vb. endişelerle ebeveynler de gençler de arzu ettikleri halde CHP'ye üye olmaktan geri duruyorlar. Hatta bu yüzden yurttaşlar sosyal medya hesabı kullanmıyor veya kısıtlı paylaşım yapıyorlar. İktidar partisinin üye kaydı ise 10 milyon civarında! Bunun nedeni ise üyeliğin İş, memuriyet, ihale vb. kapıları açması. Çünkü önce üye ol, ondan sonra gel deniyor.

Peki bu tablo karşısında CHP'nin üye kampanyası yılgınlığa mı yol açmalı? Bilakis hedefi tutturmak için, ilerlemek için taban örgütleri gayretini kesintisiz sürdürmeli. CHP MYK'sı üye kaydını partide olmayanları da kapsayacak şekilde yapamayan, üye sayısını artıramayan, örgütünü büyütemeyen ilçe ve il başkanlarını hiç tereddütsüz istifaya çağırmalı. Yerlerine yapabilecek olanları getirmeli. "Kongrede seçildim" diye kimsenin "dört dönüm bostan..." vaziyetinde salınması mazur görülmemeli. Ki, CHP'deki değişim kamuoyunda karşılık bulmuşken, özellikle gençler ve kadınlar değişimi "satın almışken" taban örgütlerinin üye kaydı yapması kolaylaştı. İl ve ilçe yöneticileri bu avantajı iyi kullanmalı.

CHP'nin iktidara ulaşması, müzmin muhalif konumdan çıkması için büyümesi şart. Büyümesi de gençleşerek ve aktif kadınlara ulaşarak üye sayısının bir kaça katlanmasına ve bunun seçmende sağlayacağı olumlu dalgalanmaya bağlı.