İhtiras Tramvayı

Stanley’i ilk gördüğümüzde kavga etmektedir. Onun bedenselliğini ve öfkesini görürüz ve tabii eşinin yüzü ve sözü üzerinden gücünü ve cazibesini...

1951,
Bir Elia Kazan filmi
Tennessee Williams’ın Pulitzer Ödüllü çok ünlü bir oyunundan uyarlanmıştır .
Senaryoyu da Williams yazar.
Başrollerdeki Vivian Leigh ve sinemanın tüm zamanlarının en çekici erkek imgelerinden biri olarak Marlon Brando’ya eşlik eden Kim Hunter’lı, Karl Malden’li kadro.
Alex North’un enfes müzikleri ve ünlü replik :
“ I have always depended on the kindness of the strangers.”

İhtiras Tramvayı - Resim : 1

New Orleans’dayız ve bir çok güzel hikaye gibi bu film de bir tren planıyla açılır.
Bu da bir arzuya yolculuk öyküsüdür.
Tren bize Vivian Leigh’ın oynadığı sisler içinde bir Blanche DuBois getirir.
Adeta bu dünyaya ait olmadığını görürüz.
Haddinden fazla genç bir delikanlıyla aynı kadrajda kalır..
Güçlü bir imadır.
Sahiden de bir “İhtiras Tramvayı”’na binerek Stanley’e gidecektir.
Ancak adresin mezarlıklar bölgesi olmasına dikkat.
Blanche için ölümcül bir arzu olacaktır bu.

İhtiras Tramvayı - Resim : 2

Bu zevkler dünyasına girdiği an tutsak olur Blanche.
Tam merdivenlere, bir yükselişe geldiği an duraklar ve çıkamaz..
Bu yükselemeyişe , kadınların dedikoduları eşlik eder.
Kayıp bir ruhtur Blanche.
Stella’yı ararken Stanley’i bulacaktır.
“Kocası oynarken o seyrediyor.” der dedikoducu komşular.
Bu cümlenin alt metni çok açıktır
Stanley cevizler kırmakta, Stella göz yummmaktadır.
Daha içeriye girdiği an ikiye bölünür Blanche.
Adeta kör gibidir.
“Asla kabuslarımda bile asla hayal edemezdim.” cümlesini ,
ve Edgar Allen Poe ismini duyarız.
Tekinsizliğin büyük ustası.
Tekinsizliği evin, evimizin içine getiren adamlardan..
Blanche da birazdan tekinsiz bir tutku yaşayacağı bir eve girecektir.

Stanley’i ilk gördüğümüzde kavga etmektedir..
Onun bedenselliğini ve öfkesini görürüz.
ve tabii eşinin yüzü ve sözü üzerinden gücünü ve cazibesini ...
Ve Blanche’ın dudaklarına giden, arzu anlatan bir jest olan elini...
Kendi arzusundan korkar ve kaçmak ister
“Boşver sodayı içki ver bana “ derken, eliyle ışığı kapatır.
Karanlık tarafa geçmek ister.
Zira arzu hep karanlık taraftadır.