Atatürk'ün Gençliğe Hitabı ve Gençliğe Hitabım

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Gençliğe Hitabı ve Gençliğe Hitabım: "Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza...

Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün Gençliğe Hitabı ve Gençliğe Hitabım:

"Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir.

İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve harici bedhahların olacaktır..."

-Değerli gençler; Türk Cumhuriyetini İslam Cumhuriyeti yapmak isteyen dahili ve harici bedhahlar vardır…

"Bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin. Bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir…"

-Değerli gençler; İçinde bulunduğunuz vaziyeti çok iyi biliyorum.

Sizler ve ailelerinizin geçim sıkıntısı çektiğinizi, sizlerin işsiz olduğunuzu, bir çoğunuzun üniversiteyi bitirdiğini ve mesleğini yapamadığını, bir çoğunuzun genel lise bitirip bir meslek sahibi olamadığınızı yine bir çoğunuzun sosyal güvenlik sistemi dışında çalışmak zorunda kaldığınızı çok iyi biliyorum.

Bu imkân ve koşulların çok müsait olmayan durumda oluştuğunu biliyor, yaşıyorsunuz…

"İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir…"

-Değerli gençler; Ülkemizin tersaneleri, tank palet başta askerî fabrikaları, limanları, havalimanları, borsası, dev şirketleri, bankaları, petrol rafineleri, nükleer santralı, elektrik üretim, iletim ve dağıtımları, şeker fabrikaları, Telekom şirketleri, devlet yatırımları; yabancı özel sermaye tarafından bilfiil alınmış durumdadır.

"Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakru zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir…"

-Değerli gençler; Ülkemizde iktidara sahip olanlar daha elim ve daha vahim olmak üzere gaflet ve dalalet içinde milleti açlığa, yoksulluğa mahkûm ettiler. Zengini daha zengin fakiri daha fakir yaptılar. Bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini ön plana alarak, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit ederek milleti fakru zaruret içinde harap ve bitap düşürdüler, 15 Temmuz darbe girişimine, yolsuzluk, yoksulluk ve yasaklara neden oldular.

Türkçenin kalkmasını Hilafetin ve Osmanlıcanın gelmesini, başkentin İstanbul olmasını istiyorlar.

"Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur."

-Değerli Gençler: Ey Türk gençliği! Bu olumsuz şartlar içinde dahi vazifen demokratik laik, sosyal hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti'ni kurtarmaktır. "Gençliğe Hitabe" birinci vazifendir...

İkinci vazifeniz ise anayasamıza sahip çıkmaktır.

Muhtaç olduğun kuvvet damarlarındaki asil kanda mevcuttur.

EY TÜRK GENÇLİĞİ

Anayasamızın "Giriş" bölümü özetle şöyledir:

"Türk Vatanı ve Milletinin ebedi varlığını ve Yüce Türk Devletinin bölünmez bütünlüğünü belirleyen bu Anayasa, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, ölümsüz önder ve eşsiz kahraman;

-Atatürk'ün belirlediği milliyetçilik anlayışı ve onun inkılap ve ilkeleri doğrultusunda;

-Üstünlüğün ancak Anayasa ve kanunlarda bulunduğu;

Hiçbir faaliyetin Türk millî menfaatlerinin, Türk varlığının, Devleti ve ülkesiyle bölünmezliği esasının, Türklüğün tarihî ve manevi değerlerinin, Atatürk milliyetçiliği, ilke ve inkılapları ve medeniyetçiliğinin karşısında korunma göremeyeceği ve laiklik ilkesinin gereği olarak;

-Kutsal din duygularının, Devlet işlerine ve politikaya kesinlikle karıştırılamayacağı…

Her Türk vatandaşının bu Anayasadaki temel hak ve hürriyetlerden eşitlik ve sosyal adalet gereklerince yararlanarak millî kültür, medeniyet ve hukuk düzeni içinde onurlu bir hayat sürdürme;

-Maddi ve manevi varlığını bu yönde geliştirme hak ve yetkisine doğuştan sahip olduğu;

Topluca Türk vatandaşlarının millî gurur ve iftiharlarda, millî sevinç ve kederlerde, millî varlığa karşı hak ve ödevlerde, nimet ve külfetlerde ve millet hayatının her türlü tecellisinde ortak olduğu, birbirinin hak ve hürriyetlerine kesin saygı, karşılıklı içten sevgi ve kardeşlik duygularıyla;

-"Yurtta sulh, cihanda sulh" arzu ve inancı içinde, huzurlu bir hayat talebine hakları bulunduğu;

Fikir, inanç ve kararıyla anlaşılmak, sözüne ve ruhuna bu yönde saygı ve mutlak sadakatle yorumlanıp uygulanmak üzere.

-Türk Milleti tarafından, demokrasiye aşık Türk evlatlarının vatan ve millet sevgisine emanet ve tevdi olunur."

Ey Türk istikbalinin evladı unutulmasın ki;

Gençliğe hitabemiz de Anayasa da rehberimizdir…