CHP'nin yol haritası umudu ayağa kaldırmalı ama nasıl?

21 yıllık AK Parti iktidarına en zayıf anında açık farkla devirecek bir konjonktürde, maalesef CHP'nin lokomotif olduğu muhalefet son veremedi. Hep not ettiğim gibi bunun katmanlı nedenleri var. CHP'de büyümenin sağlanamaması, yapısal bunalım ve kimlik krizi en başta gelen neden.

CHP'de değişim rüzgarları esiyor. Parti kamuoyu ve etrafındaki seçmen kitlesinin değişimi işaret ettiği bir süreçten geçiliyor. Ne var ki değişim rüzgarları "keşişleme" esiyor. İzmir'den sonra İstanbul'dan da bir manifesto çıktı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in açıkladığı manifestonun ardından bir de değişime dönük site ve açıklama metni İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'ndan geldi önceki gün. Bu arada iki metnin müellifinin bir araya gelmesini olumlu bulduğumu belirteyim. İstişare her zaman iyidir, yararlıdır.

BELEDİYE BAŞKANLARI MANİFESTO YAYINLIYOR, YA ÖRGÜTLER?

İlginç olan ise değişim manifestolarının örgütten, büyük il örgütlerinden değil de belediye başkanlarından gelmesi. Tabii ki belediye başkanları aynı zamanda siyasi birer figür. Fakat demek istediğim, il başkanlarının silik bir görüntü verdiği kurultay ve tüzük değişikliklerinin öngörüldüğü bu süreçte.

ÖZELEŞTİRİLER ETRAFLI VE YOL GÖSTERİCİ OLMALI

Öte yandan seçimden önce MYK üyesi olan Bülent Tezcan ve Grup Başkan Vekili olan Özgür Özel'den özeleştirel açıklamalar geldi. Bu isimlerin de, Güneş'in de Atıcı'nın da Cihaner'in de başkalarının da CHP'nin değişim sürecindeki yol haritasına ilişkin de söyleyecekleri olmalı.

İKİ CEPHEDE DE YENİLGİ ALINMAMIŞ GİBİ DAVRANILAMAZ

21 yıllık AK Parti iktidarına en zayıf anında açık farkla devirecek bir konjonktürde, maalesef CHP'nin lokomotif olduğu muhalefet son veremedi. Hep not ettiğim gibi bunun katmanlı nedenleri var. CHP'de büyümenin sağlanamaması, yapısal bunalım ve kimlik krizi en başta gelen neden. İttifakın içeriğinde, işleyişinde, aday belirleme sürecindeki yanlışlar; yığınaktaki hata ve eksiklikler; kampanyada nelerin öne çıkarılacağına nelerin üzerinin örtüleceğine ilişkin hatalar açık farkla alınması gereken bir seçimi iki cephede de kaybettirdi. O yüzden elverişli koşullarda yenilgi alınmamış gibi, hiçbir şey olmamış gibi davranılamaz.

Evet, seçimden bir gün sonraki yazımda muhalefete çağrım, "bir çay koyup yeniden başlamak" olmuştu. Yapılması gereken ilk iş CHP açısından, köklü bir özeleştiri olmalıydı ama bunun yerine şaşırtıcı başarı tiradları geldi. Ne eskisi gibi bir küçük kurultay toplandı ne de il ve ilçe danışma kurulları...

Oysa seçimden hemen sonra umudu örgütlemek gerekiyordu 10 ay sonraki yerel seçimler için (Şimdi 8 ay 3 hafta kaldı). Sanırım CHP'nin tepe noktasından, akıllı binadan parti kamuoyundaki ve seçmen kitlesindeki ağır travma yeterince görülemiyor.

CHP'de MYK'daki isimlerin üçte ikisi değişti. Danışmanlar değişti. Yerlerine PM'den isimler geldi MYK'ya ve hiç de heyecan yaratmayan hatta tepki çeken birkaç yeni danışman atandı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun son açıklamaları ise partide değişimin geriye de götürebilecek bir süreç olabileceğine işaret etti. Doğrudur, yalapşap bir değişim de olmaz bunu demek istiyorsa... O halde Kılıçdaroğlu’nun olumlu ve partiyi ileriye taşıyacak bir değişime ilişkin görüşlerini de parti kamuoyu da genel kamuoyu da merak ediyor. "Genel kamuoyu da" derken kastettiğim şu; CHP'deki gelişmeleri CHP'lilerin dışındaki kesimler de merak ediyor. Çünkü yaygın ve genel kanı CHP'nin Türkiye’nin önemli yapıtaşlarından olduğu yönünde. Bunu galiba CHP'nin içinde olup da tam olarak kavrayamayanlar var.

KURULTAY SÜRECİ VE YEREL SEÇİMLER

CHP'nin önündeki iki adım olağan kurultay ve yerel seçimler. Bu iki adıma ilişkin basit, yalın bir irdeleme ile umudun örgütlenmesi sürecinin ivme kazanması adına notlar düşeceğim.

1)Kurultay sürecinin gereği olarak delege seçimleri başladı. İddialı ve çekişmeli bir delege seçim süreci her zamanki gibi cereyan ediyor! Peki, hani CHP'deki muhayyel tüzük kongresinde yapılacak tüzük değişiklikleriyle ilçe ve il başkanlarını, belediye başkanı, meclis üyesi ve milletvekillerini bütün üyeler seçecekti? Madem öyle ne gerek vardı mahalle delege seçimlerine? Tüzük kurultayı öne alınamaz mıydı?

Diyelim ki bu sefer delegeler seçsin malum koltuklarda kimlerin oturacağını; bir dahaki sefere tüzük değişikliği sonrasında üyeler seçer...

Peki o zaman il ve ilçe başkanları partide aktif çalışanları, çeşitliliği ve çok yaşlı olan partideki gençleştirmeyi de gözeterek mi gerçekleşmesini sağlayacaklar delege seçimlerinin? Yoksa yine aynı aileden, aynı akrabalardan, aynı iş yerinden vb. isimlerle mi doldurulacak delege listesi? Yani partinin büyümesinin önünü açacak delege listeleri mi ortaya çıkacak yoksa kontrolü sürdürecek delege listeleri mi? Yapısal reformun, örgüt reformunun önünü açacak bir kurultay süreci umudu da örgütleyebilir. Tersi bir süreç ise "aynı tas aynı hamam" değerlendirmelerine yol açar ve umudu yeşertemez. Özetle, bu kurultay süreci mahalledeki delege seçimlerinden başlayarak CHP'nin değişim sürecine ilişkin fikir verecek. Ya statüko ya partiyi büyütecek, partinin önünü açacak bir değişim ve dönüşüm hamlesi...

2) CHP, 31 Mart 2019 yerel seçim zaferinin ardından güzel ve doğru bir uygulama başlattı. 11 Büyükşehir belediye başkanı her ay bir Büyükşehir'in ev sahipliğinde toplandı. İzmir ve Adana'daki toplantıları yakından izledim ve ne kadar yararlı olduğunu da gördüm. Sadece pandemi döneminde aksama oldu. Hatta aralarında alt birimlerde de ilişki kurdu belediyeler.

Cumhurbaşkanlığı ve genel milletvekili seçimleri sürecinde ara verilen bu toplantıların yerel seçimlere az bir süre kala hiç olmazsa 4-5 kez yapılması çok iyi olacaktır. "CHP' belediyeciliği" anlayışının ortaya konulması ve bütünlüklü yerel yönetim politikaları için Büyükşehir toplantıları dizisinin devamı şart. CHP'nin yeni yerel yönetimlerden sorumlu MYK üyesi Ahmet Akın'ın bu toplantıları örgütlemek için daha fazla beklememesi gerekiyor. Bir yandan kurultay süreci ilerlerken bir yandan da bu işleri ihmal etmemek gerek. Amerikalıların iki şeyini severim, ilki saç tıraşları, ikincisi de "hem yürüyüp hem ciklet çiğnemek" sözünü.

TÜZÜK

Program ve tüzük de umudun örgütlenmesi için önemlidir.

CHP'den üyelerine bir ay önce şu mesaj gitti SMS ile:

"Sayın Üyemiz, Merkez Yönetim Kurulumuzun 06.06.2023 tarihli toplantısında parti tüzüğümüzün günümüz şartları ve talepler doğrultusunda, yapılacak kurultayda, güncellenmesine karar verilmiştir. Bu amaçla oluşturan Tüzük Çalışma Grubumuz hazırlıklara başlamıştır. Tüzüğümüz katılımcı bir anlayışla, üyelerimizin görüşleri alınarak hazırlanacaktır.”

Bakalım üyelerden gelecek öneriler ne kadar değerlendirilecek? Ayrıca basın organlarına yansıyan tüzük değişikliği önerileri de ilgili komisyonca dikkate alınmalıdır. Murat Karayalçın'ın İstanbul İl Başkanlığı döneminde yapılan tüzük çalışması mutlaka ele alınmalıdır. Bedri Baykam'dan olduğu gibi benzer başka öneriler de var tabii...

CHP kamuoyunun en çok merak ettiği ilk aklıma gelen hususlar tüzük denilince; 1) örgüt başkanlarını, belediye başkan ve meclis üyesi ile milletvekili adaylarını bütün üyeler seçecek mi, delegelik kaldırılacak mı? 2)Belediye, TBMM ve örgüt yönetimleri için dönem sınırı getirilecek mi? 3)PM'nin içinden MYK'yı kim-kimler seçecek? 4) Üst üste iki seçim kaybeden veya ilk girdiği seçimde partinin oyunu artıramayan genel başkan görevden çekilecek mi? PM yetkilerini genel başkana devretmeden kullanacak mı?

Bu liste uzayıp gider... Önemli olan cari genel başkan ve yönetici heyetinin bu değişiklikleri arzu etmesi, partinin önünü açması.

Tüzük değişiklikleri CHP için şu bakımdan çok önemli: Parti "genel başkan partisi" mi olarak kalacak yoksa bir "program ve tüzük partisi" mi olacak?

PROGRAM

Öteden beri CHP'nin süren bir program çalışması var. Bu çalışmanın akıbeti nedir? Pandemi, iklim krizi ve son yaşanan büyük deprem yanında kontrolsüz aşırı göç de dikkate alınarak revize edilmiş midir? CHP bu programa halkçı-kamucu bir boyut katacak mı? Türkiye’nin en sıhhatli olacağı ekonomik iklime katkıda bulunacak karma ekonominin altını çizecek mi? CHP Altı Ok ve çağdaş sosyal demokrasi çizgisine oturarak kendisi olmak için hamle yapacak mı? Programa ilişkin bu kadarla yetiniyorum şimdilik. Program çalışması tamamlanmalı.

Etiketler
CHP Ekrem İmamoğlu Tunç Soyer Kemal Kılıçdaroğlu Muhalefet AK Parti