Saraçhane’yi başka bir yerden okumak…

Altılı Masa, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü yeniden tesis edecek bir kuvvet olarak artık ritmini artırmalıdır.

14 Aralık’taki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu “oyunun dışında bırakmaya matuf” mahkeme kararı ve akabinde İmamoğlu’nun çağrısıyla Saraçhane’de gerçekleşen miting; ardından ertesi gün yapılan ve Altılı Masa’nın komple katıldığı ikinci miting başka bir yerden de okunmaya, izaha muhtaç. Konunun ayrıntılarına ilişkin İmamoğlu’nun Fatih Altaylı’ya kahve buluşmasında anlattıkları da konuya ışık tutuyor. (20 Aralık 2022, habertürk.com)

İMAMOĞLU’NUN DEDİĞİ…

Önce hemen altını çizeyim; kararın “cumhurbaşkanı adaylığı için bir opsiyon olan” İmamoğlu’nu oyunun dışına çıkarmaya dönük olduğunu İmamoğlu’nun kendisi de Altaylı’ya açıklamasında şöyle teyit ediyor:

"'Fatih Bey, ben tek başıma kendimi rakip olarak görmüyorum elbette. Ama Erdoğan'ın karşısındaki rakip takımın bir oyuncusuyum. Teknik direktör beni oyunu sokar veya sokmaz. Ona ben karar vermeyeceğim. Ama oyuna girme ihtimali olan bir oyuncuyum. Ve işin güzeli bugün bizim takımda oyuna girmeye ve sonucu değiştirmeye aday, o kapasitede pek çok oyuncu var artık. Dün sayamazdınız bu oyuncuları bugün ise pek çok oyuncumuz var rakibe gol atabilecek. Bu zenginlik artık muhalefet tarafında var. Tek seçeneğe mahkum olan iktidar tarafı artık muhalefet değil. Benim söylemek istediğim ise şu. Rakibin oyuna girme ve skoru değiştirme gücüne sahip oyuncularından biri maç öncesi yolda, maça gelirken ve üstelik oyuna girip girmeyeceği bile belli değilken sakatlamasınlar. Yolda otomobille çarpıp oyun dışı bırakmayı içlerine sindiriyorlar mı, sindiremiyorlar mı bunu söylesinler! Rakibin bir oyuncusunu, saha dışında sakatlayıp oyun dışı bırakmayı doğru buluyorlar mı, bulmuyorlar mı bunu açıkça halka anlatsınlar. Mertçe bir mücadele istiyorlar mı, istemiyorlar mı ben bunu merak ediyorum. Tam fikirlerini duymak istiyorum... Yoksa tabii ki, kendimi aday görmek gibi bir hadsizlik içinde değilim. Ama takımın sahaya çıkarabileceği bir oyuncusuyum. Bu net.’"

KOALİSYONDA İNİSİYATİF ‘İTİŞMESİ’ VE İNCE AYAR

Özelden genel doğru gideceğim Saraçhane’yi başka bir yerden okumaya çalışırken…

1)Kanımca, İmamoğlu’nun iradesi dışında İYİ Parti lideri Akşener, İmamoğlu’nun karar öncesi çağrısında topa girerek Saraçhane’ye hareket etti. Bu bir inisiyatif almaktır ve bunu bilinçli olarak yaptı Akşener. Siyasette boşluk bırakmayacaksınız, Kılıçdaroğlu’nun Almanya’da olduğunu fırsat olarak gören Akşener, bu fırsatı açıkça kullandı. Akşener’in “CHP’ye borcumuzu yerel seçimlerde ödedik” yaklaşımını da hatırlayalım bu arada (Kılıçdaroğlu’nun kurmayları hakimin değiştirildiği bir mahkemenin mahkumiyet kararı verebileceğini ve siyaset yasağı getirebileceğini okuyabilmeliydi).

Akşener, daha da ileri giderek Kılıçdaroğlu’nun da Almanya’daki programını keserek katıldığı ikinci Saraçhane mitinginde sahnede İmamoğlu’nu aşırı sahiplenen tutumuyla bir kez daha dikkat çekti.

2)Saraçhane’deki gelişmeler CHP’de rahatsızlık yaratmış olacak ki Kılıçdaroğlu’nun “partilerin içişlerine karışmama” uyarısı geldi ve İmamoğlu da 20 Aralık’ta CHP Grup Toplantısı’na katıldı, öncesinde de Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etti. Bu tablo, kuşkusuz Saraçhane’deki tabloyu revize eden bir tabloydu. Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu TBMM’de bir “baba-oğul” tablosu sergiledi. Evet, “abla-kardeş” tablosundan sonra bir de “baba-oğul” tablosu… İmamoğlu’nun zamanı var. Daha genç. O yüzden partisi ile makas açmadan yürümesi hem partisi hem de kendisi için çok yerinde olacaktır. Saraçhane’nin farklı okunmasına açıklık getireyim yukarıdaki girişten sonra… Altılı Masa, ittifaktan ziyade, 2018’deki Millet İttifakı’nı daha da genişleten ve AK Parti’den kopanların kurduğu iki partiyi de içine alan bir koalisyon. Malum, koalisyonlar aslında parlamenter dönemde seçim sonuçlarına göre bir partinin tek başına iktidara gelemediği koşullarda kurulan ve iki veya daha çok partinin katıldığı hükümet biçimleri. İttifak ise bir çeşit seçim öncesi koalisyon demek. Örtülü şekilde parlamenter dönemde de sergilenen ittifak tutumu 2018’le birlikte seçim yasasındaki değişiklikle de jure hale getirildi. Nitekim 2018 seçimlerinde Millet ve Cumhur İttifakı yarıştı.

KOALİSYONLAR REKABETİ İÇERİR AMA…

Koalisyonlar veya ittifaklar kendi içinde rakibine karşı birlikte davranmayı gerektiriyor, ancak yine de bu kendi içlerindeki rekabetin bir kenara bırakılması anlamına gelmez. Nitekim Altılı Masa, Cumhur İttifakı’na karşı bir araya gelse de masadaki CHP-İyi Parti rekabeti, hatta İYİ Parti’nin DEVA ve Gelecek ile rekabeti de zaman zaman su yüzüne çıkıyor. İşte Saraçhane’de olup bitenleri, inisiyatif kurma hareketlerini de bu bağlamda değerlendirmek gerekir. Hatta benzer rekabet Cumhur İttifakı’nda da görülüyor. BBP’nin ittifakta bu kez kurumsal olarak yer almak istemesi, MHP’nin buna itirazı bilinen gelişmeler… İmamoğlu’na ilişkin mahkeme kararında bile BBP Genel Başkanı Destici farklı bir pozisyon almadı mı?

Yarın bir gün seçimden zaferle çıkacak Altılı Masa’da iktidarda da rekabet ve inisiyatif ‘itişmeleri’ olmayacak mı? İlla ki olacak… Çünkü işbirliği içinde olan partilerden yekdiğerine oy geçişi her zaman mümkün. Koalisyonlardan kimi parti veya partiler güçlenerek çıkar, kimisi veya kimileri de zayıflayarak.

Altılı Masa’ya hep yaptığım uyarıyı bu vesileyle bir kez daha yapmanın zamanıdır. Madem kritik bir seçim var önümüzde… Madem milletin, memleketin ümidi sizsiniz… O zaman aranızdaki inisiyatif alma sürecini bir kenara bırakıp “birlikte güçlü olma” tutumu takınacak, seçmene bunu her fırsatta ifade edeceksiniz… Altılı Masa iktidara yakın, ancak hata yapmazsa… Erdoğan’ın zayıflarken tek güvencesi rakibini dağıtmak ve bu görüntü ile seçime gitmek. Altılı Masa bunu bilerek adımlarını atmalıdır.

ALTILI MASA ŞİMDİ NE YAPACAK?

Peki İktidarın yargıyı kuşattığı koşullarda Ekrem İmamoğlu opsiyonu hala masada olmalı mıdır? Bu büyük bir risktir. 1)Altılı Masa risk alır, İmamoğlu’nu aday yapar, resmi adaylık süreci bitip yeni bir aday gösterme yolu kapandıktan sonra yüksek yargı mahkumiyeti onaylayıp İmamoğlu’nu diskalifiye eder. Erdoğan seçime tek aday olarak girer. Yüzde 50’yi bulamaz ve seçim 45 gün sonra tekrarlanır. Altılı Masa bu rüzgarla yeni bir aday gösterir ve seçimi kazanır. 2)Altılı Masa, hep söylediğim gibi üç ayrı anket kuruluşuna araştırma yaptırarak başta Kılıçdaroğlu olmak üzere müstakbel aday adaylarını muhalefet seçmenine sorar ve seçmenin işaret ettiği isim aday gösterilir. Kılıçdaroğlu ise, Kılıçdaroğlu… Sezar’ın hakkı Sezar’a… Seçmenle inatlaşılmaz, muhalefet seçmeninin görüşü mutlaka dikkate alınmalıdır. O zaman, Ekrem İmamoğlu da, diğer Büyükşehir belediye başkanları da, Altılı Masa liderleri de adayla kol kola-omuz omuza seçim kampanyası için sahada olurlar. Şurası kesin; iktidar karşısındaki en güçlü aday olarak gördüğü İmamoğlu’nun önünü kesmek istedi. İmamoğlu da buna karşı Altılı Masa’nın kazanması için en güçlü refleksi göstererek yanıt verecektir. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.

MUHALEFET RİTMİNİ ARTIRMALI

Son olarak… Altılı Masa’ya “on beşte bir toplanın” demiştim… Artık bu önerimi “haftada bir” olarak revize ediyorum. Altılı Masa’nın tutum belgesi, koalisyon protokolü ve seçim programı da artık şekillenmeli, netleşmeli. Her türlü olasılık hesaba katılarak 15 Ocak 2023’ü geçmemeli. Bu iktidar lehine olacağını düşünürse seçimi eski yasaya göre bile yapabilir, yani 6 Nisan’dan önceye de çekebilir. Bu yüzden Altılı Masa’nın alt komisyonları her gün çalışmalı, hatta gece gündüz çalışmalı. Liderler haftada bir toplanmanın ötesinde gerekirse arada bile hızlı bir araya gelebilmeli. Hatta şimdiden cumhurbaşkanlığı adaylığı için bir bina tefriş edilmeli ve altı lider için de orada bir ortak çalışma ofisi kurulmalı. Şunu duymak hiç istemem; “Ne olur ne olmaz, belki de muhalefet çok adayla mı girer seçime vb.?” Önerilerimin hayata geçmesi bir çeşit kararlılık gösterisi olacaktır, seçmene güven verecektir.

Altılı Masa, demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü yeniden tesis edecek bir kuvvet olarak artık ritmini artırmalıdır. Halkın demokrasiye, hukuka özlemini giderecek; derin yoksullaşma, hayat pahalılığına, barınma çözümsüzlüğüne, eğitimli genç işsizliğe çare bulacak bir iktidar almaşığı olduğunu güçlü bir şekilde hissettirmelidir.

Etiketler
Altılı masa