Cumhur İttifakı'nın adalet anlayışı... "İş infaz düzenlemesi yapmaya geldiğinde, idam isteyen politikacılar aynı suçlara af istiyor"

AKP ve MHP'nin hazırladığı infaz düzenlemesiyle ilgili tartışmalar sürüyor. Gazeteci Terkoğlu, siyasilerin eski açıklamaları ve idam çağrılarını hatırlattı, "Ancak iş infaz düzenlemesi yapmaya geldiğinde, idam isteyen politikacılar aynı suçlara af istiyor" ifadelerini kullandı.

Cumhur İttifakı'nın adalet anlayışı... "İş infaz düzenlemesi yapmaya geldiğinde, idam isteyen politikacılar aynı suçlara af istiyor"

Gazeteci Barış Pehlivan, AKP ve MHP’nin son çıkardığı infaz düzenlemesinden yararlandırılmayarak 5. Kez tutuklandı. Pehlivan’ın tutuklanıp, cinayet, hırsızlık, cinsel istismar gibi suçlardan hüküm giyenlerin serbest bırakılması tartışmaları da beraberinde getirdi.

İnfaz düzenlemesinin mimarlarından MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, düzenlemeyi eleştiren Cumhuriyet yazarı Barış Terkoğlu’na sosyal medya hesabından yanıt vermişti. Yıldız’ın “Bir infaz işlemi üzerinde günlerdir kıyametler koparılıyor. Hukuki durumları aynı olan kişiler aynı işleme bağlı tutulur. Eşitlik ilkesinin en basit ve yalın tarifi budur. Siyasi propaganda yapmanın ötesinde hukuki bir değeri bulunmayan açıklamaların topluma da sanığa da bir faydası yoktur” sözlerine Terkoğlu bugünkü “3. sayfanın suçu ne!” başlıklı yazısıyla yanıt verdi.

“İŞ İNFAZ DÜZENLEMESİ YAPMAYA GELDİĞİNDE, İDAM İSTEYEN POLİTİKACILAR AYNI SUÇLARA AF İSTİYOR”

Terkoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın af tartışmaları için söylediği “Benim bir ilkem var. İlkem de şudur: Devlete karşı işlenen suçlarda devlet affedici olabilir. Ama kişilere karşı işlenen suçlarda devletin af yetkisi yoktur” sözünü hatırlattı.

Erdoğan’ın bu sözüne rağmen çıkarılan düzenlemelerde hep tersinin olduğunu, affedilen kişilerin, kişilere karşı suç işleyenler olduğunu belirten Cumhuriyet yazarı, yazsını şöyle sürdürdü:

“Sadece Erdoğan’ın çelişkisi değil. Ne zaman Türkiye’nin kanını donduran bir cinayet, çocuk ya da kadın istismarı yaşansa iktidarın politikacıları aynı şeyi söylüyor: İdam geri getirilmeli! Ancak iş infaz düzenlemesi yapmaya geldiğinde, idam isteyen politikacılar aynı suçlara af istiyor.

Örnek olsun...

Üç yıl önce bu zamanlarda, ‘3. sayfa olayları’na dikkat çeken Bahçeli, şu ifadeleri kullanmıştı: ‘Kadına şiddetin yanı sıra çocukların güpegündüz kaçırılmaları, vahşete kurban edilmeleri, hatta cinsel istismara uğramaları maşeri vicdanı yaralarken, aynı zamanda büyük bir hüzne ve hüsrana da neden olmaktadır.’

Tespitin ardından çözümünü şöyle anlattı: ‘Bu konuda idam cezasının hukuk mevzuatımıza tekrar alınması, iğrenç ve ilkel suçların işlenmesini caydırabilecektir.’

Çözümü idamdı. İşin ilginci, dönemin Meclis Başkanı Mustafa Şentop da AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan da Bahçeli’ye destek verdi.

Kamuoyunu sarsan 3. sayfa haberlerine; medyasıyla, vekiliyle, bürokratıyla Cumhur İttifakı hep idam çözümü önerdi.

Son yaşadığımız Esenyurt’taki tekel bayisi cinayetini hatırlayın. Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Oktay Saral, ‘Bu namussuz için ve onlara ortaklık eden alçaklar için yaşasın idam’ dedi.

Bu sözler söylenirken hükümetin Plan ve Bütçe Komisyonu’na son dakikada getirdiği infaz düzenlemesi uygulamaya girmişti bile.”

KİM NE KADAR YATACAK? “ASLINDA HER AF İLE ‘SİYASİLER’E YENİ KOĞUŞ AÇILIYOR”

Terkoğlu, yeni infaz düzenlemesinden siyasi suçların yararlanmadığını hatırlatarak diğer suçların içeride kalma sürelerini de şöyle aktardı:

“Kravat taktığı için iyi halli sayılmayı, tahrik diyerek indirim kapmayı geçtim...

Mesela kasten öldürmeden 20 yıl hapis cezası alan biri, son düzenlemeyle, 3 yıl 4 ay kapalı cezaevinde kalıyor. 6 yıl da açık cezaevi şartlarında bekleyerek tahliye oluyor.

Örneğin uyuşturucu ticaretinden 12 yıl 6 ay hapis cezası alan bir hükümlü, düzenleme sonrası sadece beş ay kapalı cezaevinde kalıyor. Beş yıl da açık cezaevinde yatıp tahliye oluyor.

Kadına ya da çocuğa yönelik cinsel suç işleyen ve 10 yıl hapis alan bir kişi, 1.5 yıl kapalı cezaevinde vakit geçiriyor. İki yıl da açık cezaevinde kaldıktan sonra dışarı çıkıyor.

Diyelim yağmadan dokuz yıl ceza almış bir hükümlü, sadece bir ay kapalı cezaevinde kalıyor. Altı ay da açıkta yatıp tahliye oluyor. Eğer bu suç Nisan 2020 öncesinde işlendiyse iki aftan birden yararlandığı için, sadece bir ay kapalı üç ay açık cezaevinde yatıp çıkıyor. Dolandırıcılık, yaralamalar, taksirle öldürmeler gibi suçlar da Nisan 2020 öncesi işlendiyse iki affa birden uğruyor. Bir kısa tatil gibi girilip çıkılıyor.

Buna karşın cumhurbaşkanının başlangıçta söylediğinin aksine, ‘devlete karşı işlenen suçlar’a hiçbir af vurmuyor. Haliyle aslında her af ile ‘siyasiler’e yeni koğuş açılıyor.

Tekrar söyleyelim...

Her 3. sayfa haberinin ardından ‘Çözüm idam’ diye bağıran Cumhur İttifakı politikacıları, iş yasa yapmaya gelince ‘Önce istismarcılar, katiller, uyuşturucu satıcıları çıksın’ diyor.

Haliyle Feti Yıldız’ın sözlerinin altı boş olduğu gibi, millete söyledikleri sözlerle de açıkça çelişkili. Muhalefetin yasayı acilen AYM’ye götürmesi, toplumun vicdanını rahatlatması gerekiyor.”

Etiketler
MHP Af İnfaz düzenlemesi Barış Pehlivan