Kavala ve hapisteki binlerce soru

KAYDA GEÇSİN Sağcı kim, solcu kim ayırt etmesi en zor ülke burası herhalde ! MTTB ve oradan gelip geçenlere bir bakarsanız bunu örneklerle görürsünüz ...

KAYDA GEÇSİN

Sağcı kim, solcu kim ayırt etmesi en zor ülke burası herhalde !

MTTB ve oradan gelip geçenlere bir bakarsanız bunu örneklerle görürsünüz , zaten bu ayırımı yapmak bir zarurette değil, vakit kaybı asıl ayırım kafası işleyenlerle salaklar , yeteneklilerle yeteneksizler arasında !

Metin Akpınar ile İsmail Kahraman MTTB den yetişen gençler , yanlız onlar mı , rahmetli Zeki Alasya , Abdullah Gül, Mehmet Ali Şahin , Sayın Recep Tayyip Erdoğan , Bülent Arınç, Beşir Atalay , Ömer Dinçer , Taner Yıldız, Abdülkadir Aksu , Hüseyin Çelik , Bahattin Yıldız, Hüseyin Velioğlu şöyle bir göz attığımızda devlet hepsinin kıymetini bilmiş ülkelerinde etkin kişiler olmuşlar , en etkinleri Metin Akpınar, her dönem Milli Piyango , Spor Toto ve derken Japonlarda kıymetini biliyor yine Boya reklamında , fabrika Japonlara satıldı o hala reklamlarda , demek en akıllıları o diyebilir miyiz , takdirinize.

Hoş her iş bu hale geldi , kimin ne olduğunu anlamak zor , biz sıradan insanların yani halkın ise adını kullanan , adına iş tutan çok …

Ama bizler meşhur atasözümüz ‘En son kocalar duyar ’ sözünü ‘En Son Halk Duyar’ şeklinde değiştirebiliriz, boynuzlu kocalardan beter olduk en son duyan biziz

Böyle bir ortamda ; SERDAR TURGUT, taa ABD’den Kavala hakkında insanın içine oturan , Kavala hakkındaki bütün soruları daha da düğüm haline getiren bir yazı yazmış .

‘Eskiden o günlerin ehemmiyetine binaen Marksist gençler olduklarını nedense Kavala’nın anlaşılmaz biçimde Marksist olmayı sürdürdüğünü ‘ yazmış , yani Marksistler değişmiş bir bu inat ediyor gibi olmuş sen misin inat eden ….bu tabii Serdar Beyin düşüncesi.

Kendisini küçük burjuva olarak klasifiye eden Serdar Bey Marksizme yakın olmasını normal görürken Burjuvanın hası olan Kavalanın yakınlığını Marksist teoriye ve sınıfsal yoruma da aykırı buluyor , hani sen ne bokuna Marksistsin demeye getiriyor.

Bunu önce Engelse sormak lazım !

21.02.2020 tarihli yazısını okumanızı tavsiye ederim, bilhassa o toplantılarda rakı içmek için uç tartışma , hır çıkardığı bölüm , en iyi meyhaneleri Belge’nin seçmesi ibretlik eğlenceli kısım , canlarım yahu !

Bu tartışmalarda Kavala , Serdar Beyden de uç fikirlerini söyleyip bu önermelerin ‘kendisini de ortadan kaldıracak şeyler’ olduğunu fark etmezmiş, yani Serdar daha akıllı farkında , Kavalalı biraz bön , bunlar Serdar Beyin analizleri, ama sonunda bütün iyi kalpliliğiyle ‘40 yıl önce ‘ söylemesi gerekeni yazısında şimdi söylüyor ve Taa o zaman ‘benim gibi herşey nasıl iyi olur düşünmeyi bırak hayatın keyfine bak ‘ mealinde söyleyemediklerini şimdi söylüyor.

Kavala’ya akıl vermediğine pişman ….

Bu gecikmiş nasihat için hüzünlü bir yazı yazmış .

Edebi değeri bence Özkök’ü fersah fersah aşan bir kalem.

Ancak Kavala’nın zekasına biraz ayıp etmiş, kendisi ABD’de limon sıkıp , Rana’ya kahve pişirmek tamamdır diyor olabilir ama Kavala tarih yazmak istiyor ! Kavala ile Serdar farkı diyelim.

Ve Serdar Bey’in New York’da kahvesini içerken Kavala’nın onca servetine karşın Silivride salyangozlarıyla yattığını düşünürsek eh kendine göre yazdıklarında bir mantık yok değil Serdar Bey’in

ancak ;

Kavala’yı illa bir yere sıkıştıracak olursak ; Marksist kuramı aforizmalarıyla bezeyen Marks yerine onun arkasındaki çok ciddi akıl Engels yerine koymak bilhassa ‘Burjuvazi’ masalına sanki daha uygun olur gibi geliyor .

Soner Yalçın’ın Kavala ile ilgili yazısı nesnel bir tokat olmuş ,sahi Kavala ne iş yapar sorusunun cevabını alamayan biz sıradan insanları aydınlatan bir yazı .

21.02.2020 tarihli yazısını okuyun derim, Kavala herhangi biri değil, onu sivil toplum örgütlenmeleri, sokaklara dökülme öncüsü olarak sınırlamak zekasını azımsamak olur , o zeka lazımdır ülkesine.

Kavala ; Sırrı Süreyya’nın , ağaçlar , kuşlar , sevgi söylemininin

ötesinde meşguliyetleri olan bir adam .

Onlar olsa olsa o zekanın hobileri olur , ve Engels gibi kontrol etme değiştirme isteği , birde dünyada çok tartışılan ‘filantropist milyarderler’ serisinde ise sadece bir episode.

KVK bile onun eseri, biz Vargı’nın dehası bildik , öyle söylendi, F16 koruma sistemlerinden ,hidroelektrik santraline, Birleşik yatırım Bankası , TSB Turizm ve Yatırım AŞ gibi bir çok şirketin yaratıcısı .

Polonya, Yunan iş konseyleri, İletişim yayınları , İnsan hakları ihlallerine karşı verilen mücadeleleri desteklemesi ; temel hak ve özgürlükleri savunması Uluslararası Helsinki Yurttaşlar Derneği üyesi olması …

Osman Kavala'yı son yıllarda tartışmaların merkezine taşıyan, George Soros tarafından 1984'de kurulan Açık Toplum Enstitüsün’de bir araştırma sonucu (Binnaz Toprak ) ise Soner Yalçın’ın yazısına göre kırılma noktası oluyor .

Aynı tarihte yayınlanan bu iki yazıyı (Sedar Turgut ve Soner Yalçın ) ve bu yazıların yazılmamış satır aralarını , görmeden okumadan Kavala olayını biz sıradan insanların çözmesi zor.

Çok zeki bir adam, uluslararası bir adam, babadan bir servet , babayı ise Koç gibi tanımıyoruz kimdir nedir bilmiyoruz.

Kavala aslında kendisine dar gelen , sıradan bir suçlamayla içeri tıkılıyor , bu kısım çok acıklı .

Ancak o kadar çok konuda rakibi, kıskananı , sinir olanı olabilir ki , haddini aşmak da bu acıya dahildir , ‘ neden’ bütün bunların hangisi bilmemiz zor .

Bu bölge sürtülen burunlar bölgesidir, hiç ayrım yapılmaz.

Anlamaya çalışıyoruz .

Wall Streette gong vuran şimdi ne yapıyor ? Bir zirve , bir dip her alanda meşhurumuzdur .

Güveneceğiz ahlakımıza, ülkemize ve her şeye rağmen dünyanın şu sefil halinde direncimize, çok karıştırıyorlar kafaları .

Sonuç : Kavala içerde , Allah kimseyi düşürmesin .

Velhasıl Kavala beraberinde belki de kendine de sorduğu binlerce soruyla birlikte yatıyor Silivri’de .

Soruların cevabını bulması için özgür kalsa daha iyi değil mi ?

Saygıyla Kayda Geçsin necefugurlu@gmail.com