Bakanlık Çalışanları 9 Aydır Zam Bekliyor
CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı çalışanlarının 9 aydır TİS imzalayamadıklarını belirtti. Nazlıaka “Hükümetin işçiye reva gördüğü yüzde 17’lik zam teklifi, adeta alay edercesine sunuluyor” dedi.
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda toplu iş sözleşmesi (TİS) 9 aydır imzalanamadı. Kamu çerçeve protokolünün nasıl olacağı beklenirken işçie önerilen tutar ise yüzde 17 düzeyinde. Konuyu tepki gösteren CHP Genel Başkan Yardımcısı Aylin Nazlıaka yaptığı basın açıklamasında “Bakanlığın hizmetlerini sırtlayan işçiler, her geçen gün daha fazla yoksullaştırılmakta, hakları gasp edilmekte, emekleri görmezden gelinmektedir” ifadelerini kullandı.
‘HAKLARI GASP EDİLMEKTE’
Nazlıaka, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’ı da eleştirerek şöyle konuştu: “Meclis komisyonlarında Bakanlığın faaliyetlerini anlatırken başarı öyküleriyle övünüyor, rakamlarla göz boyamaya çalışıyor. Ancak bu parlak sunumların arkasındaki gerçek tablo çok daha karanlık ve utanç vericidir. Bakanlığın hizmetlerini sırtlayan işçiler, her geçen gün daha fazla yoksullaştırılmakta, hakları gasp edilmekte, emekleri görmezden gelinmektedir.”
‘TAŞERON MUAMELESİ YAPILIYOR’
Bakanlıkta görevli binlerce kamu işçisinin ücretlerinin hâlâ belirlenemediğini vurgulayan Nazlıaka “Bugün Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda görev yapan binlerce kamu işçisi, adeta modern kölelik koşullarında yaşamaya mahkûm edilmiştir. Kadro vaadiyle kandırılan işçilere, fiilen taşeron muamelesi yapılmakta; çalışma koşulları, ücret düzenlemeleri ve izin hakları keyfi biçimde belirlenmektedir. İşverenin işine hangi yasa geliyorsa, o yasa uygulanmaktadır. İş Kanunu, Borçlar Kanunu, toplu sözleşme hükümleri sadece idarenin lehine olacak şekilde kullanılmaktadır” değerlendirmesinde bulundu.
‘DİNLENME HAKKI DAHİ TANINMIYOR’
Nazlıaka açıklamasında “Sayın Bakan, ‘eşit hizmet’ diyerek kamuoyunu yanıltmaktadır. Gerçekte, aynı işi yapan farklı statüdeki çalışanlar arasında derin uçurumlar vardır. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nda üç farklı ücretli işçi var. 17’nci iş kolu olan işçiler, 4/B’li memurlar ve 10 No’lu iş kolunda çalışan işçiler. Haftada 40 saat çalışan 4/B’liler 45 bin liraya yakın maaş alırken, fazla mesaiye boğulan kadrolu işçiler günlük 1143 lirayla geçinmeye çalışmakta, maaşlarının yüzde 27’sini vergi olarak ödemektedir. Kreş hakkı, tayin hakkı, izin hakkı, hatta insanca dinlenme hakkı bile ya kâğıt üstünde kalmakta ya da hiç tanınmamaktadır” dedi.
'ÇALIŞANLAR YALNIZ BIRAKILDI'
İş barışının bozulduğuna değinen Nazlıaka “Bakanlık kurumlarında yaşanan bu tablo, sadece iş yeri barışını bozan bir çalışma hayatı sorunu değildir. Aynı zamanda bir adalet ve eşitlik sorunudur. Aile Bakanlığı, Aile Yılı ilan ettiği 2025’te, kendi bakanlığının çalışanlarını dışlanmış, değersizleştirilmiş, yok sayılmıştır. Personelin taleplerine kulak tıkayan, örgütlü emeği baskı altına alan bir yönetim anlayışıyla karşı karşıyayız. 9 aydır Toplu İş Sözleşmesi bekleyen ne Kamusal Çerçeve Protokolü’nden ne de sendikal haklardan gerçek anlamda faydalanabilen emekçilerin sabrı tükenmiş durumdadır. Fazla çalışmaları karşılıksız kalan, yıllık izinleri kısıtlanan, görev tanımı dışına sürülen, baskı gören çalışanlar yalnız bırakılmıştır” şeklinde konuştu.
Kaynak: Haber Merkezi
CHP’li Özçağdaş’tan LGS İddialarına Tepki: Bakan Tekin'e Soru ÖnergesiGüncel
CHP'li Kadim Durmaz’dan İktidara 'Emeklilik' Çıkışı: 'Neden Hayata Geçirilmedi?'Siyaset