Kenan Evren’in 98, Hamdi Can Tuncer’in 51 yıl yaşadığı bir dünya

"Kenan Evren’in 98 Hamdi’nin 51 yıl yaşadığı bir dünyayı ilahi güçler kurmuşsa çok kötü iş çıkarmışlar."

Ben, oğlum İlyas’ın resminin -tıpkı benim gibi- berbat olduğunu düşünüyordum. Sonra birden harikalar yaratmaya başladı. Çok basit bir şey olmuştu. Resim öğretmeni değişmişti. Öğretmenle birlikte sınıftaki bütün çocuklar ressama dönüşmüştü. Kaldı ki önleri kapanmadığı sürece bütün çocuklar zaten ressamdır.

İyi öğretmen gibisi yoktur. Benim Ortaokul 2’deki Türkçe öğretmenim Gönül Ünalan mesela… O kadar güzel desteklerdi ki beni, yazardım ister istemez. Ondan sonraki Türkçe ve edebiyat öğretmenlerim o kadar vasattı ki kompozisyon yazmaya tenezzül etmezdim. Boş sayfaya bakarak okurdum yazmışım gibi. Onlara yeterdi.

İyi öğretmen mükemmel bir şeydir. Balık tutmayı öğretmez sadece. Balık bulmayı, yetiştirmeyi, pişirmeyi korumayı da öğretir.

Hamdi, iyi öğretmenler arasında da istisnaydı. Çünkü fırlama birisiydi. Komikti. Açık sözlüydü. Öğrencisinin biri tweet attı, “Eğlenmeyeceğiniz kadınla evlenmeyin zaten” demiş bir keresinde. Artık derste nasıl bir sohbet vardıysa.

Rakı içerken konu geldikçe öğrencilerini anlatırdı. Anlatırken didişirdi onlarla. Kızardı, severdi; önemserdi.

Öğrencilerine siz diye hitap ederdi. Ben öğrencilerine siz diyen üniversite öğretmenleri biliyorum. Ama lise öğretmeni bir Hamdi’yi biliyorum.

Üstelik Hamdi sadece okulda öğretmen değildi. WhatsApp yazışmalarımıza baktım. O kadar fazla şey danışmışım ki. Hamdi yedi sülalemizin öğretmeniydi. Konu edebiyatsa “Hamdi bilir”di. Hurufat delisiydi. Mükemmel bir tarihçi ve edebiyatçıydı. Tarih Vakfı ve Sabancı Üniversitesi’nde çalıştıktan sonra Koç Lisesi’ne öğretmen olarak girmişti. Ve çok yeni emekli olmuştu. İktisadi olarak yeni huzura kavuşmuştu.

Daha geçen yazıda “Allah sıralı ölüm versin” lafını ne kadar sevdiğimi anlatmıştım. İnanç sahibi olsam “Tanrı benimle oynuyor” derdim. Yazıyı yazdıktan hemen sonra Hamdi ölüverdi. Zeki Müren gibi sahnede. Evindeki sahnede. Kitap okurken. Böylesi yakışırdı.

Çok sert oldu.

Annesi Necla Teyze’min tabutu başında avaz avaz “Hamdi kalk, Hamdi kalk.” diye bağırması unutulabilir mi?

Nihayet beraber projeler yapacaktık. Çünkü proje görünce evet der geçerdi Hamdi. Pek proje sevmezdi. Onun projesi huzurdu. Haz ve bilgi dünyasında mükemmel bir denge ile, ikisini de ihmal etmeden yaşayıp gitmekti. Gerisi hikayeydi. Görünmez adam gibi yaşamayı severdi. Şu hayatta iz bırakmak için en ufak bir çabası yoktu.

Meğer hiç öyle değilmiş durum. Çok görünür bir adammış. Çok iz bırakmış. Epey ünlü biriymiş. Hamdi bir “çaktırmadan ünlü” imiş.

Bir öldü dağ taş ağladı. Ben böyle cenaze görmedim. Sanırsınız pop yıldızı ölmüş. Eşim “Kadınlar bir kenara ben bu kadar ağlayan erkeği bir arada görmedim” dedi.

Hele o öğrencileri. Ne kadar çoklardı. Nasıl zariflerdi. Ürkek bakışları, şaşkın halleri, dolu gözleri aklımdan çıkmıyor. Kaç tanesi sarıldı da teselli ettik birbirimizi.

Güle güle güzel arkadaşım. Beni elimden tutup Merih’e, Kuleli’ye, Safa’ya, Demiryolcular Lokali’ne, Kuzen’e ve daha onlarca yere, İstanbul’un en şahane meyhanelerine götüren çilingir ortağım… Yol arkadaşım. Her gün olmazsa iki günde bir yazıştığım, konuştuğum, mavra yaptığım, bir şeyler sorduğum, evinde kaldığım canım kardeşim. Yaşlanacaktık güya beraber.

Kuzen Meyhanede Perşembe, ölmeden iki gün önce bir büyük açmış. İki duble içmiş, devam etmek üzere bırakmış. Adını yazmışlar üzerine. Oturduk içtik birkaç arkadaşı. Hayatımın en hazin yudumlarıydı.

Çok sevdiği Aydın Abisinden, Aydın Engin’den tam bir yıl bir gün sonra öldü.

Aslan oğlu Balkan, oğlunun annesi Deniz, kendi annesi Necla teyze ve güzel kardeşi Cana; ve Eylülcüğüm ve diğer yeğenleri, diğer akrabaları… Öğrencileri, öğretmen arkadaşları… Ve bizler, yol arkadaşları, meyhane arkadaşları, hepimizi perişan etti de gitti. 10 yıl önce beraber toprağa verdiğimiz babasının; Sabahattin Amca’nın üzerine yerleştirdik. Çok sevdiği “Kocamıstaapaşa”da…

Özlemim tarifsiz.

Kenan Evren’in 98 Hamdi’nin 51 yıl yaşadığı bir dünyayı ilahi güçler kurmuşsa çok kötü iş çıkarmışlar.

Kenan Evren’in 98, Hamdi Can Tuncer’in 51 yıl yaşadığı bir dünya - Resim : 1

………

Not: Tam bu yazıyı bağladım, Tolga Akyıldız’ın ölüm haberi geldi. Çağlan’cığıma ne çok üzülmüş, arkasından ne çok şey yapmıştı Tolga. Aynı onun gibi beyin kanaması geçirdi ve inanılmaz bir hızla yanına gitti. Her daim zarif, çalışkan, çok tatlı, çok kıymetliydi. Çok erken oldu yine. Can dayanmaz.

Etiketler
Muş