‘Özel’, ‘İnce’ bir diyalog CHP’ye iyi gelecek

Özel ve İnce’nin sorumluluk sahibi siyasetçiler olarak diyalog ve teması sürdürüp sinerji oluşturacak bir duruş ortaya koymalarını bekliyorum.

Nihayet CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce ile bir araya geldi. Aslında bu görüşme geride kalan yılın son ayının ortalarından önce yapılacaktı ancak her iki tarafın dış gezileri ve sonrasında tansiyonu yükselen siyasi gündem ve CHP’nin yerel seçim hazırlıklarının da yoğunlaşması takvimde sarkmaya yol açtı.

Bir halk sözü der ki, “geç olsun, temiz olsun”. Özel-İnce ve heyetlerinin görüşmesinin “temiz” ve halisane olduğunu değerlendiriyorum. Nitekim buluşmanın ardından Özel ve İnce’nin yaptığı açıklamalar, sarf edilen özenli cümleler yararlı ve olumlu süreçlere evrilecek bir görüşmeyi işaret ediyor.

ÖZEL: DİYALOG VE TEMAS SÜRECEK

CHP Genel Başkanı Özel, açıklamasında Memleket Partisi heyeti ile buluşma bağlamında şu cümleleri kurdu:

“Bugün, Memleket Partisi’nin değerli Genel Başkanı Sayın Muharrem İnce ve heyetini kabul ettik. Kendileri, partimize hayırlısı olsun ziyaretine geldiler. Nazik ziyaretleri için kendilerine teşekkür ediyoruz. Görüşmede; memleket meselelerini, halkın meselelerini konuştuk. Ve önümüzdeki süreç içinde diyalog ve temas halinde olmak noktasında fikir birliğine vardık. Sayın Muharrem İnce’ye, Genel Başkanımıza nazik ziyareti için bir kez daha teşekkür ediyorum.”

İNCE: CHP AMİRAL GEMİSİDİR

MP Genel Başkanı İnce’nin CHP’yi ziyaret bağlamındaki sözleri ise şöyleydi:

“Biz de Memleket Partisi olarak yeni seçilen Genel Başkan Sayın Özgür Özel’e hayırlı olsun, başarı dileklerimizi iletmek için geldik. Kendisiyle, memleket meseleleri üzerine bir değerlendirmemiz oldu. Tabii ki önümüzdeki seçim süreci ile ilgili de kaygılarımızı dile getirdik. (…) Son yaşanan seçimde de ne yazık ki hem Cumhurbaşkanlığı hem Meclis çoğunluğunu ele geçirmiş bir iktidar var. Bu psikolojik üstünlükle bu seçimlere giriyor. Onun için, Sayın Genel Başkan’a, Sayın Özgür Özel’e; Cumhuriyet Halk Partisi amiral gemisidir, muhalefetteki en güçlü partidir; o konuda görüşlerimizi aktardık. Türkiye nasıl yeniden ayağa kaldırılır, nasıl bir topyekûn mücadele edilir… Bu konuda görüşlerimiz neyse, dilimizin döndüğü kadar kendisiyle bunları paylaştık. Nazik kabulleri için kendisine ve heyetine çok teşekkür ediyorum.”

SEÇMEN BU DİYALOGU SATIN ALACAKTIR

Sadık okur hatırlayacaktır; Özel ve İnce’nin bir araya gelmesiyle ilgili medyada ilk konuya değinen kalem olarak bu konudaki gelişmeleri dikkatle izledim. Bugün gelinen noktada tarafların da genel olarak memnun olduğunu görüyorum. Kamuoyu da, seçmen de bu diyalogu, teması satın alacaktır. Bunu zamanla göreceğiz. Millet İttifakı’nın önemli bileşeni İYİ Parti’nin aldığı pozisyon sonrasında, zaten CHP’nin önceki yönetimine itirazlarının sonucunda kopan CHP’lilerin kurduğu Memleket Partisi’nin yerel seçimlerde CHP’yle diyalogu kıymetlidir. Bu diyalog kritik hale gelen yerel seçimlerde Cumhur İttifakı’na karşı CHP’nin kuracağı barajı güçlendirecek, muhalefeti tahkim edecektir. Şunu da belirteyim; kimse bu diyalogdan yerel seçimdeki adaylıklar bağlamında bir ‘pazarlık’ beklemesin. Buradaki ortak kaygı, iktidarın atmaya çalıştığı adımlara karşı demokrasi için, hukuk için, yurttaşların çekilmez hale gelen hayat koşulları için muhalefetin güçlenmesidir. Tarafları bir araya getiren temel dürtü, özellikle Anayasa Mahkemesi’ne karşı hükümetin takındığı tutum ve yerel seçimlerin hemen ardından peş peşe yaşanan gazeteci tutuklamaları olsa gerek. Nitekim CHP Genel Başkanı Özel, 14 Ocak’ta bütün muhalefeti Ankara’da adalet için mitinge davet ederken de bu dürtüyle hareket etti.

BABA EVİNDE BULUŞMAMAK İÇİN NEDEN KALMADI

Dahası var… Özel’in CHP Genel Başkanı olduğunda yaptığı ilk çağrılardan birisi “baba evi” değil mi? İnce ve arkadaşlarının çok büyük çoğunluğu CHP Gençlik Kollarından itibaren CHP’de on yıllarca görevler alan kimseler. CHP, onların gerçek baba evidir. MP’nin kurulma gerekçeleri artık büyük ölçüde ortadan kalkmıştır. MP’liler ‘marazi’ unsurlar değil ki CHP’deki değişime kayıtsız kalsınlar. Aynı şekilde Özel de “baba evi” çağrısında bulunurken bu çağrının özel bir adresi olmasa da İnce ve arkadaşlarını kapsayacağını bilmiyor muydu? Pekala biliyordu.

Sonuçta İnce, CHP’nin ilçe başkanı, il başkanı, milletvekili, Grup Başkan Vekili ve nihayet 2018’deki Cumhurbaşkanı Adayı. 2018 seçimleri sonrasında CHP’deki aralarında milletvekili, belediye başkanı, il ve ilçe başkanının olduğu çok sayıda önemli isimler birlikte olağanüstü kurultay için imza topladı ve toplanan kurultayda genel başkan adayı oldu. Demokratik hakkını kullandı. Şöyle oldu, böyle oldu seçilemedi (O kurultay öncesindeki imza toplama sürecinde neler yaşandığı ayrı). CHP’nin tarihinde benzer çalkantılar vardır. Bu da onlardan birisiydi ve yaşandı, geride kaldı. Köprülerin altından çok su aktı. Olağanüstü kurultaya dönük imza sürecinde CHP İzmir İl Başkanı olan ve İnce’ye karşı Kılıçdaroğlu’ndan yana tavır alan bugünün CHP MYK Üyesi Deniz Yücel, Özel-İnce görüşmesinde İnce’yi kapıda karşılayan isimdi. Yine o süreçte İnce’ye Kılıçdaroğlu’nun yanında yer alan Özgür Özel de 38. Olağan Kurultay’da Kılıçdaroğlu’na karşı aday oldu ve kazandı.

İNCE’NİN CHP’YE KATKISI

Peki 2018 seçimlerinde ne olmuştu? Muhalefetin cumhurbaşkanı adaylarının ayrı girdiği seçimde CHP Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce 15,336,861 seçmen desteği ile yüzde 30,6 oy aldı. CHP ise parti olarak 11,348,899 seçmen desteği ile yüzde 22,6 oy aldı. Yani, İnce, partisinden yüzde 8 daha fazla oy aldı. Bu tablo da partideki olağanüstü kurultay için hareketlenmeye neden oldu.

Soru şu: Söz konusu yüzde 8 oy nereden geldi, İnce, nasıl oldu da partisinden hatırı sayılır fazla oy aldı?

O soruya gelişmeleri çok içeriden izleyen birisi olarak yanıt verebilirim… 2018 Cumhurbaşkanlığı seçim kampanyasında danışmanı olduğum E. Büyükelçi, önceki genel başkan yardımcısı Osman Korutürk ile İnce’ye dış politika ve uluslararası ilişkiler alanında danışma vermiştik. CHP ve İnce arasındaki koordinasyonumuzu da Engin Altay yürütüyordu. İnce’nin İzmir ve çevresindeki mitinglerine de katıldım. O mitinglerde neredeyse Ecevit’in 1977 değil ama 1973’üne yakın izlenimler edindim. Liseli gençler, üniversiteliler meydanlardaydı. Parti örgütlerini ve periferisini çok aşan bir çeşitlilikteki kitle meydanları dolduruyordu. Hatta meydanların çevresindeki kaldırımlar, sahanlıklar, balkon ve pencereler de heyecanlı yurttaşlar tarafından dolduruluyordu. Öyle ki, üniversite sınavına hazırlanması gereken oğlum ve birçok arkadaşının kader sınavını bir kenara bırakıp İnce’nin peşine düştüğünü gözlemledim. Kısacası, İnce’nin çevresinde yıllardır klasikleşen CHP kitlesini çok aşan bir hale oluşmuştu. İlave yüzler kampanyaya omuz veriyordu. Zaten sosyal medya da meydanları yansıtıyordu. CHP’nin önceki yönetiminin, daha doğrusu Kılıçdaroğlu’nun takındığı tavırla İnce ne kadar ‘değersizleştirilse’ de İnce “yine yeni yeniden” sahaya çıkar ve 2018’de ayağa kaldırdığı gençleri, ilave kitleleri büyük ölçüde ayağa kaldırır.

ÖZEL İLE HAREKETLENEN BİR CHP DE VAR ŞİMDİ

Şimdi de bakıyorum, Özel, CHP Genel Başkanlığına seçildiğinden bu yana CHP 60 bin ilave üye kazanmış. Hemen hemen yüzde 4,5 ilave üye demek bu sayı. Ki, Özel’in üye kampanyası ve seferberlik çağrısının henüz tam parti örgütlerince anlaşılamadığını düşünüyorum. Dikkatler yerel seçimde. Ancak CHP taban örgütlerinin bir yandan yerel seçime hazırlanırken bir yandan da üye kampanyasına ağırlık vermesi gerekiyor. Tabii yeni üyeleri işlevsel olması açısından partide olmayan kesimler arasından, özellikle de gençler ve kadınlar arasından kazanmak önemli. Farklı üyeler, farklı ve yeni seçmen kesimlerine ulaşmak demek.

CHP’ye Özel’le gelen ivme, partideki Özel-İmamoğlu dayanışması ve ittifakı, İmamoğlu’nun kurduğu İstanbul İttifakı ve İnce’nin yönelimi toplamda CHP’nin yelkenini şişirecek rüzgarı toplayabilir. CHP’nin doğal oyu ülkenin mevcut konjonktüründe yüzde 35-40 bandındadır. Yeter ki CHP’deki ve çekim alanındaki aktörler bunu ıskalamasın. CHP’nin yapması gereken bir şey daha var; sendikalar, odalar, barolar ve bütün sivil toplumla iyice, adamakıllı kucaklaşmak… Biriktirerek, büyüyerek, kucaklayarak ilerleyen bir CHP, güçlü bir CHP Türkiye’nin fabrika ayarlarını koruyabilmesinin başlıca güvencesidir. İmamoğlu-İnce görüşmeleri, nihayet Özel-İnce görüşmesi muhalefete güvenmek isteyen seçmenin yüreğine su serpmiştir. Özel ve İnce’nin sorumluluk sahibi siyasetçiler olarak diyalog ve teması sürdürüp sinerji oluşturacak bir duruş ortaya koymalarını bekliyorum.