Oz Büyücüsü: Evin nereye uçtu?

"Kaygılarımız giderek artış gösterdi. Kaçıp gitme ihtiyacı da öyle… Galiba gerçekten bir kasırganın ortasındayız. Öfkeli, mutsuz, endişeli bir şekilde savruluyoruz. Bu noktada kurtarıcı diye aradığımız kişinin aslında kendimiz olduğunu görmemiz gerekiyor. "

“Hiçbir derdin olmadığı bir yer… Sence öyle bir yer var mı Toto? Olmalı. Orası gemiyle ya da trenle gidilen bir yer değildir. Çok çok uzak bir yer, ayın arkasında, yağmurun ötesinde…”

Oz Büyücüsü

Dorothy köpeği Toto’nun kendisinden alınması üzerine köpeğiyle birlikte evden kaçıp uzaklara gitmek ve özgür olmak ister. Ancak yolda karşılaştığı Profesör Marvel ismindeki falcı, sihirli küresine bakıp ona teyzesinin çok üzgün olduğunu söylediğinde, endişeyle geri dönmeye karar verir. Bu sırada bir kasırga çıkar ve evi hiç bilmediği bir yere, gökkuşağının da üzerine fırlatılır. Burada tanıştığı cesaret isteyen aslan, kalp isteyen teneke adam ve beyin isteyen samandan korkuluk da onun gibi bir arayış içindedir ve birlikte hayallerini gerçekleştireceklerine inandıkları Oz Büyücüsü’nü aramaya koyulurlar. Hep beraber Zümrüt Şehir’e varırlar ama Büyücü Oz’un, sanıldığı kadar hünerli olmadığını ve şişirilmiş bir isim olduğunu görürler. Aslında yol boyunca farkına varmasalar da hepsi aradıkları özelliklere sahiptir ve yol boyunca karşılarına çıkan sorunların üstesinden bu özellikleri sayesinde gelirler. Fakat bu özelliklerini Oz Büyücüsü’nün onlara verdiğini düşünürler. Aradığı şeye zaten sahip olduğunu hala anlamamış olan Dorothy ise çaresizlikten ağlarken Kuzeyin iyi kalpli cadısı imdadına yetişir ve ona aradığı şeyin evinin arka bahçesinde olduğunu hatırlatır.

İnsan ait olduğu yerde özgür hisseder, diğer türlü yabancıdır. Utanır, sıkılır, konuşmaya çekinir. Kaçıp giderken bile evini yanında götürmek ister. Alışkanlıklarını, geçmişini, hayallerini… Ancak vardığı yere bunları uyduramayabilir. Hiç bilmediği bir diyarda Munckhin’lerin ulusal kahramanı olmak yerine, Dorothy de Kansas’taki sıradan hayatına devam etmek istedi. Özgürlük uzaklaşmakla da olmadı.

Şu sıralar Dorothy’nin evi gibi bir çoğumuzun evi de bir yerlere uçuyor. Ülke olarak yaşadığımız sıkıntılar neticesinde benzer bir kasırgaya yakalanmış gibiyiz. Belki büyük bir şehre, belki ailemizin yanına ya da bambaşka bir ülkeye gitmek durumunda kaldık. Gücümüzü aşan şeyler yaşadık. Kapıyı açmadan bekliyoruz şimdi. Çünkü bu hikayedeki gibi güvenilir ve sevgi dolu yol arkadaşlarımız olmayabilir. Ya da öyle olmadıklarıyla yolun sonunda yüzleşmiş olabiliriz.

Oz Büyücüsü: Evin nereye uçtu? - Resim : 1

ROTA YENİDEN OLUŞTURULDU

Eş zamanlı olumsuzluklar yaşadık, yaşıyoruz. Doğal felaketlerle evinden, işinden olanlar, çeşitli nedenlerle sevdiklerini kaybedenler, maddi sıkıntı yaşayan, sosyal görünürlüğü zedelenenler, kendinden de toplumdan da umudunu kesenler, uzun yıllardır hasta yatanlar… Umutsuz, keyifsiz, çıkışsız zamanlarımızda kendi kasırgalarımız ile boğuşurken nasıl göreceğiz arka bahçenin güzelliğini? Ancak krizler, bizi harekete geçiren olaylardan ibarettir. Kriz olur evden kaçar, kriz olur eve döner, arada yeni insanlar tanır, maceralar yaşarız. Krizler hayatın pusulasıdır. Onlar olmasa bir bahçemiz olduğunu bile hatırlamayız.

DOROTHY UYKUSU

Rüzgarda açılan pencerenin başına çarpması ile kasırganın ortasında uçan bir evde uykuya dalmıştı Dorothy. Gözünü açtı, geçip giden görüntülere baktı öylece: “Galiba kasırganın ortasındayız Toto!” Hemen kanıya varmadan, hayatınızın belki de en krizli anında Dorothy’e el sallama zamanı. Bir şeyler oluyor. Bizi aşan bir şeyler, müdahale edemediğimiz bir şeyler. Sonra birden evimizin kapısı bilmediğimiz bir yere açılıyor artık. İnsanlar gözümüze bir değişik görünüyor, hayvanlarla ilişkimiz değişiyor, üstünlük kurmadan daha dostça bir yakınlık geliştiriyoruz. Yeni yol arkadaşları ediniyoruz ve başlıyoruz kurtarıcımızı aramaya. Filmde ve gerçekte de görünen o ki kurtarıcı meselesi maalesef fiyasko ile sonuçlanıyor.

Kaygılarımız giderek artış gösterdi. Kaçıp gitme ihtiyacı da öyle… Galiba gerçekten bir kasırganın ortasındayız. Öfkeli, mutsuz, endişeli bir şekilde savruluyoruz. Bu noktada kurtarıcı diye aradığımız kişinin aslında kendimiz olduğunu görmemiz gerekiyor. Sürekli eksikliklerini gördüğümüz, eleştirdiğimiz tüm kusurlarımızla kendimiziz. Kendimize varan yollarda tecrübe edinmekteyiz.

Etiketler
Film Dizi