Göztepe’nin ayak sesleri…

14 sezon aradan sonra Sepil’le Süper Lig’e çıkıp dört sezon tutunup beşinci sezonda TFF 1’e düşen Göz Göz bir sezonluk aradan sonra yeniden bir üst lige göz kırpıyor. Camia, taraftar, başta kaptanlar olmak üzere futbolcular bunu çok istiyor.

TFF 1’de heyecan dorukta. Ligin altı da üstü de adeta yangın yeri. Samsunspor ligin bitmesine 6 hafta kala şampiyonluğunu ilan etti. Uzun süre lider olan Eyüpspor ise pazar akşamı İzmir’de Göztepe’ye kaybederek ikinci olarak direk Süper Lig’e çıkma hedefini de iyice zora soktu. Arda Turan da teknik direktörlük kariyerinin ilk maçında hüsrana uğradı. Eyüpspor, kendisi gibi 57 puanlı olan ikinci Pendikspor ve üçüncü Rizespor’un ardından dördüncü sıraya geriledi; üstelik Pendikspor’dan bir, Rizespor’dan iki maç fazlası var. Haftaya ligin altı ve üstüyle ilgili genel bir panorama yapacağım; şimdilik Göztepe’nin ayak seslerini mercek altına alacağım.

Göztepe, ligin ilk yarısında özellikle Kaptan Yasin’in özverili çabasıyla (8 gol, 2 asistle takımın en skorer ismi) ligin orta sıralarına yakın ama play-off hattına tutunmaktan uzaktı. Lig başladıktan sonra alınan kötü sonuçlarla teknik heyet değişikliği gündeme geldi. Devre arasında da takıma forvet hattında ve orta alanda takviyeler geldi. Sadece Yasin’le gol arayan, Kwasina ve Ali’den verim almayan Göz Göz, Ngalina ve Junior L.’yi renklerine kattı. Orta alana Hikmet ve Traore geldi. Palmer takıma katkısını sürdürürken Yalçın da nihayet son haftalarda beklediğimiz kıvama geldi. Artık o yan ve geri pas yapan Yalçın gitti, dikine oynayan Yalçın geldi. Nitekim Samsunspor’u yıkan Mamah’ın golünde de Yalçın’ın nefis uzun pası vardı. Yasin’in sakatlığında Ngalina ve Traore’nin verimliliği yanında Mamah-Kwasina ikilisinin form tutmasıyla gol yolları açıldı. Göztepe’nin gol sıkıntısı son haftalarda çözüldü ama hala en çok gol atan takım sıralamasında 13. sırada. Yasin sakatlığı atlattı ama iyi giden takımın ritmini bozmamak için kadroya alınıyor ama şimdilik kenarda tutuluyor. Kaptan Yasin kenarda olsa da takımını, arkadaşlarını müthiş destekliyor, ağabeyliğini kenardan da sürdürüyor. İşte “kaptan” buna derim; aferin kaptan.

Göztepe’nin ayak sesleri… - Resim : 1

İKİ ŞAMPİYON ADAYINI DA DEVİREN GÖZ GÖZ

Buna karşılık Göztepe mükemmele yakın defansıyla en az gol yiyen üçüncü takım. Altyapıdan yetişen Arda formayı ikinci yarıda aldı ve bırakmadı. Soğukkanlı, hava toplarında uzun boyuyla etkili, son haftalarda neredeyse sıfır hatayla oynuyor. Göztepe şampiyon adayları Samsunspor ve Eyüpspor’u iki hafta arayla 1-0’lık skorlarla devirdiyse bunda Arda’nın payı yadsınamaz. Herkes FB'li Arda'yı konuşuyor haklı olarak ama İzmir'deki Arda'yı da görmeli. Keza, Atınç defansın bel kemiği. Üstelik son iki haftada Keçiören deplasmanında ilk golü kaydetti, Eyüpspor karşısında da Kwasina’ya “al da at” dercesine bir asist yaptı kafasıyla. İsmail’in frikikten gelen ortasını o kadar güzel indirdi ki Polonyalı da uçarak kafasıyla köşeye gönderdi meşin yuvarlağı. Emir ve Dino da üçlü defansın sağında ve solunda Atınç’ı çok güzel tamamlıyor. Eyüpspor maçında Marko da Emir’in yokluğunda görevini yaptı diyebiliriz. Üçlü defans kurgusunda sağda Tarık ve solda kaptan İsmail görevini layığıyla yapıyor yine son haftalarda. İsmail de Yasin ve Atınç gibi takıma saha içinde de dışında da güzel ağabeylik yapıyor. Katkısı yüksek. Yunus Emre de gerektiğinde İsmail’in yerini canla başla dolduruyor.

DOKUZ HAFTALIK MÜTHİŞ PERİYOD

Sonuçta Göz Göz son dokuz haftalık periyodda aldığı yedi galibiyet iki beraberlikle “yarışta ben de varım” dedi. İkinci ve üçüncüyle arasında sadece 4 puan fark var. Bu şu anlama geliyor:

“Bu sene şampiyonluk istiyoruz” diyerek son iki maçta tribünleri tamamen dolduran Göztepe camiasında ve tribünlerinde; “İkinci olup direk çıkın Süper Lig’e bütün maçları kazanıp; siz ki en zorlu son üç maçlık periyodu 9 puanla geçtiniz; ikinci olamıyorsanız üçüncü olup tek maç play-off finali oynayarak çıkın; bu da olamıyorsa en kötü olasılıkla yedinci olup play-off’a kalın yine ve ne yapıp edip çıkın…”

Doğrusu son dokuz haftanın Göztepe’si bu rüyayı gerçeğe dönüştürebilir. Kaleci Arda ve defansla, Palmer, Traore ve Yalçın’dan kurulu orta alanla, Tarık ve İsmail’le, Mamah ve Kwasina yanında Yasin, Ngalina ve Junior L.’nin de devreye girdiği rekabetli forvetle neden olmasın?

Göztepe’nin 10 hafta önceki 1-0’lık Gençlerbirliği yenilgisinden sonraki ayak seslerini duyuran son dokuz haftanın sonuçları şöyleydi:

Göztepe:1-Boluspor:1, Altınordu:0-Göztepe:1, Göztepe:1-Pendikspor:1, Tuzla:0-Göztepe:2, Göztepe:3-Y. Malatyaspor:0 (Hükmen), Denizlispor:0-Göztepe:2, Göztepe:1-Samsunspor:0, A. Keçiörengücü: 2-Göztepe:3, Göztepe:1-Eyüpspor:0

Göztepe’nin ayak sesleri… - Resim : 2

TEKNİK HEYET DE SONRADAN TOPARLADI

Bu arada teknik heyete de bir paragraf açmam gerekir. Kokoviç-Dağ-Özkayımoğlu üçlüsü ilk haftalarda bocaladı. Neredeyse “Acaba Göztepe üçüncü teknik patronla mı yürüyecek?” diye bile düşünmeye başlamıştım. Devre arasında üçlü defans kurgusuna dayalı 3-5-2 yerine farklı iki sistem denediler ama ikinci yarı başlarken yine 3-5-2’de karar kıldılar. Devre arasındaki çalışmaları 3-5-2 ile yürütseler muhtemelen sistem daha erken oturacak ve başarı daha erken gelecekti. Ali’de çok ısrar ettiler. Devre arasında kiralık verilebilirdi. Ali kontratak oynayan bir takıma göre değil. Neyse ki devre arasında gelen oyuncuların da katkısı yanında teknik heyetin takıma katkısı da arttı. Kiralık Ekrem yerine Göztepe’nin çocuğu Arda’yı kazanmaları önemliydi örneğin.

ALSANCAK’TA ELBİRLİĞİYLE YENİ BİR SAYFA AÇILMALI

Göztepe bu hafta İzmir’deki deplasmanda hemşerisi Altay ile karşılaşacak. Altay’ın, düşme hattından sıyrılmaya, Göztepe’nin play-off hattından kopmamaya ihtiyacı var. Tam bir derbi olacak bu maç. Altay’ın seyirci yasağı da bu maçla birlikte kalkıyor. Ligin ilk yarısında malum istenmeyen aşırı olaylar nedeniyle maç 19. dakikada yarım kalmış, TFF iki takımı da hükmen mağlup ilan edip statlarını da bir süreliğine kapatmıştı. Umuyor ve diliyorum ki bu çekişmeli geçmeye aday maç aynı zamanda centilmence geçer, kötü anıların izi silinir. Maça kadar olan şu günlerde kentin üst düzey yöneticilerine, iki kulüp yöneticilerine ve sağduyulu taraftarlara, spor basınına çok büyük iş düşüyor. Rekabeti sonuç ne olursa olsun “rekabet gibi” yaşamak, spor ve dostluk iklimini korumak en güzeli. Bir maç ligin sonu değil. Altay ve Göztepe kaybetse de kazansa da berabere de kalsa her şey bitmiş olmayacak. Göztepe Başkanı Rasmus Ankersen son Eyüpspor maçında stattaydı. Sepil de. Altay-Göztepe maçına tribünde hiç görmediğim Vali Köşger de Emniyet Müdürü Şahne de gelmeli ve Göztepe ve Altay başkanları ile birlikte izlemeli. Şunu da belirteyim; inanıyorum ki Göztepe bu sezon play-off’a kalacak. Altay ve Altınordu da lige tutunacak.

SON PERİYOD DAHA KOLAY

Göztepe Altay maçı sonrasında ikinci hükmen galibiyetini Adanaspor’dan dolayı alacak. Ondan sonra Manisa FK deplasmanı var, arkasından ikincilik hedefi olan Rizespor’u Göztepe Gürsel Aksel’de ağırlayacak. Son maç ise Bodrumspor deplasmanı. Kimbilir belki de dananın kuyruğu Bodrum’da kopacak. Nitekim Bodrumspor da Göztepe’nin bir puan altında. Fakat son üç maçlık periyod önceki üç maçlık periyoddan daha zor değil, bilakis daha kolay.

YÖNETİM SÜPER LİG’İ ÇOK İSTİYOR MU?

Kısacası, 14 sezon aradan sonra Sepil’le Süper Lig’e çıkıp dört sezon tutunup beşinci sezonda TFF 1’e düşen Göz Göz bir sezonluk aradan sonra yeniden bir üst lige göz kırpıyor. Camia, taraftar, başta kaptanlar olmak üzere futbolcular bunu çok istiyor. Yönetimin, Ankersen’in sezon başındaki kurgusu bunu çok istemediğini gösteriyordu. Şimdiki bakışı nedir, geçen gün maç sonrası sohbet ettik kısaca ama fotoğraf çektirmek isteyenlerden dolayı sorma olanağı bulamadım. Belki de bunu son periyod öncesi açıklanacak bir prim sistemi deşifre edebilir. Göztepe camiası, tribünler artık nefesini tutacak ve bekleyip görecek.

Etiketler
Göztepe Süper Lig Futbol