Eğitimde 153 yıldır çözülemeyen sorun: Kayıp çocuklar

"Geçtiğimiz günlerde Milli Eğitim Bakanı, TBMM’de bazı veriler paylaştı. Kamuoyunda 600 binden fazla öğrencinin okullaşamadığı yönündeki tartışmaları yalanladı ve saçma buldu. “600 bin değil 280 bin çocuğa ulaşamadık” dedi. 280 bin…"

1869 yılında Maarif Nizamnamesi yayınlanır. Nizamname, bu tarihe kadar plansız ve programsız olarak gelişen Osmanlı eğitim hayatının bir sistem bütünlüğüne doğru ivme kazanması için önem arz eder. Nizamname Şer’iye ve Evkaf Nezareti’ne bağlı okullar (Vakıf ve din okulları) hariç ülkedeki tüm eğitim kurumlarını Maarif-i Umumiye Nezareti’ne bağlamıştır. Öte yandan 1913 tarihli Tedrisat-ı İptidaiye Kanunu ile geçmiş düzenlemeler geliştirildi.

Cumhuriyet hükümetinin yaptığı ilk büyük eğitim devrimi ise 3 Mart 1924 tarihinde TBMM’nin Tevhid-i Tedrisat Kanununu kabul etmesidir. Nizamnamede eksik kalan adımlar Tevhidi Tedrisat Kanunu ile tamamlanmış olur. Ve ülke genelindeki tüm okullar Milli Eğitim Bakanlığına bağlanır. Burada bir saptama yapmalıyım; içinde bulunduğumuz 2022 yılında medrese, sibyan mektebi adı altında binlerce sözde okul açılmış ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hiçbir tedbir alınmamıştır.

Dönelim Nizamnameye…

1869 Maarif Nizamnamesinde Osmanlı ülkesinde okullar genel ve özel okullar olarak iki kısma ayrıştırılmış; genel okullar, “birincisi sıbyan (ilkokullar), ikincisi rüştiye (Ortaokul), üçüncüsü idadi (lise), dördüncüsü sultani ve beşincisi yüksekokullar” şeklinde beş kısma bölünmüştür.

ÇOCUĞUNU OKULA GÖNDERMEYENLER

Bu kısa bilgiden sonra, nizamnamede dikkatimi çeken bir bölümü sizlerle paylaşmak istiyorum.

Nizamnamede, 6-11 yaş aralığındaki çocukların ilkokula gönderileceği ve okul çağına gelmiş çocuklardan okula gelmeyenlerin öğretmen tarafından tespit edilerek muhtara haber verileceği, anne ya da babasının ihtiyar meclisine davet edilerek çocuğu okula gönderilmesinin sağlanacağı, üç kez istendiği halde çocuğunu okula göndermeyen ailelerden gücüne göre 5-100 Kuruş arasında para alınıp eğitim sandığına verileceği belirtiliyor.

Hatırlarsanız 11 Mart 2012’de kabul edilen 6287 sayılı Kanun ile ülkemizde eğitim sistemi 4+4+4 şeklinde ayrıştırılmış ve zorunlu eğitim 12 yıla çıkarılmıştır. Bu kanun kapsamında çocukların ilkokula başlama yaşı da 60 aya çekilmişti. Başka bir ifade ile 5 yaş. O dönemde bütün eğitimciler bu 5 yaş meselesinin pedagojik açıdan uygun olmayacağını ifade etse de ülkeyi yönetenler bunu dikkate almadı ve okula başlama yaşını 5 yaş olarak belirledi.

Ziya Selçuk’un Milli Eğitim Bakanı olması ile 27/6/2019 tarihinde 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanununda yapılan bir değişiklik ile durum düzeltildi. Düzeltme yapılana kadar yaklaşık 10 milyon öğrenci 5 yaş meselesi içerinde ilkokula başlatılarak 153 yıl öncesinden geriye gidildi.

153 yıl önceki eğitimciler çocukların okula gitmesi için çok önemli tedbirler almış. Cumhuriyetin kurulması ile birlikte eğitim alanında birçok devrim yapılmış ve okullaşma oranları hızlıca yükseltilmiştir. Çocukların okula devamı hususunda çok önemli adımlar atılmıştır.

Günümüzde çocukların okula devamları ile ilgili hususlar 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanununda düzenlenmiştir. Kanunun ilgili maddesinde “….Muhtarlıkça veya mülkî amirce yapılan tebliğe rağmen çocuğunu okula göndermeyen veli veya vasiye okul idaresince tespit edilen çocuğun okula devam etmediği beher gün için on beş Türk Lirası idarî para cezası verilir. Bu para cezasına rağmen çocuğunu okula göndermeyen veya göndermeme sebeplerini okul idaresine bildirmeyen çocuğun veli veya vasisine beş yüz Türk Lirası idarî para cezası verilir. Yine okula gelmezse çocuğun okula gelmesi yerel yönetimler tarafından sağlanır.” denmektedir.

BULUNAMAYAN 280 BİN ÇOCUK

1869 yılında Maarif Nizamnamesi ile atılan ilk adım Cumhuriyetin kuruluşu ile baştan sona düzenlenmiş ve tüm imkansızlıklara rağmen çocuklarımızın Milli Eğitim Bakanlığı çatısı altında eğitim alması sağlanmıştır.

Geçtiğimiz günlerde Milli Eğitim Bakanı, TBMM’de bazı veriler paylaştı. Kamuoyunda 600 binden fazla öğrencinin okullaşamadığı yönündeki tartışmaları yalanladı ve saçma buldu. “600 bin değil 280 bin çocuğa ulaşamadık” dedi. 280 bin…

4+4+4 öncesi zorunlu eğitim kapsamında yüzde 99’a yaklaşan okullaşma oranı 2021-2022 yılına kadar ilkokulda yüzde 93’e, ortaokulda yüzde 89’a geriledi. Bu verilerin açıklanmasından 2 ay sonra okullaşma oranları yüzde 99 olarak güncellendi!

Bakan beyin açıkladığı sayıyı doğru kabul etsek bile, 280 bin öğrenci 11 bin 200 derslik, 700 okul eder. 20 yılda bir arpa boyu yol alamadığımızın resmidir bu…

Etiketler
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Öğretmen Kayıp çocuklar Öğrenci