İYİ Parti nereye oturacak?

Muhalefetin 11 Büyükşehiri koruyarak Bursa, Balıkesir, Denizli gibi Büyükşehirlerde de kazanması seçmene umut ve güven verecektir.

İYİ Parti hafta sonu büyük kongreye gidiyor. Büyük Kongre'de muhtemelen partinin izleyeceği yeni siyasi çizgi de belirlenecek. Partinin üst, orta, alt kademelerdeki yöneticilerinden temaslarımda aldığım izlenim şu ki İYİ Parti artık kendi göbeğini kendisi kesecek. "CHP'nin yörüngesindeki" dönem 14 Mayıs/28 Mayıs seçimleri ile geride kaldı. Ancak bu demek değil ki iki parti önümüzdeki yerel seçimlerde işbirliği olanakları aramayarak tabiri caizse "harakiri" yapacak. Türkiye, maalesef 1994 yerel seçimlerine SHP-DSP-CHP'nin ayrı adaylarla seçime girip (merkez sağ partilerin de ayrı adayları vardı) İstanbul ve Ankara'yı göz göre göre kaybettiğini; AK Parti'nin bu çatlaktan, bu iklimden beslenerek embriyon haline geldiğini yaşadı. Bugünkü 21 yıllık ve normal şartlarda 26 yıla uzanacak AK Parti iktidarının arka planındaki bu gelişmeyi hiç unutmamak gerekir.

2024 YEREL SEÇİMLERİNDE CHP-İYİ PARTİ İŞBİRLİĞİ KAÇINILMAZ

2024 Mart'ındaki yerel seçimlerde CHP ve İYİ Parti çok olağanüstü gelişmeler olmazsa eski dersleri unutmadan işbirliği yapacaktır. Fakat CHP'nin şimdiden şuna kendisini hazırlaması gerekir; CHP dokuz ayda olağanüstü büyümezse (ki, o kadar kısa sürede çok zor) İYİ Parti'nin talepkar işbirliği önerileriyle karşılaşacaktır. Bu talepkar işbirliğinin oy oranlarıyla orantılı olacağı aşikardır. Bu bağlamda meseleye bakıldığında İYİ Parti'nin desteğiyle kazanılan 11 Büyükşehir'in birkaçında İYİ Parti adaylarının CHP tarafından desteklenmesinin koşul olarak öne sürülmesi sürpriz olmayacaktır. Bu tip bir işbirliğinin kimi Büyükşehir ilçe belediyelerinde, diğer il ve ilçe belediyelerinde söz konusu olabileceğini belirtmek bilicilik olmaz herhalde. İYİ Parti'nin talepkar olmadığı ve işbirliği pazarlığında elini zayıf bıraktığı takdirde eriyip gideceğinin de altını çizmek gerekir.

AKŞENER'İN SENDELEDİĞİ SÜREÇ

İYİ Parti, CHP'den giden milletvekilleri ile grup kurarak 2018 genel milletvekili ve Cumhurbaşkanı seçimlerine katılma hakkı elde etmişti. Meral Akşener, bu "borcu" 2019 yerel seçimlerini kastederek ödediklerini müteaddit defalar kamuoyu önünde değişik vesilelerle vurguladı. Ancak yine de koşullar CHP ile İYİ Parti'yi altılı masada (bilahare Millet İttifakı) bir araya getirdi. Uzun uzadıya altılı masadaki yaşananları yeniden ele alacak değilim. Bu noktada sadece şunu belirtmek isterim: Akşener’in masadaki çok ciddi hatası en baştan Kılıçdaroğlu’nun adaylığına itiraz etmemesi... "Kazanacak aday" 'edebiyatının' ne anlama geldiğinin herkes farkındaydı. Akşener, en baştan altılı masanın cumhurbaşkanı adayının ciddi kamuoyu araştırmalarıyla belirlenmesi gerektiğini basın önünde değil masada deklare etmeliydi. İşte bu zaaf güçlü liderlikteki eksikliğin dışa vurumu oldu. Akşener bekledi, bekledi ve son toplantıda masayı terk edip dört gün sonra İmamoğlu ve Yavaş ile birlikte döndü. Bu tablo Kılıçdaroğlu’nun oyunu İmamoğlu ve Yavaş'ın kefaletiyle artırırken İYİ Parti'nin oyunu muhtemelen en az iki-üç puan düşürdü.

GRUP ÜLKÜCÜ, PARTİ YÖNETİMİ MERKEZ SAĞ MI?

Geçmiş seçimi ve önümüzdeki yerel seçimi bir kenara bırakıp Büyük Kongre'nin İYİ Parti'yi nereye oturacağına bakalım. Hattızatında partinin kongre öncesinde aday listeleri ve seçilen milletvekilleri ile, oluşan grup yönetimi ile sanki bir yere oturduğunu görüyoruz. Akşener vekil olmadığı için MHP kökenli Koray Aydın şimdi grup başkanı. Yine MHP kökenli Musavat Dervişoğlu ve Erhan Usta da grup başkan vekili. Akşener’in MHP kompleksini aşamadığı, MHP'nin oyunu artırmasıyla rekabeti bu zemine kaydırmasını mı gösteriyor acaba grup yönetiminin fotoğrafı? Yoksa Akşener, grubu MHP ile rekabet için Ülkücü ağırlıklı oluştururken (Milletvekilleri de Ülkücü ağırlıklı) teşkilatları da merkez sağ unsurlara vererek (belki kongrede üst yönetim organlarında da merkez sağ unsurlar ağırlıkta olacak) bir denge mi oluşturacak? Bu arada merkez sol ve sol liberal unsurların iyice cılız kaldığını da görmek mümkün. Eğer Akşener, Özal'ın ANAP'ı kurarken yaptığı gibi dört eğilimi bir araya getirmede sabırlı ve inatçı olacaksa dinamikleri partide ona göre dağıtmak durumunda. Bakalım hafta sonu kongrede nasıl bir tablo oluşacak?

BİR UÇTAN BİR UCA SAVRULMAMAK

Bu yazıyı kaleme almadan önce partinin kurucusu da olan iki önemli isimle de konuştum. Ortak kanı, Akşener’in kritik eşiklerde bocaladığı... Yanlış anlaşılmasın, Akşener’in alternatifi yok partide. Kendisine tavsiyem, sütten ağzı yandı diye yoğurdu yememek yerine üfleyerek yemesi. Kastım şu; yerel seçimlerde CHP ile geeçekçi bir işbirliğini defterine şimdiden not etmeli, tepkisel değil rasyonel adımlar atmalı. Bir uçtan bir uca savrulmamalı. Çünkü muhalefetin bir dahaki parlamento ve cumhurbaşkanı seçiminde iddia koyabilmesinde yerel seçim başarısı bir tutamak oluşturacaktır. Muhalefetin 11 Büyükşehiri koruyarak Bursa, Balıkesir, Denizli gibi Büyükşehirlerde de kazanması seçmene umut ve güven verecektir.

Etiketler
Gibi Balıkesir Denizli Bursa