Hiçbir şey olmamış gibi davranamayız kimse kusura bakmasın

KAYDA GEÇSİN Gazeteciyim iddiası , kılıfı içinde para kazananlar ayrı bir meslek grubu, ünvanları adları değişiyor ama gazeteci olup olmadıkları şaibeli...

KAYDA GEÇSİN

Gazeteciyim iddiası , kılıfı içinde para kazananlar ayrı bir meslek grubu, ünvanları adları değişiyor ama gazeteci olup olmadıkları şaibeli .

Gerçekten gazeteci olanlar ise eski medyanın sermaye yapısının nasıl kontrol edildiğini elbette gördüler, biliyorlardı , işlerini yapmaya çalıştılar onca yıl .

Anlamadığım , gazeteci olmayan ve sürekli site güvenliği gibi nöbet değiştiren patronun adı Sermet olsa ne fark eder , Eyüp Hikmet olsa ne ne fark eder , Rüçhan olsa ne olur , Kerami gelirse daha mı iyi, bu şartlarda gazetecilik yapmak , umut etmek imkansız , parayı ver sen karışma ise olacak iş mi.

Hiç olmadı zaten.

Gazeteler gazetecilerin tapınakları filan değil öyle olsa kim kimi kovabilir.

Şimdi hala hiç bir şey olmamış gibi devam etmek istemek ‘iyi’ patron arayışları nasıl bir boş hayaldir.

Patron yalakalığı ise iyi yiyip içmek yaşamak isteyenler için tamam da gazeteciye faydası yok .

İşte tam bu sırada müthiş bir şey oldu .

Artık dünya yeni bir çağda, hackerlerı, başı bozukları , dik başlıları, iyiliğin kötülüğün , gerçeğin peşinde koşanlarıyla ;

Kendi gazeteni çıkarma imkanı veren akla, bilgi birikime dayalı bir elektronik

çağ diyelim kısa keselim gazeteciliği de özgürleştirdi .

Nitekim birbiriyle bilgi paylaşan , dayanışmacı gazetecilik artık neler yapıyor , ve gerçek bir güç olma yolunda.

Elbette aralarında satılanlar , kötüler olacak kendi hesaplarına çalışan patronsuz götürmek için çabalayan , insan bu ne yaman şey ama hiç bir şey eski rahatlıkta olmayacak kötüler için.

Insanlığın yararına olduğunu inandıkları hedefe odaklanıp gerçeklerin peşinde kelle koltukta ne işler yapan dünya gazetecileri eskiden de vardı ama bu çağda

haberleri artık plutzer, nobel gibi müesses nizamın çıkarlarına karşı olsa bile ödüllerine aday olurken nedir bizdeki bu sefalet hiç mi onur meselesi yapılmaz .

Adamlar para hatlarını duman ettiler .

Bakıyorum bizde internet gazeteciliği de eski gazetecilik gibi olma yolunda iki laf edecekler diye beklenirken güya yayına girmiş ama haberleri yok ayakları şekil yapmalar, hepsinde aynı numara halbuki bu yeni medya muhayyelesizlik kaldırmaz yıllarca fark yaratamadan idare edenlere burada hayat zor.

İltimaslılarında işi zor , geçenlerde müseccel bir yalaka rüzgar güllerinden biri kendisinden olmayanları ‘yoksul sefiller’ olarak nitelendirdikten ve bütün cahil bilmişliği ile laubaliliğine kılıf dikerken büyük konuşmasına ‘Akaaabinde’ diye devam etti, daha ‘akabinde’ kelimesini doğru söyleyemiye nden , adabı muaşeret derslerı verdirten patronajın başı dertte veya patronaj boş demektir o yer çoktan deyneksiz dolaşanların köpeksiz köyüne dönmüştür .

Halk bunları gördükçe ; gazeteci diyince , hala Uğur Mumcu’nun yasını nasıl tutmasın , mesleği ilkeleri uğrunda öldü yahu , kim için , kimse kendi için ölmez halk için halk .

Birde yeni moda , bu medya kutsanmışı uyuzlardan birisi ne iki satır yazınca hemen bir ‘mekanizma’ harekete geçiyor en azından bir röportaj yapılıyor , akıl sıra aklanacak , parlatılacak , edebiyat yapacağım diye ne saçmalamalar , ne ifadeler tam tavuk pazarı , ‘içindeki çocuk’ dan bahsedenden amcası ölünce onu bulduğunu söyleyene !

Kendilerini anlatmaya doyamadılar başkalarını düşünmek yok bunlarda , bize ne ölen amcadan , bize ne çocuk ruhundan Allah Aşkına bırakın artık bu işe yaramaz çapsızları hepimize yazık .

Hiç bir şey olmamış gibi yollarına devam ediyorlar.

Şimdi bunlar iktidarmış muhalefetmiş ne fark eder .

Birde mecburiyetten olacak aynı konuya atlamalar luzumsuz büyütmeler.

Allah aşkına şu konuşulacak konu mu ;

Dünyada müzik çalınan yerler, eğlence yerleri, konser salonları saat düzenlemeleri bellidir , işi gücü bıraktık bunu tartışıyoruz , hayır herkes kafasına göre mi takılmak istiyor anlamadım , sanki ciddi bir müzik düşmanı , müzik severler var karşı karşıya gelen .

Okullarda mandolin yasağına karşı gelmemişler, müziğin hali ortadayken , detoneler kul akları delmiş anırırken , elde mikrofon sahnede kıç atan plaj güzelleri rahatsız etmiyor , baş tacı ,

kusura bakmayın ama siz müziği zaten çoktan bırakmışsınız 24’den sonrası ilaç olacaksa amenna .

Hiç bir şey olmamış gibi bunlar da yola devam .

Medyadan şütlenirlerse ödü kopan bir güruh var ,

Bu güruh illaki gazeteciyim iddasında ve aynı zamanda ressam, şarkıcı , oyuncu , öyküleri yoksa biri onu öykü niyetine anlatıyor

Bu sırada :

Delta varyantı , Hindistada çıkan ‘Kara Mantar’ ,

Fransa’da Bölgesel seçimlerin il raundunda 30 milyon seçmenin sandıktan uzak durduğu , kültürel çatışmalara yön veren tartışmalardan siyasetçilerden bıkan seçmen sorunu olduğu ,

Aynı Fransa’nın hiç görmeyen bir adamı kısmen görür hale getiren tedaviyi bulduğu filan umurları değil.

Olmayan gazeteciliği tartışıp körler sağırlar birbirini ağırlarken ekran meclislerin de ne yazık ki bir iki gerçek gazeteci de arada saksı niyetine oturtuluyor , farkındayız .

Fransız halkı bunlardan , bunların kavgalarından bıkınca elinin tersiyle itmiş sandığı .

Aslında bir gazetecinin yapması gerekeni yapan ve mafia liderliğinden çok (doğruysa bu ‘vazife’den affını istedi ) gazetecilik yapan kişi üzerinden konuşarak da gazetecilik yapanlar gazete ci sayılır mı ?

Panellerde gazeteci nasıl olunur diye konferans vererek gazeteci olmak ise mümkün değil , veya gazetecilik üzerine hamaset , üfürük örgütlenmelerin , hareketlerin üstüne yatma , başkanlığı filan hikaye .

Siyasette, gazetecilikte hangi kanunla ‘etik’ çözülür , kanun zoruyla ahlak mı yapacaksınız , güldürmeyin .

Gazetecilikte müthiş bir enfeksiyon var , iyileri de hasta eden .

Kimse kusura bakmasın İslamcı , Laik fark etmiyor enfeksiyon bu ve hiç bir şey olmamış gibi birbirinin zıttı görünüp yola devam etmek istiyorlar.

Maalesef gazetecilik gibi enfekte olan ‘sanat’ ın da ;

diziler vasıtasıyla kimlerin himayesinde dal budak sardığı artık açıkça ortada

Yapmayalım artık , bir son verilsin , yoksa bunlar hiç bir şey olmamış gibi devam ederler.

Hiç bir şey olmamış gibi yapamayız, biz ve dünyada çok şey oldu, oluyor ve olacak .

Bıktık , konuşmak için gittiği yerde ; itfaiye ise itfaiyeci, inşaat mahalli ise inşaat ustası kılığına giren siyasetçilerden , Fantoma değil siyasetçi lazım .

Sirke ziyarete gitseler trapezci kılığına gireceler yakında.

Bu ülke esnaflardan ibaret herhalde devamlı oları ziyaret etme halindeler.

Hak ve özgürlükleri hafsalarında kapanma ile sınırlı , dayak yemek istiyoruz diyenler ,

Veya ince hesap yapıp ailece 5o kişiyi temizleme gücü kavramını açıkça ilan eden ve teşvik edilen kadınlardan ne feraseti beklenir ,

Allah aşkına hiç aklıbaşında başörtülü mü görmedik aileden , anadan , babadan bize bunları ne niyetine yutturuyorsunuz ve hiç bir şey olmamış gibi yola devam ediyorlar.

Şimdi kadınları bu zihniyet ve karısını dövene destek veren erkeklerden korumak için ciddi yetkilerle donatılmış ‘Kadın Polisleri’ teklif ediyorum .

Özel hukuk büroları Anayasa hazırlarken benimki basit bir polisiye önlem önermesi , aslan gibi erkek polisler kadınları koruyor , bu iş yoksa bitmeyecek anlaşılan , kadın dövenlerin utandıran dostluk dayanışmalarıyla.

Gerisi yalan dolan .

Yalan dolanın da hakikisini arıyorlar.

Çanta, ayakkabı reklamlarında ‘Hakiki Suni Deri’ diye ilan verilen ülke olduk be.

Hiç bir şey olmamış gibi yola devam ederken dünyada neler oluyor .

İran’daki , İsrael ‘deki seçim sonuçları , Taliban’ın Afganistanda 2 şehri alması , İspanya’da hapisteki Katalan ayrılıkçıların affedilmesi, Kaşıkçının öldürülmesinde yer alan 4 kişinin ABD’de paramiliter eğitim almış olduklarının (Devlet bilgisinde )ortaya çıkması bizde fazla yankılanmadı .

40 yaş altı ilgilenmiyor herhalde.

Vatikan’ın İtalyan hükümetine eşcinsel evlilik ve haklarıyla ilgili çıkartılacak yasalar nedeniyle iirazları var .

Daha önce Vatikan , pedofil papazlar , çocuk istismarı ile ilgili tartışmalı yeni güya tedbirler, yasaklar , kovuşturmalar koymuştı , çocuk değil herkesi kapsıyor böylece çocuk kelimesi kalkıyor , bir manada yetişkinlerin cinsel seçim ve rızalarını yasaklayarak ‘çocuk’ kavramını dolaylı kaldırmış ve kelimeden kurtulunmuş olunuyor. Pes.

Hiç bir şey olmamış gibi devam etmek ;

Enfekte olmuş siyaset, gazetecilik, sanat , din ne varsa hastalığı daha da yaymaz mı .

Hiç bir şey olmamış gibi davranamayız , kimse kusura bakmasın .

Saygıyla Kayda Geçsin