Bir maçtan çok çok fazlası…
Göztepe’nin en büyük şansı Yasin, Atınç ve İsmail gibi üç karakterli ve sahada da varını yoğunu ortaya koyarak arkadaşlarına örnek olan kaptana sahip olması. Diğer oyuncuların da onlara ayak uydurması Göztepe’ye ivme kazandıracak.
6 Şubat’ta yaşanan büyük felaket sonrasındaki felaketi daha da büyüten depremlerden sonra dün (cumartesi akşamı) Süper Lig 6 Şubat’ta oynanacakken ertelenen FB-Konyaspor ve Giresunspor-Kayserispor maçlarıyla yeniden başladı. FB taraftarı atkı, bere ve eldivenlerini depremzedeler için stada bırakarak güzel bir jest yaptı dayanışma adına.
Dün akşamüzeri İzmir’de ise TFF 1’den Göztepe ile Süper Lig’den Başakşehir arasında depremzedelerle dayanışma için bir maç vardı. Biletler dayanışma için alındı. O dayanışmaya omuz vermek için tribünde iyi ki yerimi almışım çünkü Göztepe Gürsel Aksel Stadı’nda bir maçtan çok çok fazlasına tanık oldum.
Bu vesile ile Göztepe Gürsel Aksel’de ilk kez bir maçı güney kale arkasında izlemeyi tercih ettim. Hissediyordum ki “bir maçın çok çok fazlası” orada yaşanacaktı (Zaten doğu ve batı tribünlerinde az futbolsever vardı, kuzey kale arkası ise açılmamıştı).
Maçın hakemleri ve futbolcular seremoniye Türkiye haritası üzerinde “Türkiye tek yürek” yazan tişörtlerle ve tuttukları “Yaralarımızı birlikte saracağız” pankartıyla çıktılar.
Maç başlamadan önce Göztepe taraftarları güney kale arkasına Göztepe antrenörü Şakir Özkayımoğlu ile birlikte çağırdıkları Başakşehir Teknik Direktörü Emre Belezoğlu’na buket verdiler. Göztepe taraftarı, 14 yıl aradan sonra Göztepe Süper Lig’e çıktığı ilk sezonda kaptanlığını yapan şimdiki Başakşehir teknik ekibinden Selçuk Şahin’e de büyük sevgi gösterisinde bulundu. O da kulübeden çıkıp taraftara selamlayarak teşekkür etti. Göztepe’nin Süper Lig’deyken formasını giyen Serdar da Başakşehir formasıyla sahadaydı.
Göztepeli taraftarlar büyük felakette Hatay’da enkaz altında kalarak hayatını kaybeden Hatayspor Sportif Direktörü Taner Savut’u da unutmadı. Tribünler “Taner Savut ölmedi, kalbimizde yaşıyor!” sloganıyla çınladı. Savut, İstanbul’daki semtim Moda’dan karşı komşum Harun’un eşinin kuzeniydi. İzmir’de İlahiyat Camii’nde Harun’la yıllar sonra üzücü bir ortamda karşılaştık. Büyük felaketin ilk gününden itibaren sergilediği tutumla herkesin sevgisini ve saygısını kazanan Hatayspor Teknik Direktörü Volkan Demirel de, daha önce formasını giydiği İzmirspor camiası da, sportif direktör olarak çalıştığı Manisa FK camiası ile İzmir futbol dünyası son yolculuğunda yalnız bırakmadı. Hemen bütün kulüplerin çelenklerini de gördüm. Taner futbola İzmirspor’da başlamış, oradan FB’ye transfer olmuş ve başka kulüplerin de formasını giyerek sonrasında futbola antrenör ve sportif direktör olarak hizmet eden ve sevgi biriktiren bir spor insanıydı.
Göztepe-Başakşehir maçının bir özelliği de yarıda kalan Göztepe-Altay maçı sonrasında 4 maçlığına kapatılan Göztepe Gürsel Aksel Stadı’nın iki ayı aşkın süre sonra yeniden açılmasıydı. Maça da geleceğim ama önce fazlasına bakalım…
“TÜRKİYE DÜŞÜNME, İZMİR SENİNLE!”
Göztepe taraftar liderleri maç öncesinde taraftara belirlenen dayanışma sloganları ve tezahüratı dışına çıkılmaması uyarısında bulundu ve maç boyunca da buna uyulduğu görüldü. Tribünün maç boyunca attığı temel slogan “Türkiye düşünme, İzmir seninle!”ydi. Bu sloganı bir ara Göztepeli ve doğu tribünündeki bir kısım konuk Karşıyaka taraftarlar birlikte attı. İki ezeli rakip tribünün ortaklığı inanılmaz güzeldi ve rüya gibiydi. Göztepeliler “Türkiye düşünme…” diyor, Karşıyakalılar da “…İzmir seninle!” diye tamamlıyordu. Tabii maç başlamadan önce Göztepeli taraftarların Karşıyaka taraftarlarına dönerek yaptığı “Hoşgeldiniz!..” tezahüratı vardı. Ki, maç sonunda da Göztepe tribün liderleri Karşıyaka tribün liderlerini yolcu ederken hep birlikte hatıra fotoğrafları da çekildi.
“Türkiye düşüne, İzmir Seninle!” sloganı boş bir slogan değil. Gerçekten de İzmir, felaketi yaşayan 11 ilin alabildiğine yanında. Göztepe taraftarları ve yurttaşlar yardım malzemesi için toplama üslerinden birisi olan Göztepe Gürsel Aksel Stadı’na günlerce yardım yağdırdı. Göztepe, Karşıyaka, Altınordu, Altay, İzmirspor… Bütün kulüpler dayanışma için seferber oldu. Dahası var; Göztepe ve Karşıyaka, yıllar önce bugünün TFF 1’inde Atatürk Stadı’ndaki seyirci rekoru (80 binin üzerinde) kırdıkları maça atıfta bulunarak “Tek tribün tek yürek” hastagıyla sanal bilet kampanyası yürütüyor. 50 TL’den satışa çıkarılan biletlerle hedef o rekoru kırmak… İzmirliler, başta Göztepeli futbolcular olmak üzere eski yeni futbolcular, teknik adamlar, sanatçılar, iş dünyası bu kampanyaya omuz veriyor. Göztepe’nin eski kaptanlarından Selçuk Şahin ve unutulmaz futbolcularından Adis Jahoviç de 500 biletle kampanyaya destek oldu. Bilet sayısı şimdiden 50 bini geçti.
İzmir, “dayanışmanın başkenti”… İzmir Büyükşehir Belediyesi de bütün gücü ve imkanlarıyla ilk günden deprem bölgesinde elini taşın altını koymuş durumda. Fuar İzmir, APİKAM ve Celal Atik Spor Salonu’nda toplanan yardımlar bölgeye transfer ediliyor. İZSU, İZBETON bölgede çalışıyor. İZSU, örneğin İskenderun’un içme suyu sorununu ilk günlerde çözdü. 1000 civarında yetkin belediye yöneticisi ve personeli sahada görev yapıyor. Belediyenin 16 daire başkanlığı deprem bölgesinde hizmet veriyor. İzmir Büyükşehir yerinde konteyner de üretiyor. Sağlık hizmeti de veriyor hastanesiyle. Seyyar mutfağı binlerce depremzedeye günlük yemek çıkarıyor. Çocuklar için Masal Evi de düşünülmüş. Besi hayvanlarına yem desteği de veriliyor. En önemlisi İzmir İtfaiyesi ilk günden arama-kurtarma ve İskenderun Limanı’ndaki yangın için sahadaydı. İzmir’in ilçe belediyeleri ile iş dünyası kuruluşları da deprem bölgesine yardım için seferber oldu.
22 Şubat akşamı ise İzmir Büyükşehir Belediyesi-Halk TV işbirliğiyle Bir Yuva Bir Kira kampanyasında dayanışma zirveye çıktı. 33098 depremzede aileye 330 milyon yardım toplandı. Bu kampanya yayından sonra da sürüyor.
İzmir, tribünüyle, spor kulüpleriyle, belediyesiyle, iş dünyasıyla, sivil toplumuyla dayanışma için seferber ve Türkiye’ye ümit veriyor, moral veriyor, yaraların sarılmasında en önde…
BÜYÜK FELAKETİN VURDUĞU 11 İL İLE DAYANIŞMA
Tribünün maç boyunca aralıklarla 90 dakikaya yaydığı bir de moral sloganı vardı. Geri sayım sonrasında hep birlikte plaka numarası sırasına göre Adana ile başlayarak 11 il için haykırdı taraftarlar; “Adana burada dimdik ayakta!..” Slogan Osmaniye’ye kadar geldi. Hatay’a gelindiğinde daha da güçlüydü sanki slogan… Felaketin en üst perdede yaşandığı bir yer olduğundan ve Göztepe’yi 1,5 sezon başarıyla çalıştıran İlhan Palut’un da Hataylı olmasından olsa gerek.
BİRAZ DA GÖZTEPE…
Göztepe dün güçlü bir rakip karşısında ofansif futbol oynayamadı. Yasin sakat olduğu için kadroda yoktu. Arda dışında 10 değişiklikle her oyuncu forma giydi her iki yarıda. Bütün maç boyunca rakip kalede ancak ilki ancak 20’de olmak üzere üç dört hissedilir atağı vardı. İki şut kaleci Volkan’ın ellerinde eridi. İlk yarıda soldan İsmail ve Ngale ile gelmeye çalıştı ama etkili olamadı Göztepe. Yeni transferler güçlü rakip karşısında kendisini gösteremedi. Arda maçtaki en iyi Göztepeliydi ve hemen hemen hatasız oynadı. En az altı yedi ciddi kurtarış yaptı. Dört kez de zamanlaması çok iyi çıkışlarla tehlikeyi önledi. İstikrarını koruyarak topu oyuna sokmada da kendisini geliştirirse komplike bir kaleci olacak. Soğukkanlı oluşu ve uzun boyu da avantajı. İkinci yarıda oyuna giren Hasiç de dikkat çekti. Arzulu ve üretken bir Hasiç gördüm sahada. Göztepe’nin defansta sorunu yok. Orta alan ve forvet aksiyonunda ivme kazanan, Yasin’le birlikte hücumu domine eden, golü düşünen ve rakibi ısıran’ bir Göztepe’yi bekliyor taraftar. Ve tabii play-off yarışında olan bir takım arzu ediyor. Göztepe’nin en büyük şansı Yasin, Atınç ve İsmail gibi üç karakterli ve sahada da varını yoğunu ortaya koyarak arkadaşlarına örnek olan kaptana sahip olması. Diğer oyuncuların da onlara ayak uydurması Göztepe’ye ivme kazandıracak.
