Erdoğan 'Sessiz kalmayız' diyerek hedef gösterdi | Danıştay Üyesi: Baskı ve tehdit altındayız. Hukuk bilgisinden uzak yorumlar iyiniyetli değil

Erdoğan'ın "Bu karara sessiz kalamayız" diyerek hedef tahtasına oturttuğu Danıştay'ın bir üyesi Saymaz'a konuştu. Yüksek yargıç talep etmelerine rağmen HSK'nın kendilerine bilgi ve belge göndermediğini belirterek, "Hukuk bilgisinden uzak yorumların iyiniyetli olduğunu söylemek mümkün değildir" dedi.

Erdoğan 'Sessiz kalmayız' diyerek hedef gösterdi | Danıştay Üyesi: Baskı ve tehdit altındayız. Hukuk bilgisinden uzak yorumlar iyiniyetli değil

Danıştay 5. Dairesi, geçen hafta FETÖ’den ihraç edilen 450 yargı mensubu hakkında göreve iade kararı verdi. 15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrasında FETÖ üyesi olduğu iddia edilen yargı mensupları Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) tarafından görevden alınmıştı.

Danıştay’ın kararı AKP’nin tepkisini çekti. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır ziyareti dönüşü uçakta gazetecilere yaptığı açıklamada, Danıştay ve Anayasa Mahkemesi’ne tepki gösterdi. Karara sessiz kalmayacaklarını söyleyen Erdoğan, “Nasıl ki Anayasa Mahkemesi’nin aldığı bazı garip kararlarda Cumhur İttifakı olarak tepkisiz kalmıyorsak, bunda da sessiz kalamayız. Ayrıca Anayasa Mahkemesi’nin almış olduğu bu kararları hazmedemiyorum. Danıştay zaman zaman yapıyor, bu tür kararlarla bizi rahatsız ediyor ama Anayasa Mahkemesi’nin sık sık bu tür kararları alması bizi ciddi manada rahatsız ediyor” ifadelerini kullandı.

Erdoğan’ın ateşlediği işaret fişeğinin ardından sahneye önce hükümete yakın medya çıktı, Danıştay’ı ve kararı veren mahkeme üyelerini ağır ifadelerle hedef aldılar. Ardından Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Bakan Tunç, "Mesleklerine geri dönen 387 isimle alakalı Hakimler ve Savcılar Kurulu olarak yeniden bir inceleme başlattık. Bunun neticesinde yeniden bu dosyalar incelenecek" açıklamasını yaptı.

DANIŞTAY ÜYESİ YAŞANANLARA TEPKİLİ: HUKUK BİLGİSİNDEN UZAK YORUMLAR İYİNİYETLİ DEĞİL

Sözcü Gazetesi yazarı İsmail Saymaz, “Üst düzey Danıştay üyesi: Baskı ve tehdit altındayız” başlıklı yazısında bir Danıştay üyesiyle yaptığı konuşmayı aktardı.

“Danıştay’da öfke havası hakim...” diyen Saymaz, “Üst düzey bir Danıştay üyesi haksızlığa uğradıklarını ve basında hedef gösterildiklerini ifade ediyor. 5.Daire’ye yönelik ‘Habercilik sınırlarını aşan ve yargıyı baskı altına almaya çalışan haberlere yer verildiğini’ vurguluyor. Bu haberlerin ‘Yargıyı itibarsızlaştırma girişimi olduğunu’ belirtiyor.”

Saymaz, Danıştay üyesinin sözlerini şöyle aktardı:

“414 hakim ve savcı hakkındaki iptal kararları ile Fetullah Gülen’in dolaşıma sokulan videosunun bağdaştırılmak istendiğini belirten Danıştay üyesi ‘FETÖ irtibatı ve iltisakı olan hakimlerin bir gecede mesleğe döndürüldüğü şeklinde algı oluşturulmaya çalışılmaktadır’ diyor.

Danıştay üyesi şöyle devam ediyor:

‘Dosyalarla ilgili hukuk bilgisinden uzak ve herhangi bir bilgi sahibi olmaksızın yapılan yorumların iyiniyetli olduğunu söylemek mümkün değildir.’”

HSK BELGE VE BİLGİ GÖNDERMEDİ

Saymaz’a konuşan Danıştay üyesi, 15 Temmuz’dan sonra HSK’nın 4 bin 600 hakim ve savcıyı KHK ile ihraç ettiğini belirtti ve yargı mensuplarına dair yapılan işlemleri aktardı. Saymaz şunları kaydetti:

“4186’sı tarafından açılan davaların, FETÖ ile iltisak ve irtibatına ilişkin somut bilgi ve belgeler bulunması nedeniyle reddedildiğini ifade ediyor. Bu dosyalardan bir kısmının beraat ve takipsizlikle sonuçlanmasına rağmen davalarının geri çevrildiğini belirterek, şöyle konuşuyor:

‘Bir kısmında yargılaması beraat veya takipsizlikle sonuçlanmasına rağmen meslekten çıkarılmalarına gerekçe gösterilen bilgi ve belgeler iltisak ve irtibatlarına yeter nitelikte görülüp reddine karar verilmiştir.’

Buna karşın 414 hakim ve savcının somut veriye dayanmadan ihraç edildiğini kaydeden Danıştay üyesi, şunları söylüyor:

‘İptal kararı verilen kararlar incelendiğinde, dosyalarda somut verilere dayanılmadan meslekten çıkarma işlemlerinin tesis edildiği görülmüştür. Yargılama aşamasında, başta HSK olmak üzere belli kurum ve kuruluşlara irtibat ve iltisakına yönelik somut verilerin bulunup bulunmadığı sorulmuştur. Davacılarla ilgili bir bilgi veya belge sunulmaması sonucunda -bu kişilerin beraat etmiş olmaları veya haklarında takipsizlik kararları verildiği görülerek- iptal kararları verilmiştir. Bu kararların bir defada değil, yıllara sari şekilde verilmiş olduğunu belirtmek gerekmektedir.’”

Saymaz’ın konuştuğu yargıç, 17 Mayıs 2006’da yaşanan Danıştay saldırısını hatırlatarak, yapılan haber ve yorumlarda dikkatli olunması gerektiğini belirtti.

Alparslan Arslan isimli avukat, 17 Mayıs 2006 tarihinde Danıştay 2. Dairesi üyelerin silahlı saldırı gerçekleştirdi. Saldırı sonrasında, Danıştay İkinci Daire üyesi Mustafa Yücel Özbilgin ölmüş, aralarında daire başkanı Mustafa Birden'in de yer aldığı dört üye ise yaralanmıştı. Arslan, saldırı sonrasında kaçmaya çalışırken Danıştay'da görevli polis memurları tarafından yakalanmıştı.

Saldırıdan önce hükümete yakın medya Danıştay üyelerini hedef tahtasına oturtmuştu.

Saldırı, Ergenekon soruşturmasına dahil edildi. FETÖ’nün açtığı davanın iddianamesinde saldırının ‘Ergenekon Terör Örgütü'nün istediği gibi kaos ve kargaşa ortamı yaratmak’ amaçlı yapıldığı iddia edildi.

Ergenekon davası kapatılırken, saldırgan Arslan 17 Şubat 2023’de, İstanbul Maltepe Cezaevi'ndeki koğuşunda ölü bulundu.

Erdoğan 'Sessiz kalmayız' diyerek hedef gösterdi | Danıştay Üyesi: Baskı ve tehdit altındayız. Hukuk bilgisinden uzak yorumlar iyiniyetli değil - Resim : 5

“DANIŞTAY ‘BASKI VE TEHDİT ALTINDAYIZ’ DİYE FERYAT EDİYOR”

Sözcü yazarı Saymaz, yazısını şöyle noktaladı:

“Danıştay üyesinin sözleri yüksek yargıdaki ruh halini ortaya koyuyor. Gel gör ki... Çifte standardı meşrep edinmiş hukuk tanımaz bir iktidar var.

Örneğin, kardeşi ByLock kullanan Yılmaz Tunç, Adalet Bakanı olabiliyor. Yahut kardeşi FETÖ’den açığa alınan İrfan Fidan, Anayasa Mahkemesi’ne atanabiliyor.

Fakat bazıları hiç yargılanmamış, bazıları beraat etmiş hakim ve savcılar somut verilere dayanmadan ihraç ediliyor. Hukuksuzluğa son veren Danıştay 5. Dairesi, kutlanması gerekirken, FETÖ’cülükle suçlanıyor.

Demek oluyor ki...

İktidarı rahatsız eden kararlar verdiklerinde Danıştay üyelerini Anayasa Mahkemesi ile aynı akıbet bekliyor. Bizzat Cumhurbaşkanı tarafından karalanmakla başlayıp besleme propaganda aygıtları ve trol ordusu tarafından hedef gösterilmek...

Danıştay ‘Baskı ve tehdit altındayız’ diye feryat ediyor. Ve dahası Türkiye’yi Ergenekon Davası karanlığına sürükleyen 18 yıl önceki suikastı hatırlatıyor.”

Etiketler
Danıştay FETÖ Recep Tayyip Erdoğan Mısır HSK Hakimler ve Savcılar Kurulu