Hatice Turhan Yazdı: Araştırmalara Güvenmeyin

Kamuoyu araştırmalarının çok da sağlıklı olmadığı ortada. Hele bugünkü gibi seçime 3 yıl zaman olan ortamlarda. Bakış açınızı genişletmek adına bir önerim var. Şu sıralar yayınlanan araştırmaları tersten okuyun. Yani listeyi baş aşağı tutun.

A+ Yazı Boyutunu Büyüt A- Yazı Boyutunu Küçült

Üç tür yalan vardır.

1) Yalan
2) Kuyruklu yalan
3) İstatistik.

Ortalık sen birinci partisin, ben birinci partiyim tartışmalarından geçilmiyor. Diyeceğim o ki, en yakın seçime 3 yıl kala yapılan kamuoyu araştırmalarının hiçbirinin geçerliliği yoktur.

Her şey değişir.

Ve işim gereği tüm araştırmaları inceliyorum. Size önerim siz de dikkatlice bakın rakamlara. Ama en tepeye değil. En alt sıralara bakın lütfen. Çünkü bu tarihlerde yapılan tüm araştırmalar aslında adı sanı duyulmamış, örgütü bile bulunmayan tabela partilerini yüksek göstermek için yapılır. Yapılır ki olası güç birliği senaryolarında isimleri geçsin. Bir iki milletvekilliği kapsınlar.

Türkiye’de yeni kurulmuş bir partinin yüzde 2-3 alması neredeyse imkansız gibidir. Ama yayınlanan araştırmalarda beni bile “Yahu bu hangi partiydi. Lideri kimdi?” diye düşündürten partiler yer alıyor. Alt sıralardalar ancak kıl payı seçimlerde “Biz de varız” diyebilecek konumda olmak istiyorlar.

Şimdi size genellikle araştırma şirketlerinin uygulama düzenlerini anlatmak isterim. Böyle seçime yıllar kala yapılan araştırmaları bin kez değiştirirler. Sürekli başka rakamlar verirler. En doğru yaptıkları şey seçim yasaklarının başlamasından bir gün evvel yayınladıklarıdır. Çünkü geçmişte yaptıkları tüm manipülasyonlar unutulur, akıllarda bir tek en son yaptıkları kalır.

Aslında vaktim olsa, araştırma şirketlerinin son üç yılda yayınladıkları tüm tahminleri alt alta yazıp saklamak isterim. “En doğru biz bildik” safsatalarından kurtulmak için. Haa o zaman da şunu diyebilirler: “Biz o zamanı ölçmüştük. Halkın tercihi değişti ise ben ne yapayım?”

Öyle ya üç tür yalan vardır.