Hastaneler Alarm Veriyor: İflas Riski Yükseliyor

Almanya’da hastanelerin mali yapısı her geçen yıl daha da kırılgan hale geliyor. Leibniz Ekonomik Araştırma Enstitüsü (RWI) ile Sağlık İşletmeleri Enstitüsü (hcb) tarafından hazırlanan “2025 Hastane Derecelendirme Raporu”, sektörün karşı karşıya olduğu ciddi finansal tehditleri bir kez daha gözler önüne serdi.

A⁺ Yazı Boyutunu Büyüt A^- Yazı Boyutunu Küçült

Rapora göre, Almanya’daki hastanelerin %56’sının 2024 yılını zararla kapatması bekleniyor. Bu oran, yalnızca 2020 yılında %22 seviyesindeydi. 2023’te ise %43’e çıkan zarar eden hastane oranı, ekonomik dengesizliklerin giderek derinleştiğini ortaya koyuyor. Ayrıca, ilk kez sektör genelinde FAVÖK marjının negatife dönmesi dikkat çekiyor.

İFLAS RİSKİ GÜNDEN GÜNE ARTIYOR

Almanya genelindeki hastanelerin ortalama iflas riski %1,8'e ulaşırken, kurumların %16’sı yüksek risk grubundaki kırmızı bölgede yer alıyor. %21’i orta riskli sarı bölgede ve sadece %63’ü yeşil yani güvenli kabul edilen bölgede bulunuyor.

HASTANELERİN NAKİT DURUMU KRİTİK SEVİYEDE

Raporda yer alan en çarpıcı bulgulardan biri de likidite durumu oldu. Hastanelerin yarısının yalnızca 2 haftalık nakit rezervine sahip olduğu vurgulandı. Bu durum, birçok kurumun iflas riskiyle her an karşı karşıya kalabileceğini gösteriyor.

SAĞLIK SİSTEMİNE ACİL REFORM ÇAĞRISI

RWI Sağlık Uzmanı Prof. Dr. Boris Augurzky’nin açıklamasına göre, mevcut ekonomik koşullar Alman hastanelerini tarihte hiç olmadığı kadar zorlamış durumda. Prof. Dr. Boris Augurzky, koalisyon hükümetinin attığı bazı adımların olumlu olduğunu ancak sürdürülebilirlik için yetersiz kaldığını belirtti.

Raporda, mevcut sağlık sisteminde kapsamlı bir reform yapılmaması halinde sosyal güvenlik katkı paylarının 2035 yılına kadar %50’nin üzerine çıkabileceği, bunun da toplumun taşıyabileceği sınırların ötesine geçeceği uyarısında bulunuldu.

YETERSİZ ÖNLEMLER TEPKİ ÇEKİYOR

Hükümetin planladığı yapısal reformlar “doğru yönde” bir adım olarak değerlendirilse de uzun vadeli mali istikrar için daha cesur ve etkili politikaların gerektiği vurgulandı. Augurzky, sürdürülebilir bir sağlık finansmanı için “işletmeleri ve vatandaşları aşırı yük altına sokmadan” daha kararlı adımlar atılması gerektiğinin altını çizdi.