Yüksek makamlarında sıcak kahvelerini yudumlayanlar dün bu çığlığı duymadılar…

Çocuklarınızın geleceğini teslim ettiğiniz arkadaşlarımız açlık ve yoksullukla boğuşuyorlar. Öğretmene asgari ücret ödeyen okullara çocuklarınızı göndermeyin. Hemen yarın gidip okul müdürüne öğretmenlerin maaşlarını sorun.

Özel öğretim kurumlarında çalışan öğretmenler TBMM önünde dün eylem yaptı. Ankara’nın ayazında yaklaşık yedi saat Milli Eğitim Bakanı ya da TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu Başkanı Mahmut Özer ile görüşmek için beklediler. CHP’li Milletvekilleri tarafından Bakan Tekin ve Mahmut Özer ile iletişim kurulmasına rağmen yedi saat boyunca dönüş yapmadılar. Yedi saatin sonunda bu meslektaşlarımız Bakan Yardımcısı Kemal Şamlıoğlu ile görüşebildiler.

Kimi Adana Çukurova’dan, kimi İzmir Bornova’dan gelmişti. Ankara’nın soğuğunda geri adım atmadan kararlı bir şekilde Meclis’in önünde beklediler. Bu öğretmenlerimizin tamamı asgari ücret ya da asgari ücretin altında maaşlarla çalışıyorlar. Tek istekleri hak ettikleri düzeyde maaş almak olan bu öğretmenler Meclis’in kapısında tam 7 saat bekletildi.

14 bin 281 özel okulda toplam 179 bin 895 öğretmen görev yapıyor. Özel öğretim kurumlarında (kolej, kurs, rehabilitasyon merkezi, kişisel gelişim kursu, okul öncesi, ana okulu, kreş, motorlu sürücü kursu) emekçiler düşük ücretlerle ve güvencesiz koşullarda çalışıyor. Özel sektörde çalışan öğretmenlerin çok büyük bir bölümü asgari ücretle çalıştırılıyor. Bunun da ötesinde, özel öğretim kurumlarının kayıt ücretleri her geçen yıl artarken kurum sahipleri, öğretmene asgari ücreti dahi çok görüyor ve asgari ücret altında maaşlar ile öğretmen çalıştırarak açıkça suç işliyor. Banka hesabına asgari ücret yatırıldıktan sonra yatırılan ücretin bir kısmı baskı yolu ile elden geri alınmak suretiyle asgari ücretin altında maaşla çalıştırılan binlerce eğitim emekçisi bulunuyor.

Bu uygulamanın mucidi kim dersiniz?

5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’nun 9. maddesinin 2. fıkrası 14/03/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6528 sayılı Kanun’un 14. maddesi ile yürürlükten kaldırıldı. Milli Eğitim Bakanımız o dönemde Müsteşar olarak görev yapmaktaydı. Yusuf Tekin, bu uygulamayı o dönemde canla başla savundu. Yürürlükten kaldırılan mülga maddede, “Okullarda yöneticilik ve eğitim öğretim hizmeti yapanlara, kıdemlerine göre (emekliler hariç) dengi resmi okullarda ödenen aylık ile sosyal yardım kapsamındaki ek ödeme tutarlarından az ücret verilemez.” hükmü yer almaktaydı.

Şimdi sormak istiyorum: Özel öğretim kurumlarında çalışan 179 bin öğretmenin asgari ücrete mahkum edilmesinin sorumlusu kim ya da kimler? Bu gençleri asgari ücrete mahkum edenler dün 15 dakikalarını ayırıp görüşmek istemediler. Tabi, neden görüşsünler? Söyleyecek sözleri yok. En kıymetli varlıklarımızı teslim ettiğimiz bu öğretmenler çocuklarının, hatta kendilerinin bile en temel ihtiyaçlarını karşılayamıyorlar. Ankara’ya gelmek için 40 bin lira para toplayıp otobüs tutmuşlar. Yüksek yüksek makamlarında sıcak kahvelerini yudumlayanlar dün bu çığlığı duymak istemediler.

Özel okul patronlarının inisiyatifine terk edilen arkadaşlarımız, kar tatili olur çalışırlar, yaz aylarında 2 ay maaş alamazlar, hafta sonu çalışırlar, sigortaları bile eksik yatırılır. Ancak Milli Eğitim Bakanı’nın yaşamak için direnen öğretmenlere ayıracak 15 dakikası olmaz.

20. Milli Eğitim Şurası’nın tavsiye kararları arasında yer alan 120. maddede, “Özel öğretim kurumlarında görev yapan öğretmenlerin devlet okullarında görev yapan öğretmenlerle asgari aynı düzeyde özlük haklarına sahip olmaları yönünde düzenleme yapılmalıdır.” denmesine rağmen hala bir adım atılmadı.

Millî Eğitim Bakanlığı’na bağlı faaliyet sürdüren özel öğretim kurumlarında çalışan yüz binlerce öğretmenin düşük ücretlerle, güvencesiz koşullarda çalıştırılmasının önüne geçilebilmesi için 5580 sayılı Kanun’un ilgili maddesi tekrar yürürlüğe girmeli ve 2014 yılında Özel Öğretim Kurumları Kanunu’ndan çıkarılan “Taban Maaş” uygulaması geri getirilmelidir. Bununla birlikte yürürlüğe konacak taban maaş uygulamasının tüm özel öğretim kurumlarında uygulanabilmesi için çeşitli önlemlerin alınması ve konuyla ilgili denetimlerin yapılması gerekiyor.

Buradan 300-500 bin lira okul parası ödeyen velilere de bir çağrı yapmak istiyorum: Çocuklarınızın geleceğini teslim ettiğiniz arkadaşlarımız açlık ve yoksullukla boğuşuyorlar. Öğretmene asgari ücret ödeyen okullara çocuklarınızı göndermeyin. Hemen yarın gidip okul müdürüne öğretmenlerin maaşlarını sorun. Öğretmenlerin insanca yaşayabilmelerini sağlayacak maaş almaları için sizler de elinizi taşın altına koyun…

Sayın Bakan, dün sizinle 15 dakika görüşmek için 7 saat dondurucu soğukta aç susuz bekleyen öğretmen arkadaşlarımızı gönlümüze yazdık…