Netekim…

Ev ödevini iyi yapan Altılı Masa ve içindeki partilerden Erdoğan’ın parça koparması zor, çok zor ama Erdoğan Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olabilir. Yeter ki Altılı Masa dik dursun ve “en iyi savunma ataktır” ilkesiyle hareket etsin.

Önceki günkü “Muhalefet ve İktidar Blokunda Durum” başlıklı yazımı öğle vakti kaleme aldım. Gerçek Gündem okuru farkındadır; yazılar gece 24.00 ve izleyen dakikalarda yayına giriyor. Türkiye’miz gerçekten de her açıdan ve en çok da siyasi açıdan hayatın temposunun ve hızının yüksek olduğu bir yer… O yazı henüz yayınlanmadan neler oldu…

Şunu demek istiyorum; söz konusu yazıda şöyle bir vurgu vardı:

MÜREKKEBİ KURUMADAN

“AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın klasik metodudur; kendisinin zayıf olduğu, kan kaybettiği koşullarda rakiplerini de zayıflatmak… İşte şimdi tam da bu yoldan yürüyor Erdoğan.”

Ve ardından Mumcu’yu ANAP’tan, Soylu’yu DYP’den, Günay’ı CHP’den nasıl kopardığını hatırlatmıştım.

Netekim (özellikle “nitekim” değil “netekim” dediğimi ve bu nazirenin nedenini umarım herkes anlamıştır) Erdoğan geçmişte başvurduğu taktiğe şimdi de başvurma yolunda olduğunun işaretini Endonezya’dan şu cümlelerle verdi:

“Burada özellikle muhalefetin içinde, CHP’yi bir kenara koyalım, altılı masanın hepsini söylememe gerek yok, ama İP’in bunlarla aynı çizgiye düşmesi tabii düşündürücü. Onlar niye bunlarla aynı masaya düşüyor veyahut aynı konuma geliyor? Bu tabii düşündürücüdür. Hele hele böyle bir dönemde. Temenni ederiz ki bunlar da bir dönüşüm yapmak suretiyle gerek bu masayı terk etmek, gerekse milli ve yerli bir duruş sergilemek üzere konumunu yeniden gözden geçirir.”

Erdoğan, Akşener’e benzer bir zeytin dalını daha önce de uzatmış hatta Bahçeli’den de destek almıştı. Yani Endonezya’daki çıkışı ilk çıkış değil. Ne ki, Akşener iktidar cenahından gelen “masayı bırak” çıkışına çok köşeli bir yanıt verdi:

“Milletimizin geleceğinin heba edildiği, ortaya sürüldüğü bu kumar masasında hiç olmadık. Bundan sonra da olmayız.”

Akşener, Erdoğan’ın Endonezya’dan açıklamalar yaptığı saatlerde İzmir’deydi. Kentte iş dünyasının bazı kuruluşlarıyla bir araya geldi. Bu kuruluşlardan birinin, Girişimci İş Kadınları Federasyonu’nun başkanı da CHP İzmir Milletvekili Bedri Serter’in eşi Huriye Serter’di. Akşener o buluşmada da şu net cümleleri kurdu:

“Kurulan 6’lı Masa devam etmek zorunda. Ben o masadan kalkmayacağım. Kesinlikle bu süreçte masada bir arıza çıkarma niyetimiz yok.”

Akşener, özetle demiş oldu ki Erdoğan’a; “havanı alırsın”…

AKŞENER’DEN, ERDOĞAN’IN RÜYASINA TURP SUYU!

Erdoğan açısından bakıldığında bu son çıkışı sürpriz değil. Niyeti şu; eridiği koşullarda bir yol yapmak, bir yol açmak istiyor… MHP’nin iktidarı korumada koltuk değneği olarak kendisine yetmeyebileceğinin son derece farkında. Bunun için daha başka atraksiyonlar da yapacak. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın. Bu arada, Erdoğan bütünü yanına çekemediği koşullarda bütünden parçalar koparmaya da yeltenecek. Geçmişte yaptığı gibi… Başka bir örnek daha vereyim; Numan Kurtulmuş’u ayırdı SP’den, HAS Parti’yi kurdurdu ve ne oldu? HAS Parti, AK Parti’ye katıldı. Kurtulmuş şimdi genel başkan vekili. Hazretin kafasında kim bilir ne tilkiler geziniyor… Siyasi mevta Çiller’e parti kurdurtmak bile var işin içinde.

Şimdi sadede geleyim… Erdoğan’ın aklında fikrinde aslında İYİ Parti ile ittifak halinde seçime gitmek var(dı). Çünkü MHP ve ikiye bölünen, üstelik kurumsal olarak ittifaka alınmadığı için gerilim yaşadığı BBP’nin desteği ile en yüksek alabileceği oy yüzde 45’ler düzeyinde gözüküyor. Oysa Erdoğan, sadece İYİ Parti ile ittifak yaptığı takdirde yüzde 50’yi bulabileceğini öngörüyordu.

Peki Erdoğan nasıl gelecekti İYİ Parti’ye?

“Senin hedefin parlamenter demokrasi değil mi? Gel beraber geçelim o zaman seçim sonrasında…”

Seçimden sonra Allah Kerim tabii! Kim öle kim kala…

Erdoğan için önemli olan iktidarda kalmak, iktidarı bırakmamak…

İktidar için her türlü ve sayısız takla atılır! Alevi açılımı, yeni Kürt açılımı, davetler, mezar nakil duyuruları, 20 yıldır enerjisinin büyük çoğunluğunu iktidar zenginlerine harcayan TOKİ’nin birden sosyal konutları hatırlaması ve daha neler neler…

Akşener, Erdoğan’ın rüyalarına fena halde turp suyu sıktı!

Erdoğan’ın hedefi ise artık CHP ve İYİ Parti içerisinde gerilim oluşturmak, mümkünse küçük de olsa parçalar koparmak olacak… Bunun için her türlü aracı mübah göreceğine de hiç kuşku yok.

EN İYİ SAVUNMA ATAKTIR

Altılı Masa partileri de Altılı Masa da bu durumda uyanık olacak. Çok uyanık olacak. Masaya resmen ve kurumsal olarak almasa da muhalif her partiyi her platformu etrafında bir hale oluşturarak iktidar mücadelesinde güçleri birleştirerek toparlayacak. Altılı Masa dışındaki partilerin de kompleks yapmaması gerekiyor mesele eğer Türkiye ise… Hem 2014’te 14 parti bir masada bir araya geldi de ne oldu?

Altılı Masa partilerine bir önerim de -sonra mutlaka yapacaklardır ama- 28 Kasım toplantısından hemen sonra birlikte sahneye çıkacakları ortak bir miting düzenleyerek seçmene moral vermeleri ve kararlılıklarını göstermeleri. Bu mitinge sendikalar, barolar, odalar, sivil toplum örgütleri de; Altılı Masa’da yer almayan muhalefet partileri de davet edilmeli.

Ev ödevini iyi yapan Altılı Masa ve içindeki partilerden Erdoğan’ın parça koparması zor, çok zor ama Erdoğan Dimyata pirince giderken evdeki bulgurdan olabilir. Yeter ki Altılı Masa dik dursun ve “en iyi savunma ataktır” ilkesiyle hareket etsin. Altılı Masa partileri ortadaki mahalleye ve karşı mahalleye cesaretle ve sabırla dokunmaya çalışmalı. Futbol tabiriyle belirtmek gerekirse kendi yarı alanında topu çevirmek zamanı değil zaman. Rakip yarı sahaya akıp gol için kaleye yaklaşmalı.

Etiketler
Altılı masa