En zor kampanya: DEVA için CHP

"Henüz Altılı Masa’da yol haritasına ilişkin alınmış bir karar yok ama çok katmanlı ve zorlayıcı bir döneme girdiğimiz kesin."

CHP’nin fiziki alanı domine etmesi Altılı Masa’nın diğer aktörlerinin siyaset yapma tarzlarını da ister istemez etkiliyor. İyi Parti içinde bulunduğu ittifakın milletvekili listelerine dahil olmayarak hem kendini tartma imkanı buldu hem de seçim kampanyasını kısmen özgürleştirmiş oldu. Dolayısıyla milletvekili listelerinin de getirdiği bir yük oranın ikinci partisine kaldı. Altılı Masa partilerinin kampanya yapmadığı bir dönemde DEVA Partisi o yükü taşımak için özel bir çaba sergiliyor. Partinin kampanyacısı Sanem Oktar geçtiğimiz kasım ayında başlayan kampanyanın çok defa sekteye uğradığını belirtiyor.

BİLİNİRLİĞİN ZORLUĞU

AKP’nin seçmen bloğu iktidar tarafından kurulan mahallede görece düşük maliyetli bir yurttaş grubu. İlgisi dar bir alana ve oradaki kısır gelişmelere yöneliyor. Erdoğan ve onun hareket alanı içindeki siyasetçi profili gündemde kalmaya, kamuoyundan karşılık bulmaya devam ediyor. Bu hareket alanının dışında kalanlar siyaseten ölüyorlar. Oktar, oradan çıkan siyasetçilerin kurduğu DEVA Partisi’nin kampanyadaki ilk döneminde bilinirlik üzerine bir strateji kurduklarını belirtiyor. Ali Babacan’ın AKP’den uzaklaşan pozisyonu, partinin adı ve damga logosunun bilinirliğinin artması için bir kampanya yürütülüyor. CHP’nin seçmen bloğu parti lideri Babacan’ın pozisyonunu başından beri takip ediyor. Erdoğan’la ayrımları konusunda ise başından beri bir şüphe var. Ancak önce İmamoğlu davası sonrasında otobüs üzerinde, ardından miting meydanlarında Kılıçdaroğlu’yla yan yana görüntüsü bazı eleştirilerin kenara konulmasını sağladı.

DEPREMDE İKİ YÖNLÜ İLETİŞİM VARDI

Sanem Oktar depremin bütün bir kampanyayı ikiye böldüğünü belirtiyor. DEVA Partisi depremden sonra Türkiye’yi üç halkaya bölmüş: 1) Depremden doğrudan etkilenen 13 milyon yurttaş, 2) Depremde yakınlarını kaybeden 6 milyon yurttaş, 3) Her şeyi TV’den izleyen 30 milyon yurttaş. AKP bütün siyasal iletişimini üçüncü halkadan başlatıyor ve birinci halkaya doğru ilerliyor. DEVA ise bu tavrın tersine doğru hareket etti. Elbette fiziki şartlar AKP’nin sözünü rahatlıkla dolaşıma sokacağını gösteriyor. Üstelik Kılıçdaroğlu’nun siyasal iletişim süreçlerinden ayrışan ve rafine hale gelen söylemleri yurttaşta fazlasıyla karşılık buldu. Böyle bir ortamda Altılı Masa’nın diğer aktörlerinin öne çıkması zaten mümkün olamazdı. DEVA’nın sözü de çok duyulmadı.

BABACAN’I EKONOMİYLE EŞLEME

DEVA Partisi, lideri nedeniyle yeni dönemin ekonomik söyleminin mimarlarından biri olarak görülüyor, algılanıyor. CHP’nin Faik Öztrak ile Selin Sayek Böke arasındaki söylem salınımı; parti liderinin düzen değişikliği retoriği, İyi Parti’nin Keynesyen politika ekibi ve DEVA Partisi’nin birinci AKP dönemi devamını öngören pozisyonu ekonomi alanında bu üç parti arasında bir rekabet olacağını gösteriyor. Ancak bütün bunlara rağmen devletteki son tecrübe Babacan. Dolayısıyla seçmende güncel olan bir görüntüsü de var. DEVA Partisi kurmaylarına en çok gelen soru da ekonomiyle ilgili. Parti outdoor’lara çıktığı reklamlarda buna uygun olarak “Çalışan Türkiye’nin sesi” sloganını kullanıyor. Sloganı Ali Babacan’ın dinamik görüntüsüyle tamamlayan kampanya “üreten Türkiye’yi” sahiplenmek istiyor. Oktar burada bir makuliyet arayışında olduklarını belirtiyor. Çünkü Türkiye’nin üçte biri çalışıyor, üçte ikilik bölümünü besliyor.

YOLDA SEKTEYE UĞRAYAN STRATEJİ

Ancak DEVA Partisi’nin outdoor’a çıktığı o hafta siyasette önemli gelişmeler oluyor. Altılı Masa büyük bir krizden çıkıyor. Bazı prensip kararları alıyor. Milletvekili kontenjanlarını ve listelerini hazırlıyor. DEVA Partisi bu defa da CHP’nin listeleri içinde kendine yer buluyor. Bu da stratejinin bir kez daha değişmesine neden oluyor. Kampanya “Deva için CHP” sloganına yöneliyor. Bu zor bir strateji. Çünkü hali hazırda AKP’nin içinden çıkıp Erdoğan’ın nefrete dayalı retoriğinin odağına, CHP’nin listelerine yerleşmek nereden baksanız anlatması zor bir durum olurdu. DEVA Partisi, Babacan’ın da belirttiği gibi bütün seçmenlerini CHP’ye yöneltemiyor.

Siyasetteki karmaşa DEVA Partisi’nin bir kampanyasını daha içinde öğütmüş. Hatırlayalım, bir salon dolusu yurttaşın parti logosuna doğru adım attıkları bir kapalı sistem reklam filmi vardı. Bu reklamların devamı da olacakmış. Hatta bu kampanya kişi hikayelerine doğru ilerleyecekmiş. Oktar strateji değişince reklam kampanyasının devamını çöpe atmak durumunda kaldıklarını belirtti.

HER BAKANLIKTA AYRI PERFORMANS

Altılı Masa seçim performanslarına göre bakanlıları kendi aralarında bölüşecekler. Ancak bakanlıkların altındaki kurum ve müdürlükler bakanlığın alan partinin olmayacak. Orada da bir uyum aranacak. Ancak bütün bir performansın bakanlığı yöneten partiye fatura edileceği de kesin. Dolayısıyla Altılı Masa’nın her bir partisi kanımca kampanyalar yoluyla yurttaşa kendi bakanlığında ne yaptığını anlatmaya çalışacak. Bunun için ajanslar tutulacak, stratejiler çalışılacak. Henüz Altılı Masa’da yol haritasına ilişkin alınmış bir karar yok ama çok katmanlı ve zorlayıcı bir döneme girdiğimiz kesin.

Etiketler
DEVA Partisi CHP Seçim 2023 Altılı masa